Güncelleme Tarihi:
Monarşi, tarih boyunca insanlığın ortaya çıkardığı birçok yönetim biçimlerinden birisidir. Monarşinin yaygın olduğu yüzyıllar geride kalmış olup günümüzde yönetim biçimi olarak alt sıralara düşmüş bir idare şeklidir. Tarihte monarşi daha çok orta çağda görülen bir yönetim şeklidir.
Monarşi Nedir?
Monarşi, bir kişinin ülke yönetimini yürüttüğü, hükümranlığın genellikle ırsi olarak miras yoluyla babadan oğula geçtiği tüm ülke topraklarının hükümdarın mülkü sayıldığı bir yönetim biçimidir. Monarşi' de halk tebaa kabul edilir ve vatandaşlık hakları bulunmaz. Tek adam olan hükümdar bütün yetkileri elinde bulundurur.
Monarşinin bir başka dikkat çekici yönü de iktidarı elinde bulunduran kişinin ömür boyu bu yetkiyi kullandığıdır. Monarşi yabancı bir kelimedir. Dilimize Fransızcadan geçmiştir. Fransızca " Monarchie" kelimesinden gelmektedir. Etimolojik açıdan da monarşi tam olarak şöyle tarif edilir: Tek kişinin yönetimi.
Monarşilerde yönetimi elinde bulunduran kişiye bazen kral ya da kraliçe, bazen imparator, bazen padişah denilir. Yine monarşi yönetimlerinde idareyi ve yönetimi elinde bulunduran kişiye şah, kağan, oymak beyi, kont, prens veya prenses, emir veya hakan gibi isimler de verilmektedir.
Monarşi Çeşitleri Nelerdir?
Tek merkezli bir yönetim biçimi olan monarşi zaman içerisinde ya da bölgesel olarak farklılık göstermiştir. Monarşinin çeşitlerini şöyle sıralamak mümkündür:
Eskiçağ Monarşileri: İnsanlık tarihinin bir döneminde bütün halklar monarşi yönetimini tanımış ve hükümdara ayrıca dinsel bir kutsallık da atfetmiştir. Yani monarşinin başındaki kişi o toplumun aynı zamanda dinsel yönden de lideridir ve mutlak dokunulmazlığı, kutsallığı vardır. Buna tarihte örnek olarak Mısır'da firavun örnek gösterilebilir. Mısır firavunu kendisini "Tanrı" kabul ediyor ve halkı ona tapınmak zorunda kalıyordu. Özellikle doğu monarşilerinin birçoğunda krala atfedilen tanrısallık daha fazla gözlenmektedir.
Feodal Monarşi: Feodal monarşide esas kan bağı, klan ya da aile durumunun kralın mutlak gücünün kaynağını oluşturmasıdır. Soydan gelme monarşi şekline Avrupa'dan örnek verilebilir. Franklar döneminde 5.yüzyıl ile 9.yüzyıl arasında görülmüştür. Fakat Çin ve Japonya’da da soydan gelme monarşi yönetimi süregelmiştir.
Mutlak Monarşi: Mutlak monarşiye örnek olarak genellikle 16.yüzyıl - 18.yüzyıl arası İspanya ve Fransız monarşileri gösterilir. Mutlak kral Tanrı'nın yeryüzündeki iktidarını kullanmaktadır. En iyi örnek de Fransız kralı 14.Louis dönemidir.
Meşruti Monarşi: Meşruti monarşide kral yetkisini Tanrı' dan değil halktan almaktadır. Halk tarafından seçilir. Bir Anayasa vardır, bir meclis vardır ve kralın yetkileri sınırsız ve mutlak değildir. Örneğin, 1789 yılında Fransız Kralı 16.Louis mutlak monarşi iktidarını kaybetmiştir. 1791 Anayasası ile kral yürütme gücünü kullanan bir ulusal temsilci haline dönüşmüştü. Yani yasama ve yargı yetkisi ayrılmış mutlak monarşi bu anlamda kaldırılmıştı. Günümüzde bazı değişikliklerle birlikte meşruti monarşi bazı ülkelerde varlığını sürdürmektedir.
Monarşi Yönetimi Ve Özellikleri
Monarşi Yönetimlerinin özelliklerini çeşitlerine göre ayırarak belirtmek gerekirse; mutlak monarşide tüm yetkilerin bir ömür boyu hem de miras yolu ile geçecek biçimde tek bir kişide olduğu söylenebilir. Halk tamamen yönetim dışı bırakılmıştır. Meşruti monarşi de ise kralın ya da tek kişi hükümdarın yetkileri kısmen paylaştırılmıştır. Ülkenin bir Anayasası vardır. Bu Anayasa ile yetkiler düzenlenmiştir. Tek kişi iktidarın sadece yürütme yetkisini elinde bulundurur. Yargı ve Yasama organı ile yetki paylaşılmıştır.
Bugün Avrupa ülkelerinde bazı monarşiler etkinliğini yitirmiş adeta sembolik olarak bulunurlar. Belçika karlı gibi aslında ülke demokrasi ile yönetilir. Fakat İngiltere' de bir miktar daha ağırlığı bulunan kraliçe var olsa da demokratik biçimde yönetilen bir ülkedir. Monarşilere örnek; Birleşik Arap Emirliği, Suudi Arabistan Krallığı, Katar Emirliği örnek gösterilebilir.