Mızıkacılar şehrinde iddialı bir üniversite

Üniversitesi, Almanya Bremen’de yer alıyor. Henüz 12 yıllık bir geçmişi olan üniversite, genç, global profesyoneller yetiştirmeye odaklanıyor. Öğrencilerinin yüzde 8’i Türklerden oluşuyor. Rektörüyse 2008’de Almanya’da yılın rektörü seçilen Prof. Dr. Katja Windt. Üniversitenin 2015 mezuniyet töreninde görüştüğümüz Prof. Dr. Windt, Türkiye’nin ekonomik altyapısı ve öğrenci profili bakımından kendileri için çok önemli olduğunu vurguladı. Bizle Prof. Dr. Windt ile, Jacobs Üniversitesi’ndeki eğitimi ve Türkiye’ye verdikleri önemi konuştuk.

- Bize kısaca Jacobs Üniversitesi’ni anlatabilir misiniz?
Öğrencilerimiz 100’den fazla farklı milletten oluşuyor. Üniversitede Alman öğrencilerin oranı yüzde 25’i aşmıyor. Buna özen gösteriyoruz. Birçok Türk öğrencimiz de var. Bizim için öğrencilerin yüzde 75’inin yabancı ülkelerden olması çok önemli. Bu sayede uluslararası üniversite olma iddiamızı sürdürüyoruz. Her dinden, kültürden ve görüşten öğrenci bir arada eğitim alıyor. Çok kültürlülük okulumuzun kimliğini oluşturuyor. Araştırma odaklı bir üniversiteyiz. 350’den fazla alanda araştırma yapıyoruz. Öğrenciler sadece uzmanlık aşamasında değil, okula başladıkları ilk günden itibaren araştırmalara başlıyor. Birçok farklı disiplini bir araya getiren programlarımız var. Üniversitemizde profesörlerin desteğiyle problem çözme, araştırma yapma ve proje odaklı bir eğitim veriliyor. Birçok Alman üniversitesinde olmayan bir öğrenci/profesör oranına sahibiz. Her 14 öğrenciye bir profesör düşüyor. Bu Almanya’daki devlet üniversitelerinde 100’ü bile bulabiliyor. Üniversite yapısı ve kampus yaşamı öğrencilerin gelişiminde çok büyük bir etkiye sahip. Kampusta öğrenciler aklınıza gelen her spor ve sanat alanından ücretsiz ya da çok düşük ücretler ödeyerek faydalanabiliyor.

- Temelde hangi dallara öncelik veriyorsunuz?
Bizim odaklandığımız üç alan var: Mobilite, çeşitlilik ve sağlık. Mobilite, doğru ve yeni bilgilerle öğrencilerimizi donatmaya odaklanıyor. Matematik, mühendislik, bilgisayar bilimleri ve lojistik gibi birçok alan mobilite başlığı altında işleniyor. Biz sadece disiplinlere değil aynı zamanda belli başlı konulara da odaklanıyoruz. Bu konular birçok farklı disiplini bir araya getirmeniz gerektiği anlamına geliyor. Örneğin robotlar ve duygular konusunda önemli adımlar attık. Robotların insan duygularını anlayabileceği ve tepki verebileceği bir çalışmamız var. İnsan yüzündeki mimiklerin anlamını okuyabilen robotlar geliştirilmesi konusunda çok önemli bir ilerleme kaydettik. Ayrıca Avrupa’nın yakından takip ettiği antibiyotik direnç araştırmaları da yürütüyoruz.

- Üniversiteniz uluslararası üniversite sıralamalarında ne durumda?
The Times Higher Education ve birçok kuruluşun listelerinde birkaç senede önemli seviyelere yükseldik. Ayrıca alan sıralamalarında da dünyanın önemli listelerinde görünüyoruz.

- Dünya şirketleriyle işbirliği yapıyor musunuz?
Gerek Bremen gerekse dünyanın herhangi yerindeki önde gelen şirketlerle güçlü bir iletişim ağına sahibiz. Bu ağ, Çin’e, Hindistan’a ve birçok ülkeye uzanıyor. Türkiye de büyüyen ve Avrupa için çok önemli bir pazar. İşbirliği konusunda talep geldiğinde geri çevirmeyiz. Öğrencilerin dünyanın birçok şirketinde stajlarla kendilerini geliştirmeleri, üniversitedeki eğitime de güç katıyor. Buradan mezun olanların 3 yılda iş bulma oranı yüzde 92. Bu oran, dünyanın en iyi üniversitelerinde yüzde 95-97 arasında değişiyor. Örneğin Microsoft, DHL gibi pek çok firma her yıl okula ziyarete geliyor ve lisans öğrencilerimizle iş anlaşması yapıyor. Bir şirket bizden öğrenci talep ettiğinde geleceğin liderlerini geliştirme programımıza da katkı sağlıyor. 12 yıldır dünya şirketleri için genç, global ve rekabetçi öğrenciler yetiştirmeye odaklanıyoruz. Dünyanın önde gelen şirketleri de buraya zaten genç global liderler için geliyor.

- Türkiye’de iletişime geçilen şirketler var mı, hangileri?
Bazı şirket, kurum ve kuruluşlar var. Uluslararası faaliyetlerde bulunan şirketlerle iletişim halindeyiz. Kimi kurumlarla epey ilerleme de kaydettik. Ağustos’ta Türkiye’yi ziyaret edeceğiz. Bazı şirketlerin CEO’ları ile görüşeceğiz ama programın detayları henüz belli değil.

- Türkiye’den üniversitelerle ortak çalışmalar yürütecek misiniz?
Boğaziçi Üniversitesi ile ‘çeşitlilik’ alanında ortak çalışmalar için bir araya geliyoruz.
Abdullah Gül Üniversitesi ile görüşüyoruz. Ancak henüz bir anlaşma imzalamadık. Değişim programlarıyla ilgili işbirliği görüşmelerimiz devam ediyor.

- Neden Türkiye’ye bu kadar önem veriyorsunuz?
Üniversitemizde yüzü aşkın ülkeden binlerce öğrenci var. Yüzde 5 ile 8 oranında Türk öğrenciye sahibiz. Sadece bu sene 6 Türk öğrenci kayıt oldu. Türk öğrencilerin büyük kısmı Almanya’da yaşayanlardan değil, Türkiye’den geliyor. Türkiye, Almanya için çok çekici bir pazar. Türk konsolosluğu ile sürekli görüşüyoruz. Bize destek oluyorlar. Türkiye ile birlikte ABD, Rusya, Brezilya gibi ticari gücü olan ülkeleri de önemsiyoruz.
Sanayide ara eleman dünyada çok tartışılan bir şey. Siz liderliğe odaklanıyorsunuz.

- Ara eleman yetiştirme konusunda nasıl çalışmalarınız var?
Elektrik-elektronik, bilgisayar mühendisliği gibi önemli alanlarda tekniker yetiştirdiğimiz programlara sahibiz. Birçok alanda ara eleman yetiştirmeye de odaklanıyoruz. Sektörlerin ihtiyaçları doğrultusunda eğitimlerimize yön veriyoruz ve programlarımızı buna göre belirliyoruz.

- Özellikle odaklandığınız bir sektör var mı?
Kimya, çelik ve uzun vadeli araştırma projeleri. Örneğin çikolata konusunda da Almanya’daki çikolata şirketleriyle birlikte araştırmalar yürütüyoruz. Çikolatada yeni tatlar için çalışıyoruz. Dünyanın en büyük kakao tedarikçisi ile çalıştığımız bir projede kakao çeşitlerinin çikolata üretimindeki lezzet farkına etkisini araştırıyoruz.

Prof. Dr. Katja Windt kimdir?

Katja Windt, 2014 Şubat’ta Jacobs Üniversitesi rektörü seçildi. Jacobs Üniversitesi İdari Direktörü Prof. Dr. Michael Hülsmann ile üniversite yönetim kurulunun başında görev yapıyor.
Bremenli girişimci Bernd Rogge tarafından aldığı destekle Global Üretim Lojistiği dalında profesörlük çalışmaları için 2008 yılında Jacobs Üniversitesi’nde görev yapmaya başladı. Aynı yıl Alfried Krupp Genç Profesörler Ödülü’ne layık bulundu. Alman Üniversite Profesörleri ve Öğretim Görevlileri Birliği tarafından ‘2008 Yılının Profesörü’ olarak seçildi. Leibniz Üniversitesi Hanover’deki mekanik mühendisliği eğitiminin ardından 2000’de doktorasını Üretim Sistemleri ve Lojistik Enstitüsü’nde tamamlayan Windt, Ulusal Bilim ve Mühendislik Akademisi üyesi. Aynı zamanda Berlin-Brandenburg Bilim Akademisi ile Ulusal Leopoldina Bilim Akademisi’nin ortak projesi ‘Genç Akademi–Die Junge Akademie’ üyesi ve sözcüsü.

Jacobs'un başarılı Türk öğrencisi

Ali Bargu, Jabocs Üniversitesi’nden bu yıl mezun oldu. Oxford Üniversitesi’nde sosyal bilimler yüksek lisansına kabul edildi. İngiltere’ye gitmeye hazırlanıyor. İleride OECD’de işsizlik konusunda çalışmalar yapmak istiyor.

22 yaşındayım. Almanya’da doğdum. Burada politika ve sosyoloji okudum. Bu okulu uluslararası bir ortama sahip olduğu için seçtim. Dünyanın her yerinden öğrencilerle bir arada olmak güzel bir deneyim. Üniversite daha ilk dönemden itibaren sizi araştırmaya yönlendiriyor. Profesörlerin danışmanlığında araştırma projeleri yapıyorsunuz. Oxford’da politika ve sosyoloji yüksek lisansımı bitirince, uluslararası OECD, Dünya Bankası gibi kuruluşlarda çalışmak istiyorum. Üniversite arkadaşlarımın hepsi böyle kurumlardan kabul aldı. Burada lisans eğitimi 3 yıl sürüyor. Ayrıca okul sizi ileride çok başka kapılar açabilecek sosyal projelere de yönlendiriyor, destek veriyor, danışmanlık hizmetleri sağlıyor. Yine uluslararası şirketlerde stajlar konusunda önayak oluyor. Jacobs’ta akademisyenlerin sektörle bağlantısı çok güçlü. Size referans veriyorlar, bu da stajlara kabul şansınızı arttırıyor.