Güncelleme Tarihi:
Minos Medeniyeti, Ege Denizinde bulunan bugünkü Girit Adası'nda hüküm sürmüş bir uygarlıktır.
Minos Medeniyeti Nerede Kurulmuştur?
Minos Uygarlığı, bugünkü Girit Adası'nda kurulmuştur. Ege Denizi içindeki Girit Adası'nda Tunç Çağı'nda ve yaklaşık olarak MÖ. 3.500'lü yıllarda doğmuştur. Bu uygarlık en parlak dönemimi MÖ 2700- MÖ.1450 tarihleri arasında yaşamıştır.
Minos Uygarlığı aslında "Girit Uygarlığı"dır. Fakat Minos ismi İngiliz arkeologlar tarafından türetilmiştir. İngilizler, ülkenin mitolojik kralı "Minos" tan esinlenerek bu sözcüğü türetmişlerdir. Bu ifade daha sonra yerleşmiş ve kabul görmüştür.
Özellikleri Nelerdir?
Mino Medeniyetinin özelliklerini şu şekilde sıralamak mümkün olacaktır:
Minos Medeniyeti Tunç Çağında ortaya çıkmıştır.
Ege Denizi'nde bulunan Girit Adas'ında yerleşmiştir.
Minos Medeniyeti yaklaşık olarak MÖ.3500'lü yıllarda doğmuştur.
Arkeolojik kazılarda Girit adasında bu medeniyetten kalan saraylar ortaya çıkarılmıştır.
Arkeologlar Minos Uygarlığını 3 bölüme ayırarak incelemektedirler: Erken Minos Dönemi, Orta Minos Dönemi ve Geç Minos Dönemi.
Girit büyük ölçüde dağlarla kaplı bir adadır.
Girit adasında pek çok doğal liman bulunmaktadır.
Homeros'un yazdıklarına göre Girit Adasında 90 kent vardı.
Tarihçilere göre Minos uygarlığının yükselmesinden sonra büyük ihtimalle siyası ve idari olarak beş bölüme ayrılmıştı.
Bu bölümler arasında Tunç Çağı'na gelindiğinde farklılıklar da yaşanmaya başlandı diye düşünülmektedir.
Girit Adası'nın kuzeyinin "Knossos"tan, adanın güneyi "Festos"tan, adanın doğu ucunun "Kato Zakros"tan, adanın orta kesiminin "Malya"dan ve batı ucunun da "Halya"dan yönetildiği düşünülmektedir.
Giritlilerin deniz aşırı ülkeler ile alım-satım yaptıkları yani ticarette ileri düzeyde oldukları bilinmektedir.
Minos uygarlığının "kalay" ticareti yaptığı düşünülmektedir. Tunç Çağı'nın önemli bir ticari metası olan kalay, Minos'lulara bu alanda üstünlük sağlamaktaydı.
Girit ticaretinde "safran" ın da çok önemli bir ağırlığı vardı. Ege kıyılarında bolca bulunan safran ticarete konu olduğu gibi fresklerde de safran toplayıcılar betimlenmiştir.
Giritlilerin ticaretini yaptıkları mallar arasında seramik, bakır ve altın, gümüş gibi kıymetli madenler de bulunmaktaydı.
Minoslu'ların ticaret ağı da epeyce genişti. Mezopotamya'dan İspanya kıyılarına kadar, Kıbrıs, Anadolu ve Mısır ile ticaret yaptıkları anlaşılmaktadır.
Minos uygarlığında kadın ve erkeklerin giysileri şu şekilde idi: Erkekler, omuzlarını örten peştamaller ve altlarına uzun etek benzeri giysiler giyerlerken, kadınlar da boydan elbiselerle örtünürlerdi. Kumaşlarda süslemeler olduğu da görülmektedir. Bu süslemeler daha çok geometrik formlar biçimindedir.
Girit uygarlığında kadın din görevlilerinin olması o dönemde kadın ve erkeğin eşit statüsünde olduğunu düşündürmektedir.
Girit uygarlığının dini inancı ise bir tanrıçaya yapılan ibadet şeklinde idi.
Dil ve yazı konusunda henüz tam bir sonuca ulaşılamamıştır. Her ne kadar Girit'te bazı hiyeroglifler bulunmuşsa da Minos dili olup olmadığı bilinmemektedir.
Minos sanatı hakkında seramik kalıntılar fikir vermektedir.
Minos uygarlığında mimari özellikler açısından göze çarpan şehirlerin taşlı yollarla birbirine bağlanmış olmasıdır.
Girit evlerinin üstü genellikle dümdüz bir biçimde kapatılmıştır.
Girit uygarlığının mimariye en büyük katkısı, yukarısı daha geniş geniş sütun ve kolonlardır.
Minos Uygarlığı Nasıl Yok Oldu?
Minos ya da Girit Uygarlığı en parlak dönemini yaşadıktan sonra gücü zayıflamış ve eski etkinliğini yitiren Girit uygarlığına "Miken Kültürü" baskın gelmiştir. Bir başka tez de, yanardağ patlamaları ya da büyük doğal afetler Minos uygarlığının sonunu getirmiş olabilir şeklindedir.