Güncelleme Tarihi:
TÜİK’in 2021 yılında yayınladığı çocuk istatistiklerine göre Türkiye’de 26 milyon çocuk ve genç nüfusu var. Bunların çoğunluğunu sayıları yaklaşık 6 milyonu bulan 4-6 yaş grubu oluşturuyor. Bu yıl ilkokula başlayacak birinci sınıfların tüm kademeler içindeki oranı oldukça yüksek. Anne-babalar, öğretmenler ve öğrenciler için okula uyum sürecinin anlamını uzmanlara sorduk. Özellikle okul öncesi eğitime ve ilkokula başlayacak çocuklar için okulun ilk gününün çok önemli olduğunu söyleyen eğitim uzmanlarının hem ebeveynlere hem de öğretmenlere önerileri ve hatırlatmaları oldu.
OLUMSUZ ANILAR PAYLAŞMAYIN
Prof. Dr. Erten Gökçe - Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Başkanı:
“Hazırlık sürecinde anne babalar çocuğun duygularını paylaşabilirler. Önemli olan, ailelerin okul ile ilgili olumsuz anılarını paylaşmaktan kaçınmasıdır. Bu tür olumsuz anlatımlar çocuğun okula yönelik ön yargılar geliştirmesine neden olabilir. Bu durum ise onun okulu ve öğretmenleri sevmemesine yol açar. Aileler, okullar ve öğretmenlerle ilgili olumlu anlatımlar yapmalı, okulun birey açısından önemini vurgulamalı ve çocuklarının merak ettiği pek çok şeyi okulda öğrenebileceğini belirtmeliler.
OKULA BAŞLAMAYA HAZIR OLAN ÇOCUK BAŞARILI OLUR
Okullar açılana kadarki adaptasyon sürecinde çocuğun okula hazırlanmasına yardımcı olunmalıdır. Çünkü ilkokul bireyin yaşamında kritik bir öneme ve etkiye sahiptir. ilkokulda çocuk her gün yeni bilgiler ve beceriler kazanır. Arkadaşlarıyla öğretmenleriyle farklı bir sosyal ortama girer. Çocuklar okul sürecinde kendi ilgi alanlarını da keşfeder. Bu nedenle ilkokul bireyin yaşamında son derece önemli bir etkiye sahiptir. Bireyin hayatında bu kadar önemli bir yeri olan ilkokula başlarken çocuk kendini iyi ve hazır hissederse tüm okul hayatı da başarılı bir şekilde devam eder. Okula uyum sürecinde; öğretmeniyle ve arkadaşlarıyla tanışma, sınıfını ve okula tanıma, okuldaki araç gereçleri tanıma, okul bahçe, oyun ya da etkinlik alanlarını tanıma, arkadaşlarıyla bağlarını geliştirmeye yönelik oyunlar oynama, resim yapma, boyama yapma, hikayeler okuma, canlandırmalar yapma, şarkılar ve tekerlemeler söyleme gibi çocuğun yapmaktan keyif alacağı türde etkinlikler uygulanarak çocuğun okula başlarken iyi duygular geliştirerek okula uyum sağlaması amaçlanır.”
EVDE DE OKUL DÜZENİNE GEÇİLMELİ
Doç. Dr. Yelkin Diker Coşkun - Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı:
“Okul kuralların, bir arada yaşama kültürünün olduğu bir kurum olarak öz benliğin gelişimi kadar öz disiplinin de kazanıldığı yerdir. Okullar açılmadan en az bir hafta önce öğrencilerin bu açıdan da hazırlanması sağlanmalı. Yaz tatilinde uzayan uykuya geçiş ya da uyanma saatleri yeniden okula göre düzenlenmeli. Düzenli kahvaltı yapmaları, varsa oyun sürelerinin haftalık okul rutinine uygun olarak düzenlenmesi sağlanmalı. Yani uyum haftasında evde de tatil döneminde okul düzenine geçilmeli. Araştırmalar kariyer hedefleri olan öğrencilerin akademik ve sosyal gelişimlerinin herhangi bir kariyer hedefi olmayanlara göre daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bu nedenle ilkokuldan itibaren kademeler ilerledikçe öğrencilerin kariyer gelişimleri ile ilgili hedefler oluşturması, bunun için okul rehberlik servislerinden yardım almaları teşvik edilmeli.“
OKULDAKİ İLK GÜN YAŞAMDA BİR DÖNÜM NOKTASIDIR
Prof. Dr. Berrin Akman - Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölüm Başkanı
“Anaokulu ya da anasınıfına başlamak, çocuklar için birçok değişikliği içeren bir geçiştir. Oysa bu süreçte ebeveynlerin çocuklarının evden okula geçişine katılımının önemi yeterince vurgulanmaz. Sevecen, çocuğunu destekleyen bir ebeveynin katkısıyla, bu geçiş çocuk için olumlu bir deneyim olabilir, ona özgüven ve başarı duygusu verir.
Çocuğun okuldaki ilk günü büyük bir dönüm noktasıdır. Okulun ilk günü çocukların yaşamlarında yeni bir sayfa açtıkları gündür. Ancak bu gün yaklaştıkça beraberinde bir çok endişe, soru ve korkuyu da getirir. Çocuğun ailesinden ayrılması söz konusu olduğunda hem anne babaların hem de çocukların yaşadığı pek çok duygu vardır. Çocuklar genellikle ebeveynlerinin yanından ayrılmaya isteksizdirler ama yeni çevrelerini keşfetmek ve öğrenmek için de heyecan duyarlar. Önemli olan küçük çocuğunuzun okula hazır olacağını anlamak ve buna inanmaktır. Sonuç olarak; evden okula başarılı bir geçişin, ebeveynlere ve çocuklara sağlayacağı faydalar, ilk ayrılıktan kaynaklanan rahatsızlıktan daha ağır basar. Çocuğun bağımsızlığına olan güven, gelecekteki benlik saygısının temelini oluşturur. Çocuğuna bağımsız uçma deneyimi sağlayan bir ebeveyn ona paha biçilmez bir hediye vermiş olur. Okula yönelik erken dönemdeki olumlu duygularla birleşen bu destek ve güven, yaşam boyu öğrenen bir çocuğun başarısını teşvik eder.”