Yeni eğitim öğretim yılı başlıyor... Minikler okul kaygısını nasıl yenebilir?
Güncelleme Tarihi:
Yaz tatili bitiyor. Okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencileri 11-15 Eylül’de uyum eğitimine başlayacak. Çocukların bu uyum sürecinde en büyük destekçilerinin anne ve babalar olması gerektiğini söyleyen uzmanlar, bu süreçte aşırı ilginin de ilgisizliğin de çocuğu duygusal açıdan etkilediğini belirtiyor. Onlara destek olmak için anne babaların eğitim olanağı sağlamanın yanı sıra, beslenme ve güvenli bir ortam sunmaları gerektiğinin altını çiziyorlar. Ayrıca, çocukların özelliklerinin de öğretmenlere anlatılarak, eğitim sürecine ailelerin katılmasını istiyorlar.
Yaz tatilinin bitmesiyle bu yıl okul öncesi ile ilkokul birinci sınıf öğrencilerine. eğitim ve öğretime hazırlanması amacıyla 11-15 Eylül’de uyum eğitimi yapılacak. Yeni bir yaşama başlangıç yapacak binlerce çocuğun okula uyum sürecinde nelere dikkat edilmesi gerektiğini Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ilgın Başaran anlattı. Başaran, “Anne ve babalar çocuklarınızın bu süreci atlatmasında en büyük destek sizden gelmeli” diye ebeveynleri uyardı. Başaran şu açıklamalarda bulundu:
İLGİSİZLİK DE ÇOCUĞU ETKİLİYOR
Anaokulu ya da okul öncesi deneyimi olan çocuklarda uyum süreci yeterli olsa da daha önce okula hiç gitmemiş bir çocuk için uyum süresi bir haftayı geçebilir. Anne ve babalar, çocuklarının bu süreci atlatmasında en büyük destekçileri olmalı. Onların da bu duruma hazır olmaları gerekiyor. Bu nedenle karşılaşılabilecek sorunları önceden belirleyip baş etme stratejileri geliştirmeleri lazım. Tatil sonrası okula dönüş zor olabilir ve çocuklarınızın kaygı düzeyi artabilir. Aşırı ilgili olmak ya da ilgisiz davranmak çocuklarınızın duygusal durumlarını etkileyecek. Hele bir de yeni okul, yeni öğretmen, yeni sınıf arkadaşları söz konusuysa çocuğunuzun kaygı düzeyi artabilir. Doğal olarak da kaygı öğrenmeyi etkileyecek.
EĞİTİM SÜRECİNE KATILIN
Her ne kadar aynı yaş grubunda olanlar gelişimsel olarak benzer özellikler gösterseler de, hiçbir çocuk birbirinin aynısı değil. Her çocuğun gelişim hızı kendine özgü olur. Okullardaki eğitim hedefleri dikkate alındığında çocukların çoğu bu hedeflere ulaşacak. Ancak bazıları bu hedeflere daha geç, bazıları da daha erken ulaşabiliyor. Eğitim hedefleriyle birlikte okullar, tüm öğrencilere kendi potansiyellerini geliştirebilecekleri uygun deneyimler sunacak. Siz anne ve babalar çocuklarınıza erken eğitim olanaklarını sağlayarak, sağlıklı beslenmelerine dikkat ederek ve güvenli bir ortam sağlayarak katkıda bulunabilirsiniz. Bu da, sizin eğitim sürecine aktif olarak katılımınızla sağlanabilir. Ayrıca çocuklarınızın özelliklerini öğretmeniyle paylaşın. Her çocuğun ev yaşamı farklı olsa da, evde de öğrenmeye devam eder. Ailesi ve arkadaşlarıyla birlikte korumalı bir öğrenme ortamı sağlandığında, düşünme, duyumsama ve anlama kapasitesi artar. Anne ve babalar çocuklarının okullarıyla ilişki kurmalı, onların özeliklerini sınıf öğretmeniyle paylaşmalı ve geri bildirim almalı.