Minik çiftçiler işbaşında
Güncelleme Tarihi:
Minik öğrenciler, toza toprağa bulaşmış halde kendi sebzelerini, çiçeklerini ekiyor. Anne-babaları, traktörle okulun bahçesini sürerken, öğretmenleri, çapa yapıyor. Sebzeler büyüdüğünde kısır ve salata partisinde ‘üreticileri’ tarafından yenecek. Gaziantep Nizip’teki Zübeyde Hanım Anaokulu’nun müdürü Devlet Koyuncu, minikleri doğayla buluştururken, üreten bireyler olmalarını sağlamayı amaçlıyor.
Gaziantep Nizip’teki Zübeyde Hanım Anaokulu’nda öğrenciler, çiftçi oldu. Minikler, okulun bahçesine soğan, sarımsak, marul, domates, salatalık gibi sebzeler ekiyor. Bahçe öğrenci, öğretmen ve veli işbirliğiyle üretim alanına dönüşüyor. Veliler, traktörle bahçeyi sürüyor, öğretmenler çapalıyor, öğrenciler kesilen otları topluyor. Büyüyen sebzeler ise, kısır ve salata partisinde afiyetle yenmeyi bekliyor. 6 öğretmenli, 113 öğrencili okulun müdürü, öğrencilerin üreten ve doğayı seven bireyler olmalarını amaçladıklarını belirtiyor. Okul müdürü Devlet Koyuncu, projeyi şöyle anlatıyor.
“Okulumuz bağımsız bir anaokulu. Bahçemiz vardı ama bakımsızdı. Ekimde çalışmalara başladık. Velilerimizle toprağı havalandırdık. Çocukların doğayla iç içe olması ve üretimi öğrenmelerini istedik. Ön bahçeye kendi menekşelerini diktiler. Domates ve salatalıklarımızı ektik. Daha önceden ektiğimiz marul, soğan, sarımsak gibi sebzeler büyümeye başladı. Sonrasında kendi yetiştirdiğimiz sebzelerle kısır partisi, salata partisi gibi etkinlikler düzenleyeceğiz. Öğrenciler, kendi ürettiklerini yesin istiyoruz. Temizliği de beraber yapıyoruz. Biz otları çapaladık, onlar topladı. Ektiğimiz ürünlere kuşlar zarar vermesin diye öğrenciler korkuluk yaptı. Öğrenciler, ara ara bahçeye çıkıp sebzelerin büyüyüp büyümediklerini kontrol ediyor.”
TOPRAĞIN, SUYUN KIYMETİNİ BİLMİYORUZ
Okul müdürü, küçük yaşlarda öğrencilerin doğayla haşır neşir olmasının katkılarını ise şöyle özetliyor:
“Sular tükeniyor, ekosistem bozuluyor, bu konuda bilinç yok. Toprağımızın, suyun, üretimin kıymetini bilmiyoruz. Kendi toprağında bir şeyler üreten, doğaya saygılı nesiller yetiştirmek istiyoruz. Devamında kuş evleri inşa edip hayvanlara, canlılara saygı duymaları ve sevmeleri için çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Çocuk doğayla bütünleşmek zorunda. Doğayı sevmek, canlıyı sevmeyi getirir. Köyde büyüyen çocuklar bile elindekinin bilincinde değil. Okul olarak zor bir bölgedeyiz. Ne yapıyorsak kendi imkanlarımızla gerçekleştiriyoruz. Maddi olarak el vermediği için biraz yavaş ilerlemek zorunda kalıyoruz. Sadece sebze değil, çiçek de eksinler istiyoruz. Menekşe diktik. Bu hafta fidanlıkları gezeceğiz. Bahçeye oturma alanı oluşturmak için hanımeli gibi çiçekler istiyoruz.”
VELİLER DE SAHİPLENDİ
Velilerin de durumdan memnun olduğunu belirten Koyuncu, “Bulunduğumuz bölgede veliler hayvancılıkla uğraşıyor. Bazen traktörle bahçeyi sürerek destek oluyorlar. Toprakla uğraşan idareci, öğretmen görünce onlar da sahiplenmeye başladı. Veliler, gönüllülük esaslı çalışıyor. Ne zaman uygun olurlarsa birlikte yapıyoruz” diyor.