Güncelleme Tarihi:
Yeni tasarıya göre Bakanlıkta Bakan ve müsteşar hariç tüm yönetimin değişmesi mümkün olabilecek. Müsteşar yardımcıları, Talim Terbiye Kurulu Başkan ve Üyeleri, tüm genel müdürler, grup başkanları ile 81 il milli eğitim müdürlerinin görevlerinin, ‘kanun yürürlüğe girdiği tarihte sona ereceği hükme bağlandı. Tasarıda bu görevlerde bulunanların ‘bu maddenin yayımı tarihinde hiçbir işleme gerek kalmaksızın’ koltuklarından uzaklaşmaları mümkün.
Sadece tepe yöneticileri değil, 4 yıllık okul müdürleri, müdür yardımcıları hatta öğretmenlerin görev yerlerinin değişmesinde de yenilikler yapılacak.
Bu hafta bu konu daha çok tartışılacak. Gerçi her Bakan geldiğinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın tepe yönetimi, il milli eğitim müdürleri değişirdi ama böylesine değişikliğin yapılma isteğini ilk kez görüyorum. Ömer Dinçer’in Bakanlığı’nda tepelerde bir rüzgar esti esmesine, ama il milli eğitim müdürlerine, hatta okul müdürlerine kadar geniş çaplı bir operasyon gündeme gelmemişti.
Doğal olarak böyle bir değişiklik isteğine eğitim dünyası da tepkili. Bu konunun da yargıya taşınacağı kesin. Talim Terbiye Kurulu eski Başkanı İrfan Erdoğan, “MEB’de kuvvetler ayrılığı sona erer” diye tepki gösterirken, Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “tek adam” anlayışının uygulanmaya çalıştığı düşüncesinde.
Yaklaşık 100 bin okul yöneticisini de yakından ilgilendiren bu taslakla müdürlerin ataması Valilere bırakılmasına sendika yöneticilerinin tepkileri de büyük. Eğitim İş Genel Başkanı Veli Demir, taslağa karşı sokak ve hukuksal alanda mücadele edeceklerinin mesajını veriyor.
Taslağın ana konusu dershanelerle ilgili sivil toplum kuruluşları da yasal haklarını aramaktan yana. Kendilerinin katkı vermeye çalıştığını ancak tam istedikleri şekilde değişikliklerin yapılmadığı düşüncesindeler. TÖDER Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Taşel de, Güven-Der Başkan Yardımcısı Eyüp Kılcı da, ÖZ-DE-BİR Başkanı Faruk Köprülü de yargıda haklarını arayacaklarını açık açık dile getiriyorlar.
Anlaşılan önümüzdeki günlerde Milli Eğitim Bakanlığı hem 2013 SBS’si, hem TEOG ile ilgili mahkemelerde uğraşırken bir yandan da bu yeni tasarı ile mahkeme kapılarında hukukçularıyla mücadele edecek.