Milli Eğitim Bakanı’ndan ‘sınavsız sistem’ sinyali

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, CNN Türk’te katıldığı ‘Hafta Sonu’ programında Hakan Çelik’in sorularını yanıtladı. Bakan Tekin’in eğitime ilişkin açıklamaları arasında mülakat, sınıfta kalma, sınavsız eğitim sistemi, kayıt ücreti ve bağış talepleri ile ilgili önemli paylaşımları oldu. Bakan Tekin şunları söyledi;

SINAVSIZ EĞİTİM SİSTEMİ MÜMKÜN MÜ?
“Sınav baskısından kurtulmanın yararlı olduğunu değerlendiriyoruz. Daha önceki kurgumuzda öğrencilerimiz kendi yeteneklerini uygun yaşlarda tespit edip bu kabiliyetlerine göre çocuklarımızı ortaöğretime yönlendirme şeklindeydi. Kabaca çerçevemiz bu olacak. Hatırlarsanız daha önce TEOG sürecini bu sebepten dolayı hayata geçirmiştik. Sonrasında onu çeşitli nedenlerle kaldırdık ama kademeler arası geçiş dahil olmak üzere  öğrencinin üzerinden sınav baskısını kaldırmamız gerekiyor. Detaylı hazırlıklarımız bitince kamuoyuyla paylaşacağız. Erzurum'da şu anda kış sporları lisesi yapıyoruz. Çocukların yeteneklerini küçük yaşta keşfedelim, alanına göre eğitici olalım. Futbol lisesi, güzel sanatlar lisesi. Bunların hepsini tematik hale getiriyoruz. Çocukların becerilerine göre eğitim vermeliyiz. Müsteşarlık yaptığım dönemde Demirören Medya Eğitim Projeleri Grup Direktörü Nuran Çakmakçı benden bir yazı istemişti. Yazıma bir film repliğiyle başlamıştım: "1 Şubat 1978 ben doğmuşum ve babam kucağına almış oğlum mühendis olacak demiş" Velilerimizden ısrarla ricamız kendi istedikleri meslekleri değil de çocuklarının yetkinliklerine göre meslek seçsinler. Veliler kendi hayallerini çocuklarına dayatmasın. Velilerimiz mahalle baskısıyla 'çocuğum bu mesleği yapsın' diyor.

EĞİTİM FAKÜLTELERİ MÜFREDATIMIZI TAKİP ETMELİ
Yaklaşık 128 alanda öğretmen ataması yapıyoruz. Bunlardan 17-18 tanesi ÖSYM tarafından Öğretmenlik Alan Bilgisi Testine (ÖABT) tabii tutuluyorlar. Yani ÖSYM ilave bir test daha yapıyor. O testte iki tane soru grubuyla karşılaşıyor öğretmen arkadaşımız. Birincisi alan bilgisi, ikincisi alan eğitimi bilgisi. Yani dersi öğrenciye verme yetkinliği var mı ona bakılıyor. Bu testlerde ÖSYM verilerine göre yüzde 30’lara, yüzde 40’lara kadar düşük ortalamalarla karşılaşıyoruz. Bu branşlar arasında matematik, tarih İngilizce gibi alanlar var. Eğitim fakültelerinin bizim müfredatımızı ve değişiklikleri izlemesi gerekirken takip etmiyor. Ben şimdi kendi müfredatımı öğrencilerle paylaşacak öğretmen istihdam etmek istiyorum. Dolayısıyla değişikliklerin lisans programlarında yer almasını istiyorum. Lisans programlarının alanına hakim olan, başarılı bir öğretmen profili mezun etmesini istiyorum. Aksi halde bu sorunlar hep gündeme gelecektir. Geçen hafta bir yayında mülakat gibi mülakat ifadesini kullandım. Eleştirilerin bir kısmı buradan başladı. Bu eleştirileri art niyetli görüyorum. Benim orada kast ettiğim şey şu ana kadar uygulanan mülakat KPSS skoru notunun aynısını mülakat komisyonları veriyor. Yapmak istediğimiz şey bu süreci başından beri kurgulamaya çalıştığımız gibi kurgulamak.

MÜLAKATLA İLGİLİ ÖNERİLERE AÇIĞIZ
Bütün bunlardan hareketle mülakat mekanizmasını getirmiştik. Mevcut düzende öğretmenler KPSS sonrasında mülakat notuna göre atanıyorlar. Biz ise KPSS skorunun yüzde ellisi ve mülakat puanının yüzde ellisiyle bambaşka bir yapı oluşturmaya çalışıyoruz. Yüzde 50 yaptığımızda  30 büyük şehirde mülakat yapmayı planlıyoruz. Her öğretmen arkadaşımızın başvurduğu alanla ilgili elektronik soru havuzu oluşturduk. Öğretmen adayımız mülakat salonuna geldiğinde önüne o sistemden rastgele bir soru gelecek. Ve o öğretmenimize mesela’ 6’ıncı sınıf matematik dersinden bir konuyu hangi yöntemle nasıl anlatırsınız?’ diyeceğiz. İkinci ölçeceğimiz şey ise o esnada iletişim becerileri ve problem çözme becerileri, tutum ve değerler olacak. Bir ideolojik kayırma kesinlikle olmayacak.  Komisyon üyelerinin hangi adayın karşısına çıkacağıyla ilgili bir bilgisi olmayacak. Aday kendi cevaplarını el yazısıyla yazıp imzaladığı bir metinle bize teslim edecek. Ayrıca kamera kaydı da olacak. Bu kadar tedbire rağmen, bizim düşünemediğimiz başka bir önlem düşünen varsa önerilere açığız. Vatandaşlarımızın çocuklarını gönül rahatlığıyla emanet edebileceği alanını iyi bilen bildiğini iyi anlatan öğretmenleri seçmek istiyorum.

SEÇMELİ DERS
Bu eleştiriyi de dikkatlice izlemek lazım. Ne yaptık? Siz bir veli olarak seçmeli dersin müfredatta neden var olduğu konusunda fikir yürütebilirsiniz. Seçmeli dersin 3'ünü de fizik kimya diye seçmek çocuğun okuldan soğumasına neden oluyor. Tamamen kaldırmayalım ama sadece bir tanesini takviye haline getirelim. Fizik kimyadan bir tanesini seçsin diğerleri de sanatsal, spor bu derslerden birini alsın dedik. İlk defa konulan dersler, adabı muaşeret... İlave dersler bu tür dersler. Bunlar herhangi bir ders yerine ikame edilmedi. Her kategoriden çocuğumuzun ders seçmesini istedik.

ATAMA SAYISI BÖYLE BELİRLENİYOR
Arkadaşlarımızın her biri şu kadar öğretmen ataması yapılsın diye talepte bulunuyor. Bizim de sayı açısından rasyonel bir sistemimiz var. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile diğer ilgili kurumlarla atama yapabileceğimiz öğretmen sayısı ile ihtiyaçlarımızı branşlara göre sıralıyoruz. Böylece hangi branşa kaç öğretmen atanacağı böyle belirleniyor.

OKULLARIMIZ DEPREME KARŞI HAZIRLANIYOR
26 bin okulumuz 2000 yılından önce inşa edilmiş. Büyük çoğunluğu boşaltılmış köy okulu. Biz bu okulların neredeyse tamamının analizini yapmış durumdayız. Herhangi birisin boşaltılması gerekiyorsa okullarımızı boşaltıp yık yap dediğimiz bir süreci başlattık ya da güçlendirme yaptık, yapıyoruz. Bu okulların yüzde 80’inde çalışmalar tamamlanmış durumda

KAYIT VE BAĞIŞ PARASI ŞİKAYETLERİ DEĞERLENDİRİLİYOR
Okul bazlı gönderdiğimiz bütçe okullarımızın ihtiyaçlarını belki asgari düzeyde karşılıyor olabilir. Oradaki eleştirilere katılabilirim. Onlara elimizden geldiğince destek oluyoruz. İkinci boyutu da Çocuk adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre bir okula kayıt yapma hakkı yokken okula baskı yapıp okul idaresine bağış teklifinde bulunan velilerimizin yoğun bir baskısı var. Tüm bunlar beraberinde bu tartışmaları getiriyor. Bizim okullarımızda kayıt ücreti, bağış yok böyle bir talepte bulunma hakkı yok arkadaşlarımızın. Burada bakanlık müfettişlerimiz bize gelen şikayetleri hassasiyetle değerlendiriyor.

790 BİN SURİYELİ ÖĞRENCİ VAR
Okullarımızda yabancı öğrencilerin misafir edilmesinde pedagojik olarak bir sorun yok. Kamuoyuna bazen yanlış bilgiler de intikal ediyor. 23 bin öğrenci özel milletler arası okullarda okuyor bu okulların tamamı yabancı öğrenci.  Bizim kendi resmi okullarımızda da 977 bin civarında yabancı öğrenci var bunun 790 bini Suriyeli.

OKULLARIN KAPANMASINA İHTİMAL VERMİYORUM
Sağlıkla ilgili tüm terdbirleri alacak ve okulları açık tutacak politika geliştiriyoruz. Okulların kapanması ya da online uygulanması gibi bir süreç yaşayacağımıza ihtimal vermiyorum.