Güncelleme Tarihi:
Bakan Yılmaz, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Suriyeli öğrencilerin eğitimine yönelik çalışmalarına ilişkin sorularını yanıtladı.
Yılmaz, Suriyeli öğrencilerin eğitimi için yoğun çalışmalar yürüttüklerini belirterek, "Milli eğitimi yalnızca kendi evlatlarımıza değil, ülkemize bir şekilde sığınmış ve kendi ülkelerinde barınamamış kişilere de vermek istiyoruz. Kişi eğitimsiz olursa bulunduğu her yerde ilave risklere açık demektir. Bu riskleri ortadan kaldırmak için kendi evlatlarımıza hangi eğitimi veriyorsak, bu insanlara da o eğitimi vermeyi amaç edindik" diye konuştu.
Başbakan Binali Yıldırım'ın haziran ayında verdiği talimatla Suriyelilerin hepsine eğitim vermeyi amaç edindiklerini vurgulayan Yılmaz, "Suriyelilerin hepsinin bir süre sonra ülkelerine geri döneceği fikriyle, telafi eğitimi kapsamında geçici eğitim merkezlerinden eğitim almalarını sağlıyoruz" dedi.
483 bin Suriyeli öğrenci Türkiye'de eğitim alıyor
Geçici Suriye Hükümeti ile MEB'in Suriyelilerin eğitimi konusunda iş birliği yaptığına değinen Yılmaz, Arapça hazırlanmış ve gözden geçirilmiş bir müfredatın Arap öğretmenler, Türkçe derslerinin Türk öğretmenler ve diğer derslerin ise Suriyeli öğretmenler tarafından verildiğini aktardı.
Geçici eğitim merkezlerinde eğitim alan öğrenci sayısının 302 bin olduğunu ifade eden Yılmaz, "Benim evladım ilkokula, ortaokula, liseye gidiyorsa, Suriyelilerin de gitmesini istiyoruz. Nerede Suriyeli varsa lütfen ilçe milli eğitim müdürlüklerimize, okul müdürlüklerimize gitsinler. Çocuklarını okula kaydettirsinler" dedi.
Yılmaz, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda okuyan Suriyeli öğrenci sayısının geçen yıl 50 binin altında olduğunu, bu yıl ise bu sayının 181 bin 193'e çıktığını belirterek, "Biz istiyoruz ki bazı illerde 'Kendi evlatlarımla birlikte okula giden Suriyeli de var' diyebilelim. Toplam Suriyeli öğrenci sayısı 483 bin. Bu rakam okul çağındaki Suriyelilerin yaklaşık yüzde 50, yüzde 60'ı. Geçen yıllarda bu oran üçte birken, şimdi 3'te 2'ye gidiyor. Ama hala açık var" dedi.
Suriyelilerin eğitimi için AB ile protokol
Suriyeli öğrencilerin eğitimi için birtakım protokoller yapıldığını kaydeden Yılmaz, Avrupa Birliği (AB) ile imzalanan protokol kapsamında AB'nin Türkiye'ye 300 milyon avro vereceğini aktardı. Yılmaz konuya ilişkin şu bilgileri verdi:
"İlk aşamada 90 milyon avro gönderildi. 90 milyon avroyu nereye kullanıyorsunuz dendiğinde, 4 bin 200 sözleşmeli öğretmen istihdam ediyoruz. Yunus Emre Enstitüsünden Yabancılara Türkçe Öğretimi kitap setinden 490 bin tane alıyoruz. Bin 500 tane Arapça öğretmen istihdam ediyoruz. Bunların hepsi 90 milyon avro kapsamında yapılıyor."
Protokol çerçevesinde 60 bin Suriyeli öğrenciye mali destek verdiklerini, ayrıca temizlik ve güvenlik görevlisi olarak 500 kişiyi istihdam ettiklerini ve Suriyeli öğrencilere eğitimle ilgili rehberlik ve materyal hizmeti de sağladıklarını aktaran Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğitim çağındaki Suriyelilerin sayısı 850 bin civarında. Biz şimdi 483 binini karşıladık. Hala açığımız var. Önümüzdeki dönemde de Suriyelilerin tamamını kendi eğitim sistemimize alacağız. Kendi evlatlarımıza hangi eğitimi veriyorsak onlara da o eğitimi vereceğiz" şeklinde konuştu.
"1930'lardaki sistemi kullanmaya devam."
Bakan Yılmaz, sömestir ve yaz saati uygulamasının tarım toplumuna göre ayarlandığı ve müfredatta ders saatlerinin yoğun olduğu eleştirilerini de yanıtladı. Şu an sömestir ve yaz saati uygulamasında değişiklik yapmayı düşünmediklerini kaydeden Yılmaz, 1930'lardan beri eğitimde aynı sistemin uygulandığını ve bir sistemi kaldırırken mevcut sistemi ve kazanımlarını yıkmamak gerektiğinin altını çizdi.
Yılmaz, "Kazanımları yıkmadan nasıl ilave kazanımlar yapabiliriz diye düşünüyorum. Doğrudur. Tarım toplumuyuz, bu tarım toplumunun hasat mevsimi temmuzdur, ağustostur ve sıcaklar da var. O sıcaklarda tatil yapmak doğrudur. Biz de katılıyoruz" dedi.
Türkiye'de OECD ülkelerine göre eğitim ders saatinin ve eğitim gününün daha az olduğunu söyleyen Bakan Yılmaz, "Eğitim gün sayısını ve ders saati sayısını azaltmanın doğru olmadığını düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Yaz tatilinin uzun olduğunu söyleyenlerin de bulunduğunu ifade eden Yılmaz, su görüşleri paylaştı:
"Öğrencilerimize çağın gerektirmiş olduğu bütün bilgileri vermeyi gaye edindik. Ancak eğitim süresini kısaltmadan, vermiş olduğumuz tatil süresi içerisinde eğitimi, etkili ve en özünü vermeyi amaç ediniyoruz. Yaz tatilini kaldırma gibi bir düşüncemiz yok. Ancak yaz tatilini öğrencilerimize etkin bir şekilde vermek istiyoruz. Birçok yerde okul döneminde olduğu gibi, yaz tatillerinde de destekleme eğitimleri veriyoruz. Daha etkin bir şekilde tatilleri kullanmak için de bir çalışmamız var. Daha iyiyi yakalamak için çalışmaya devam edeceğiz. 1930’lardaki sistemi kullanmaya devam."