Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in açıklamaları şöyle:
OKULLARI KAPALI TUTMA LÜKSÜMÜZ YOK
Dünya ülkeleri okulları açık tutmayı hedef koyuyorlar. Okullar aynı zamanda bilişsel olmayan becerilerin de geliştiği ortam. Okullara sadece eğitim yeri olarak bakmamak gerek. Türkiye’nin Kovid-19 sürecinde normalleşebilmesi için eğitim ortamlarının normalleşebilmesi gerekiyordu.
Okulları kapalı tutma lüksümüz yok. Kuralları uygulayarak okulları açık tutabiliriz. Salgında eğitim telafi edilemez bir noktaya gidiyordu. Birinci önceliğimiz yüz yüze eğitimi kararlı şekilde ayakta tutabilmek. Okulların açık kalması lazım. Güvenli şekilde okulların açık kalabileceğini gösterdik. Kamuoyunu ikna ettik. Artık okulların kapanması ile ilgili tartışma yok. Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile süreçleri koordine ediyor.
ÖĞRETMENLERDE VAKA SAYISI DÜŞÜK
Öğretmenler bir doz yüzde 93, yüzde 87 tüm doz aşı oldu. Okullar ilk açılması ve en son kapatılması gereken yerdir. Okulların kapatılması eğitim kadar milli güvenlik meselesidir dedim. Öğretmenlerde vakalar düşük. Bir sınıfın kapatılması için iki vaka olması lazım. Öğretmenlerimiz bu süreçte büyük fedakarlık gösterdi, aşılanma oranı yüksek.
1721 SINIF KAPALI
Sistem kendi kendini kapatana kadar okullar açık kalacak. 10 günlük periyotlarla bazı sınıflar açılıyor, bazı sınıflar kapatılıyor. Şu anda 3 derslik okulumuz da var 40 derslik okulda var. Şu an bütün sınıfları kapalı bir tane okulumuz yok.850 bin dersliğimiz var.
ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİLER DESTEK ALDI
1,5 yıllık eğitim kaybının yanı sıra psikososyal anlamda da kayıplar oldu. 1 milyonun üzerinde öğretmenimiz, 20 milyona yakın öğrencimiz ve 4 milyon ailemize bu süreçte destek verdik.
15-19 KASIM ARA TATİLİ VAR
Önümüzdeki hafta 15-19 Kasım tarihleri arasında bir haftalık ara tatil var. Bu tatil sonrası 6 ve 10’uncu sınıfların eksiklerine bakacağız. Özellikle Türkçe, matematik ve fen bilimleri alanlarında öğrencilerimize destek vereceğiz.
OKULLARLA İLGİLİ KARAR VALİLİKLERDE
Sağlık Bakanlığı ile birlikte illere inisiyatif verdik. Öğrenci sayısı fazla olan okullar ikili eğitim yapabilecek, geçici durumlarda haftada üç gün eğitime geçebilecek, derslerini 30 dakikaya indirebilecek. Ama bunlar geçici önlemler. Valilikler ve Milli Eğitim Müdürlükleri kararı alsın. 289 ilde ikili eğitim yapılıyor. 450 bin sınıfta öğrenci sayısı 25’in altında.
YARDIMCI KİTAPLAR DA ÜCRETSİZ
Velilerin şikayetiydi, devlet kitabını alıyoruz, ama okul bize yardımcı kitap konusunda baskı yapıyor. Şu anda ekim ayından itibaren yeni yaklaşım geliştirdi. Öğrenme kayıplarını telafi etmek için 2’inci sınıftan 12’inci sınıfa kadar destekli eğitim materyalleri, YKS, LGS ile ilgili sorular, yardımcı kaynakları her ayın ilk haftası tüm kamuoyuna açıkladık, ücretsiz veriyoruz. Kasım’da yeni bir yaklaşım daha geliştirdik. Derrs kitapları erişilirken bu kaynaklar basılı olarak tüm öğrencilere verilmeye başlandı. Her ayın ilk haftası dijital olarak erişime açılıyor, erişebilecek, kullanacak. Aynı zamanda tüm öğrencilere basılı şekilde gönderip, her ay bunu artıralım istedik. Kaynağa her zaman ihtiyaç var, çocuk kendini geliştirecek materyal alabilir. Kamusal olarak bununla ilgili ihtyacı ortadan kaldırmak istedik.
REFORM YAPMAYACAĞIM
Müfredat ötesinde eğitim sisteminde sürekli reformlar yapıldı. Bakan olduktan sonra reform yapmayacağımı açıkladım. Artık gelinen noktada odaklanmamız gereken şey eğitimde fırsat eşitliğine okullar arası başarı farklığını azaltıp, kaliteyi artırmaya odaklanmalıyız. Bir vatandaşın çocuğunu gönül rahatlığıyla mahallesindeki okula çocuğunu göndermeye ihtiyaç var. Okul öncesi eğitim erişim önemli. Okul öncesi eğitim bilişsel olmayan becerileri de artıran en önemli şeydir. Dünyada bu oran artmaya başladı. Okuldaki akademik başarı tahmin edemeyeceğiniz kadar okul dışı başarı faktörlerine bağlı, ebeveynlerin eğitim seviyesi, evdeki kütüphane, kitap sayısına bağlı. Sosyo ekonomik seviyesi yeterli ailelerin çocuklarının okul öncesi eğitime eriştiğini düşünün, hazırbulunuşlukta ciddi fark var devasa fark var. Dezavantajlı kesimlerin çocuklarının okul öncesi eğitime erişimine sağlamaya çalışacağız, sosyo ekonomik getirdiği farkları minimalize etmeye çalışacağız.
OKUL ÖNCESİ YAYGINLAŞACAK
3 yaşta okullaşma oranı yüzde 14, bunu yüzde 50’ye, 4 yaştaki okullaşma oranı olan yüzde 35’i yüzde 70’e, 5 yaştaki okullaşma oranı olan yüzde 78’i yüzde 100’e çıkarmaya kararlıyız. Bunu 2022’nin sonuna kadar gerçekleştireceğiz. Hedefimiz okul öncesi eğitimde yüzde 100 erişime ulaşmak. Erişimi sağlayıp, bu yaş grubundaki çocukların yer bulacağı mekanlara ulaşmasını sağlayacağız. Dezavantajlı bölgelere ağırlık vereceğiz.
OKULLAR ARASI ALT YAPI FARKLARI KALKACAK
Okullar arası imkan farklılıklarını minimalize edeceğiz. Alt yapı ile ilgili tüm farklılıkları ortadan kaldıracağız. Okularıızn tamamında kütüphane varsa zenginleştirme ve güncelleme, yoksa yeni kütüphane yapacağız. 2 ay içinde bunlar olacak.
ÖĞRETMENLERİMİZİN MESLEKİ GELİŞİMİ İLE İLGİLİ KAPSAMLI DESTEK
1.2 milyon öğretmenimiz var. Öğretmenlerin niteliği eğitimin en güçlü tarafıdır. öğretmenin ne kadarsa eğitim sistemin o kadardır. Öğretmen ve öğrencinin buluştuğu yer okuldur. Öğretmenlerl ilgili kapsamlı eğitim paketi hazırladık. Sadece mesleki gelişimi değil, kişisel gelişimi, liderlikle ilgili ciddi kaynak aktardık. Ağırlığı yeni başlayan öğretmenlere vereceğiz, eğitim sistemine adaptasyonu ile ilgili desteklememiz lazım.
MESLEKİ EĞİTİME ÖNEM VERİYORUZ
Mesleki teknik eğitimde asıl yaptığımız şey son üç yıldan beri işvereni mesleki eğitime hazırlamak. İşgücü piyasasına işvereni mesleki eğitim içine dahil ettik. Artık müfredatı birlikte güncelleyip, işletmelerde beceri eğitimini birlikte dizayn ediyoruz.