Güncelleme Tarihi:
Avcı, Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu’nda düzenlenen 3’üncü Grup Eğitim Kampüsleri Ön Seçimli Mimari Proje Yarışması Ödül Töreni’nden gündeme ilişkin soruları yanıtladı. İl Milli Eğitim Müdürleri ve bakanlık müşavirlerinin görev değişikliği hakkında, “Milli Eğitim Bakanlığı’nda yapılmış ve yapılacak atamalar, çok önceden planlanmış ve doğrusu muhattapları tarafından da beklenen atamalardı. Biz özellikle bu yıl biliyorsunuz SBS’yi kaldırdık. Bunun yerine yeni bir uygulama başlattık. Bu gerçekten çok kapsamlı bir organizasyon gerektiriyor. O nedenle aslında bu atamaların yazın yapılması gerekiyordu. Fakat il milli eğitim müdürlerimizin kendi bulundukları yerde bu sınav organizasyonunu rahatça gerçekleştirebilmeleri için özellikle geciktirdik. Kendileri de bu gecikmenin nedenini biliyorlar.”
İl milli eğitim müdürlerinin bir kısmının vekaleten, bir kısmının da görevlendirmeyle çalıştığını, bunun da özlük hakları konusunda sıkıntı yarattığını aktaran Avcı, görevlendirmeyle ve vekaleten görev yapan il müdürlerinin, asaleten atanan müdürlerin özlük haklarına sahip olmadığını söyledi.
Bu nedenle il milli eğitim müdürleriyle yaptıkları toplantılarda, düzenleme konusunu kendileriyle paylaştıklarını ifade eden Avcı, değişikliklerin onların da talepleri olduğunu söyledi.
Herkesin durumunu netleştirmek istediğini dile getiren Avcı, “İl milli eğitim müdürlerimiz ve bakanlık müşavirlerimiz ve çalışanlarımızla ilgili, grup başkanlıklarımızla ilgili önceden planlanmış yer değiştirme niyetlerimiz vardı. Onların bir kısımını uygulamaya koyduk, daha da koyacaklarımız var. Bunları son günlerin aktüalitesiyle nitelendirerek değerlendirmek doğru olmaz” diye konuştu.
Ne kadar değişiklik olacağına ilişkin soru üzerine Avcı, il milli eğitim müdürlerinin büyük bir bölümünün, vekaleten veya görevlendirmeyle çalıştıkları için onların da durumlarını peyderpey değerlendirip, asaleten atanması uygun olanları asaleten atayacaklarını, yer değiştirmesi gerekenlerin yerlerini değiştireceklerini veya yerlerine yeni görevlilerin getirileceğini söyledi.
Ankara’da şube müdürlüklerinde görev değişikliği olduğunun hatırlatılması üzerine Avcı, “O da yine görevlendirmedir. Bakın bizde görevlendirme illerde valilik onayıyla yapılır. Dolayısıyla Ankara İl Müdürlüğü’nde yapılan şube müdürlerine ilişkin görevlendirme iptali meselesi de aynı çercevededir” diye konuştu.
Dershaneler taslağı 10 gün içinde hazır olacak
Bakan Avcı, dershanelere ilişkin takvimin netleşip netleşmediği ve bu ay içerisinde Meclis’e sevk edilip edilmeyeceğine ilişkin soruyu da “Onun için çalışıyoruz büyük ölçüde çalışmalarımızı tamamlamak üzereyiz” şeklinde yanıtladı.
Aralıkta dershanelerin fiziki ve beşeri altyapılarına ilişkin anketlerle ve görevliler aracılığıyla envanter çalışması yapıldığını hatırlatan Avcı, kaç dersliğin bulunduğunu, müstakil bina mı olup olmadığı, öğretim kadrosunun durumu gibi bilgilerin derlendiğini belirtti.
İlgili sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve dershane temsilcileriyle son bulguların paylaşıldığını aktaran Avcı, “Onlardan da görüşlerini aldık, görüşler değerlendirildikten sonra taslak çalışmamızı nihayetlendirip Bakanlar Kurulu’na sunacağız. Takvim daha önceden öngördüğümüz biçimde aksamadan sürüyor. Gün söyleyemem ama bir hafta, 10 gün içinde bunların hepsini derleyip, toplayıp netleştirmiş oluruz” diye konuştu.
Avcı, bazı dershane sahipleri ve işletmecilerinin fiziki altyapılarının, yurt olmaya da müsait olduğunu için dönüşülebilinecek kurum seçenekleri arasına yurtların da konulması yönünde talepleri olduğunu ifade etti.
Dershanelerle ilgili çalışmanın kamuoyla paylaşılıp paylaşılmayacağının sorulması üzerine Avcı, “Gayet tabii. İlgili kamuoyuyla paylaşacağız. Daha önce hatırlarsanız geçtiğimiz ay içerisinde 4 büyük dershane derneğinin şemsiye kuruluşlarıyla toplantı yapmıştık. Orada kendileriyle bunu paylaştık. Bu önerileri aldıktan sonra taslağımıza nihai biçimi vermeden önce onlarla tekrar görüşeceğimizi söylemiştik. Nihai istişaremizi de onlarla daha önce konuştuğumuz şekilde yapacağız. Onu da bir hafta 10 gün içerisinde yaparız” yanıtını verdi.
Seçenekleri zenginleştirdik
Dershanelere sunulacak dönüşülebilecek kurum önerilerinin genişletilip genişletilmediğinin sorulması üzerine Avcı, başka önerilerin de bulunduğunu ifade etti.
Bakan Avcı, istihdam edilemeyen öğretmenlerin halk eğitimlerde istihdam edilip edilmeyeceğinin ve bu konuda ayrıntılarda değişiklik olup olmadığına ilişkin soru üzerine şunları söyeldi:
“Yok. Sivil toplum kuruluşlarından, sendikalardan, dershane işletmecilerinden gelen öneriler var. Bunların hepsini tasnif ediyoruz. Dershane sektörü hep aynı türden kuruluşlardan oluşmuyor. Kendi içlerinde ciddi farklılıklar gösteriyor. Bunların her birinin hangi tür dershanelere dönüşebileceği konusunda önerilenler de farklılaşıyor. Bazıları özel okula dönüşme imkanına, kabiliyetine, altyapısına sahip bazıları sadece bir anaokulu olabilecek ölçekte altyapıya sahip. Dolayısıyla biz bu seçenekleri bütün bu dershane türlerine uyabilcek şekilde zenginleştirmeye gayret ettik”
Yüzde 20’si özel okula dönüşebilir
Dershanelerin kaçının özel okula dönüşebileceğinin sorulması üzerine Avcı, daha önceki envanter çalışmasındaki ilk bulguların en fazla yüzde 20’nin yani 5’te birinin özel okula dönüşebilir nitelikte olduğunu gösterdiğini, son çalışmalarında da benzer sonuçlar elde ettiklerini belirtti.
Dönüşme kabiliyetine haiz olan herkesin illa özel okula da dönüşmeyi istemediğinin altını çizen Avcı, mevcut dershanelerin 5’te birinin, özel okula dönüşmeye uygun olduğunü düşündüklerini ifade etti.
Nihai kararın işletme sahiplerine ait olduğunu vurgulayan Avcı, özel olmak istemeyenlerin etüt eğitim merkezi, anaokulu, farklı bir kurs veya açık lise seçeneklerinden kararlarını vereceğini dile getirdi.
Özel okula dönüşmek için geçici bir süre özel okul açma kriterlerini esneteceklerine işaret eden Avcı, bu kriterle özel okula dönüşmek isteyenlerin sayısının artabileceğini söyledi.
Dershanelerin dönüşemediği takdirde 2015’te de açık lise olarak faaliyet gösterip gösteremeyeceklerine ilişkin soruyu da Avcı, “Zaten 2015 Eylül’ünden itibaren dönüşmeye başlayacaklar. 2014-2015 eğitim öğretim yılında dönüşebilenlere farklı teşvikler uygulanacak” diye yanıtladı.
Bakan Avcı’nın tüm dershanelerden, Eylül 2015’ten itibaren kendilerine sunulan seçeneklere karar vermelerini ve dönüşmek için gerekli düzenlemeyi yapmalarını beklediklerini belirtti.
Avcı, dershanelerin envanter çalışmasının tamamlanıp tamamlanmadığı sorusuna, “Bir iki tane eksiğimiz kaldı. Seçenekleri olabildiğince çoğaltmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla sahada yapılan araştırmalarda hangi dershane fiziki altyapı olarak hangi kuruma dönüşebilirle ilgili hem kendi önerileri var hem de bizim tespitlerimiz var. Bunları paylaşıyoruz. Bir hafta içerisinde tamamlanmış olur” yanıtını verdi.
Eğitim Kampüsleri Ödül Töreni
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, eğitim kampüslerine nakledilecek şehir içindeki okulların durumuyla ilgili olarak, "Buralara nakledilecek okullarımızın boşalttıkları binalar, daha küçük yaştaki öğrencilerimiz için ilkokul ve ortaokul olarak kullanılacak. Dolayısıyla eğitim amacıyla yapılmış hiçbir kurumumuz, binamız başka bir amaçla değerlendirilmeyecek” dedi.
MEB Şura Salonu'nda 3’üncü Grup Eğitim Kampüsleri Ön Seçimli Mimari Proje Yarışması Ödül Töreni düzenlendi.
Bakan Avcı, burada yaptığı konuşmada, tören öncesinde proje örneklerinin yer aldığı sergiyi hızlı bir şekilde gezdikleri için mimarlardan özür dileyerek, olayın Türkiye'de geçtiğini anladıklarını ama kahramanlar hakkında bilgi sahibi olamadıklarını söyledi.
Bu nedenle projelere ilişkin kitap hazırlanacağını dile getiren Avcı, Turgut Cansever ile yaptıkları konuşmalardan Türkiye'de mimarların işinin zor olduğunu hatırladığını dile getirdi.
Türkiye'de mimarlar ve müzisyenlerin gündelik hayatta alanlarıyla ilgili karşılaştıkları kötü örnekler nedeniyle "işkence altında" olduğunu anlatan Avcı, mimar ve müzisyenlerin bunlara tahammül etmek için ruhi direnç gösterdiklerini belirtti.
Kampüs okul projesini, altyapı ihtiyacını geliştirmek ve mimari kirlenmenin önüne geçecek iyi örnekleri sunmak bakımından imkan olarak gördüklerini aktaran Avcı, 'kampüs' kelimesinin Latince'de, ordugahtan geldiğini ve çatışmayı ifade ettiğini söyledi.
Arapça'dan gelen 'mahalle' kelimesinin 'çözmek' kökünden geldiğini belirten Avcı, bu nedenle "eğitim mahallesi" tabirinin kendisine daha yakın geldiğini dile getirdi.
Kampüslere nakledilecek şehir içindeki okulların ne olacağına ilişkin zaman zaman spekülasyon yapıldığını hatırlatan Avcı, "Buralara nakledilecek okullarımızın boşalttıkları binalar, daha küçük yaştaki öğrencilerimiz için ilkokul ve ortaokul olarak kullanılacak. Dolayısıyla eğitim amacıyla yapılmış hiçbir kurumumuz, binamız başka bir amaçla değerlendirilmeyecek" diye konuştu.
Bugün ödülleri verilen 13 projeyle 33 eğitim kampüsünün mimari projesinin tamamlandığını aktaran Avcı, bu "mahallelerin" özel sektör kaynaklarıyla gerçekleştirileceğini ve Bakanlık tarafından 20 yıllığına kiralanacağını, daha sonra da kamuya devredileceğini bildirdi.
Kampüslerin 10 bin kişilik düşünüldüğünü ancak bunu rasyonel bulmadıkları için hedef kitleyi 5 bine düşürdüklerini dile getiren Avcı, öğrenci ve öğretmenlerin 10 bin kişilik hazırlanmış 5 bin kişinin hizmetine sunulan ferah mekanlarda eğitim göreceğini söyledi.
Avcı, törenin sonunda yarışmayı kazananlara ve katkıda bulunanlara ödüllerini ve plaketlerini verdi.