Güncelleme Tarihi:
Eğitim gündemine dair açıklamalarda bulunan Bakan Nabi Avcı, Doğu ve Güneyoğu bölgelerine atanan 26 bin öğretmenden 40’ının göreve başlamadığını açıklayarak özetle şunları söyledi:
Ataması yapılan 37 bin öğretmenin yüzde 70’i Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine atandı. Bu bölgelerdeki doluluk oranı Türkiye ortalamasının üzerine çıktı. Doğu ve Güneydoğu’ya atanan 26 bin öğretmenin içinde sadece 40’ı görevinin başına gitmedi. Önümüzdeki dönemde tüm bölgelerimizde kadro doluluk oranını yükseltmeyi hedefliyoruz. Yaptığımız projeksiyonlara göre mevcut şartlarda 95 bin 624 öğretmene ihtiyacımız var.Şu an görev yapan her iki öğretmenden biri son 10 yılda atandı.
EN ÇOK AÇIK MARMARA VE KARADENİZ’DE
Son atamalardan önce, Akdeniz Bölgesi’nde doluluk oranı yüzde 89.75 idi, şimdi ise yüzde 90.41 oldu. Doğu Anadolu’da 80 idi, şimdi yüzde 95. Ege’de yüzde 92.11 idi, yine küçük bir farkla arttı ama 92.85 oldu. Güneydoğu Anadolu’da yüzde 80.47 idi, şimdi yüzde 92.21. Yüzde 12’lik bir artış. Doğu Anadolu’da yüzde 15’lik bir artış vardı. İç Anadolu’da yüzde 93.21 idi, şimdi yüzde 94.81. Karadeniz Bölgesi’nde yüzde 87.75 idi, şimdi yüzde 89.51. Marmara Bölgesi’nde yüzde 83.51 idi, şimdi yüzde 85.8. Türkiye genelindeki doluluk oranı yüzde 86.68 idi, şimdi yüzde 90.75 oldu. Karadeniz ve özellikle Marmara’da öğretmen doluluk oranının düşük gibi görünüyor. 100 öğretmen kadrosundan yüzde 85’inin dolu olduğunu söyledi. Avcı, buralardaki temel ölçütlerden bir tanesinin, öğretmen olmayan yerlerde ücretli öğretmen istihdam etmek olduğunu belirtti. Doğu ve Güneydoğu’da özellikle branş bazında ücretli öğretmen bulma şansının çok yüksek değil. İstanbul, Eskişehir, Kocaeli, İzmir ve Samsun’da biz öğretmen açıklarımızı, atanamamış öğretmen grubu arkadaşlardan karşılıyoruz.
KOŞULLAR GELİŞTİKÇE ÖĞRETMEN İHTİYACI ARTIYOR
Mevcut koşullarda, yani sınıf mevcutlarımız aynı, derslik sayılarımız bu düzeyde kaldığı sürece, derslik sayısı derken şu anda inşaatı devam eden dersliklerimizi de hesaba katarak yaptığımız projeksiyonlara göre, bizim 95 bin 624 öğretmene ihtiyacımız var. Bütün okullarda tekli eğitime geçmeyi planlıyoruz, ayrıca sınıf mevcutlarımızı da olabildiğince aşağıya, 30'un altına çekmeyi istiyoruz. 30'un altına çektiğiniz zaman öğretmen ihtiyacımız 120 bine çıkar. 24'e çektiğiniz zaman 180 bine çıkar. Her 10 kişiye bir sınıf açtığında da belki 300 bin kişiyi bulur. Önce mevcudu bir derleyip toparlamamız gerekiyor. 10 yıldır onu yaptık. Şu anda mevcut 800 bin küsur öğretmenimizin, idarecilerle birlikte 900 bin öğretmenimizin yarısı bizim dönemimizde atandı. Biz 2003'teki derslik sayımıza bir o kadar daha ekledik. Ama hala ilave etmemiz gereken derslikler var. Derslik başına düşen öğrenci sayısını 24'ün altına düşürmek için, bunun parasal karşılığı da 18 milyar lira. Hala, 10 yıldan beri, bütçeden en büyük payı biz alıyoruz, bunları o sayede yapabiliyoruz. Önümüzdeki dönem de, inşallah öğretmen açığımızı fazlasıyla karşılamış olacağız.
ŞUBAT ATAMASINA MECLİS KARAR VERECEK
Elimizde netleşmiş, üzerinde bütün ilgili tarafların mutabakata vardığı bir rakam olsa bunu açıklarım. Meclis şu anda kapalı. Meclis açıldıktan sonra zaten bütçe hemen geliyor, bütçe kanunu vesilesiyle biz de Milli Eğitim Bakanlığı olarak kadro talebinde bulunacağız, olabildiğince çok kadro almaya çalışacağız. Geçen yıl 47 bini kullanamadık, 37 bine izin çıktı. Maliye Bakanlığı, '37 bini bu sene kullanabilirsiniz' dedi. Biz de kullandık. Elimizde bir 10 bin var. Bunu cepte kabul ediyoruz, en rahat konuşabildiğim rakam o şu anda. Şubat için 10 bin tamam ama yeni alacağımız kadrolardan bir kısmını bunun üzerine koyacağız. Bunun ne kadar olacağı da TBMM'de belirlenebileceği için, şu anda benim Meclis iradesinin önüne geçerek 'şunu yapacağız, bunu yapacağız' demem doğru olmaz" ifadesini kullandı.
“Bir atama daha olsaydı, ben de girerdim” diyen arkadaşlarımızı ve yeni KPSS'ye girecekleri memnun edecek bir seviyede sonuç alacağımızı tahmin ediyorum.
10 binin üzerine Meclis'ten çıkacak kadro neyse ondan ekleyeceğiz ama Meclis bize diyelim ki 40 bin daha verdi, 50 bin etti. Bunun 50 binini de şubatta kullanamayız. Niye? Çünkü biz KPSS ile alıyoruz. Şubatta atanacak arkadaşlarımız, geçen yıl, 2015 KPSS'den aldıkları puanlarla atanıyorlar. Buna karşılık, 2016 Temmuz'unda yeni bir KPSS yapılacak. Oraya da yeni mezun öğretmen adayları, önceki sınavlarda yeterince başarılı olamayanlar tekrar girecek. Biz 2016 KPSS sonuçlarıyla da öğretmen almak zorundayız. Bu çocuklar oraya boşuna girmiyorlar. Onlar seslerini yükseltmeye başladılar, 'Elinizdeki bütün kadroları Şubatta harcarsanız, ben sınava niye gireyim'. Dolayısıyla 2016 KPSS'sine girecek adaylarımız için de bir kontenjanı muhafaza etmek zorundayız. Şubat ve ağustos için dengeli bir dağılım yapmak durumundayız.
ŞUBATTA ATANACAKLAR ORYANTASYON EĞİTİMİNDEN GEÇECEK
Önceki uygulamalarda adaylar atamayı takip eden 15 gün içinde göreve başladı. Görev yapacağı ili, ilçeyi, köyü hayatında ilk kez gören, bilmediği koşullarda görev yapmaya başlayan öğretmenler için sürecin zorlu geçti. Bunun için bir alıştırma, oryantasyon dönemine şiddetle ihtiyacımız var. Bu sene onu uygulamaya başlıyoruz inşallah. Şubatta ataması yapılacak öğretmenlerimiz, 1 Mart itibarıyla, tarih değişebilir, 3 Mart olur, 5 Mart olur, göreve başlayacak öğretmenlerimiz 1 Mart'tan itibaren maaşlarını almaya başlayacaklar ama atandıkları ile gitmek zorunda olmayacaklar. Tercihe bağlı olarak ya bulundukları ilde ya üniversiteyi bitirdikleri ya da atandıkları ilde önce bir oryantasyon eğitiminden, bir yönlendirme, alıştırma eğitiminden geçecekler.
YENİ ATANANA DANIŞMAN ÖĞRETMEN SAĞLANACAK
Bir danışman öğretmenleri olacak. Meslekte belli bir süreyi tamamlamış, 10 yıl ve üzerinde görev yapan, tecrübeli, başarısıyla, öğretmenlik nitelikleriyle dikkat çeken, temayüz etmiş, fiilen görev yapmakta olan bir öğretmen büyüğün danışmanlığında olacak, ona zimmetleyeceğiz. Milli Eğitim müdürlüklerimiz ve danışman öğretmenlerimizle birlikte yaptıkları bir plan, program çerçevesinde bu öğretmenimiz okullarda derslere girmeye başlayacak. Ders anlatmak için değil ders dinlemek, vermek için değil ders almak için. Yeni atanan öğretmenler, tecrübeli öğretmenlerin nasıl ders anlattıklarını, nasıl ödev verdiklerini, öğrencileri nasıl motive ettiklerini, öğretmenlerle ilişkide nelere dikkat ettiklerini gözlemleyecek. Bürokrasiyi tanıyacaklar, mevzuatı öğrenecekler. Bu eğitim mart, nisan, mayıs ve haziran aylarını kapsayacak, dört ay sürecek. Danışman öğretmen ile irtibat, yeni atanan öğretmenin göreve başlamasıyla kesilmeyecek, gittiği yerde bir sorunla karşılaştığı zaman danışman öğretmeni arayabilecek. Atanan öğretmen göreve başlamadan önce tecrübeli bir öğretmen çevresine sahip olacak.
ÖĞRETMENLER GİTTİKLERİ BÖLGENİN GELENEKLERİNİ ÖĞRENECEK
Öğretmenler için yaz tatilinde hizmet içi eğitimler düzenleniyor. Yeni atanan öğretmenler için de bu dönemde, gidecekleri bölgenin özelliğine göre ayrı bir eğitim verilecek. Örneğin, ana dili Kürtçe olan çocukların çoğunlukta olduğu bir okula gidecek öğretmenin, çocuklarla ve velilerle rahat iletişim sağlayabilmesi için temel bir dil eğitiminden geçecek. Eskişehir'e gidecek bir öğretmenin şehrin gelenek göreneği hakkında bilgi sahibi olacak. Şanlıurfa'ya gidecek öğretmenin "sıra gecesi" geleneğini öğrenecek. Söz konusu eğitimle öğretmenlerin vatandaşın, velilerin iyi gününde kötü gününde hissiyatını paylaşabilecek, onlarla hemhal olmasını sağlayacak ön bilgileri edinecek.
AÇIK LİSEDEN ÖRGÜN EĞİTİME NAKİL HAKKI
Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi sonuçlarına göre açık liselerden örgün eğitime geçmek isteyen öğrencilerimiz 20 Ekim saat 17.00’ye kadar nakil talebine bulunacak. Biz de 21 Ekim günü o çocuklarımızdan uygun olanları, uygun kontenjanlara yerleştirmiş olacağız. Taban puan ve açık kontenjan esasına bağlı olarak yapılacak.