Güncelleme Tarihi:
Milli edebiyat döneminde oldukça önemli sanatçılar bulunmuştur. Bu sanatçılar dönemin özelliklerini yansıtmak adına çalışmalar yapmıştır. Bu dönemde oluşan eserler oldukça ilgi çekmiştir.
Milli Edebiyat Dönemi Nedir, Nasıl ve Ne Zaman Başladı?
II. Meşrutiyet'in ardından ulusçuluk akımı başlamıştır. Bu akım 1908 yılından itibaren yaygın hale gelmiştir. Tabi bu akım her alanda olduğu gibi edebiyat alanında da büyük bir etki yaratmıştır. Edebiyatta ortaya çıkan ulusçuluk akımı ile milli kaynaklara yönelme olmuştur.
1911 tarihine gelindiğinde 'Genç Kalemler' dergisi yayımlanmıştır. Bu dergiyi yayımlayan kişiler arasında Ziya Gökalp, Ali Canip Yöntem ve Ömer Seyfettin yer almaktadır. Bu derginin yayımlanması ile Milli Edebiyat Dönemi başlamıştır. Bu yüzden Milli Edebiyat Dönemi'nin başlangıç tarihi olarak 1911 yılı kabul edilmektedir.
Genel olarak sade bir dille yazılan eserler daha çok ulusun sorunlarını ele almıştır. Yurt sorunları ve ulusal değerlerin eserlerde öne çıktığı görülmüştür. Halide Edip Adıvar ve Reşat Nuri Güntekin gibi isimler çok güzel eserler vermiştir. Bu dönemde daha birçok sanatçı çok güzel örnekler vermiştir.
Milli Edebiyat Dönemi Özellikleri Nelerdir?
Mili Edebiyat Dönemi'nin birçok özelliği bulunmaktadır. Bu özellikleri öğrenerek dönemin yapısı daha iyi anlaşılmaktadır.
- Toplum için sanat anlayışı benimsenmiştir,
- Eserlerin halkın anlayacağı şekilde yazılmıştır,
- Şiirlerde hece ölçüsü kullanılmıştır,
- Şiir dili olarak İstanbul Türkçesi kullanılmıştır,
- Genel olarak Milli kültür ve milli tarihle alakalı konulara değinilmiştir,
- Sade, kolay ve anlaşılır bir dil benimsenmiştir,
- Türk dil bilgisi üzerinde önemle durulmuştur,
- Tam, zengin ve yarım uyak kullanılmıştır,
- Duygular yerine fikirler ön planda tutulmuştur,
- Eserler daha çok öğretici şekilde yazılmıştır.
Milli Edebiyat Dönemi ile halka daha çok yaklaşılmıştır. Özellikle hikayelerde mekan olarak Anadolu seçilmiştir. Teknik açıdan çok kaliteli eserler ortaya çıkmıştır. Toplumsal konular sık sık dile getirilmiştir. Toplumun sorunları ve yapılması gerekenler eserlerde dile getirilmiştir.
Milli konular, Anadolu ve tarih eserlerde sıklıkla yer almıştır. Yapılan sanat halk için olduğundan dolayı dile çok dikkat edilmiştir. Eserlerde kullanılan dilin halk tarafından anlaşılması gerekmekteydi. Kullanılan dil bu anlamda sade ve anlaşılır olmuştur. Arapça ve Farsça tamlamalardan uzak durulmaya çalışılmıştır.
Milli Edebiyat Sanatçıları
Milli Edebiyat Dönemi'nde oldukça başarılı sanatçılar bulunmaktaydı. Bu kişilerin eserleri günümüzde bile oldukça büyük bir ilgi görmektedir.
- ÖMER SEYFETTİN
- ZİYA GÖKALP
- MEHMET EMİN YURDAKUL
- YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU
- HALİDE ADİP ADIVAR
- REŞAT NURİ GÜNTEKİN
- REFİK HALİT KARAY
- YAHYA KEMAL BEYATLI
- PEYAMİ SAFA
Milli Edebiyat Dönemi Dil ve Üslup
"Genç Kalemler" dergisi yazarları, milli edebiyat için dilin millileştirilmesine inanan kişilerdi. Bu yüzden Edebiyatta kullanılan dilin sadeleştirilmesi ve millileştirilmesi gerekmekteydi.
1. Arapça ve Farsça olan tamlamaların kullanılmaması savunulmuştur,
2. Kullanılacak kelimeler mümkün olduğu kadar Türkçe olacaktı,
3. Arapça ve Farsça olan kelimeler Türkçe karşılığı ile kullanılacaktı,
4. Bilim dilinde yer alan Arapça ve Farsça terimlerin kullanılmaya devam edecekti,
5. Diğer Türk lehçelerinden kelime alınmaması konusunda karar alınmıştır,
6. İstanbul konuşması baz alınarak yeni bir düzenleme yapılmıştır.