Güncelleme Tarihi:
Milli edebiyat dönemi, Yeni Lisan hareketi ile başlamış olan bir edebiyat akımı olarak bilinmektedir. Milli edebiyat dönemi 19. yüzyılda başlayan ve 20.yüzyılda kuvvetlenmeye başlayan bir akım olarak ifade edilebilir. Ali Canip Yöntem, Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp Milli edebiyatın kurucuları arasında sayılmaktadır.
Milli Edebiyat Dönemi Hikaye Anlayışı Özellikleri Nelerdir?
Milli edebiyat döneminde oldukça fazla hikaye türünde eserler yer almaktadır. Milli edebiyat döneminde yazılan hikayelerde milli konulara, Anadolu'ya ve tarihe yönelmişlerdir.
Yazarlar eserlerini halkın anlayabileceği sade bir dille yazmışlardır.
Eserlerde mekan olarak Anadolu seçilmiştir.
Toplumsal konulara eserlerde yoğun olarak yer verilmiştir.
Teknik yönden oldukça başarılı hikayeler yazılmıştır.
Hikayeler genel olarak olay hikayeciliği tarzında yazılmıştır.
Milli edebiyat döneminde hikaye, romanın gerisinde kalmıştır.
Milli edebiyat dönemi hikaye anlayışında Realizmden etkilenmişlerdir.
Hikayelerde özellikle Arapça ve Farsça tamlamalardan kaçınılmıştır.
Milli edebiyat döneminde hikaye türü oldukça önem kazansa bile yine de roman türünün gerisinde kalmıştır. Milli edebiyat dönemi yazarları dönemin şartlarına bağlı olarak Türk kültürüne daha bağlı bir yazım tarzını benimsemişlerdir. Yazdıkları eserlerde genel olarak toplumsal olaylara yer vermişlerdir.
Milli Edebiyat Dönemi Yazarları Kimlerdir?
Milli edebiyat dönemi yazarları,
Ömer Seyfettin,
Yahya Kemal Beyatlı,
Yakup Kadri Karaosmanoğlu,
Ziya Gökalp,
Mehmet Emin Yurdakul,
Halide Edip Adıvar,
Reşat Nuri Güntekin,
Mehmet Fuat Köprülü,
Refik Halit Karay
olarak sayılabilir. Milli edebiyat döneminde eser vermiş olan farklı yazarların bulunduğunu söylemek de mümkündür. Milli edebiyat dönemi, Fecr-i Ati dönemi edebiyatından sonra başladığı için bu dönemin yazarlarından milli edebiyat dönemine geçiş yapan yazarlarda olmuştur.
Milli Edebiyat Dönemi Özellikleri Nelerdir?
Milli edebiyat dönemi yazarları eserlerinde genel olarak toplumsal konulara yer vermiştir. Milli edebiyatın temsilcileri İstanbul konuşmasını esas alarak yeni bir yazı dilinin meydana getirilmesini amaçlamışlardır. Milli edebiyat kelimesi ilk olarak Genç Kalemler dergisinde Ali Canip Yöntem tarafından kullanılmış bir ifadedir.
Genç Kalemler dergisi, Milli edebiyatın öncüsü olan bir dergi olarak ifade edilebilir. Milli edebiyatın savunucuları, milli bir edebiyatın oluşabilmesi için kullanılan dilin de milli olması gerektiği anlayışını savunmuşlardır. Eserlerini de bu doğrultu da milli bir dil kullanarak ve dilde sadeleştirmeler yaparak yazmayı tercih etmişlerdir.
Mili edebiyat döneminde dilde sadeleşme fikri benimsenmiştir.
Türkçeyi yabancı dillerin etkisinden uzaklaştırmak hedeflenmiştir.
Arapça ve Farsça tamlamaların eserlerde kullanılması reddedilmiştir.
Sözlü ve sanatlı söyleyişlerden uzaklaşılmış, tamamen sade bir dil kullanmayı hedeflemişlerdir.
Yazılan eserlerde daha çok yerli ve milli konulara yer verilmiştir.
Türklerin gerçek şiirinin halk şiiri olduğu savunulmuştur.
Hece ölçüsünün kullanılması gerektiğini savunmuşlardır.
Milli Edebiyat Hakkında Bilgi
Ömer Seyfettin, Milli edebiyat akımının ve modern Türk öykücülüğünün kurucusu olarak bilinmektedir.
Halide Edip Adıvar, Milli edebiyat döneminin tanınmış ilk kadın hikayecileri arasında bulunmaktadır.
Refik Halit Karay, Maupassant tarzı öykü tekniğini kullanarak Milli edebiyat dönemi eserleri hazırlamıştır.
Reşat Nuri Güntekin, yaptığı psikolojik tahlillerde oldukça başarılı bir milli edebiyat dönem yazarı olarak bilinmektedir.
Türkçülük ideolojisini benimseyerek milliyetçi tarzda yazdıkları bir çok hikayenin bulunduğunu söylemek de mümkündür. Milli edebiyat dönemi Kurtuluş Savaşı dönemini kapsamakta olan bir dönemdir.