Güncelleme Tarihi:
Türkiye gibi genç nüfusun yoğun olduğu ülkelerde gençlerin okul ve çalışma hayatında aktif olamaması, uzun vadede ciddi bir toplumsal tehdidin habercisi. Nitelikli eğitim ve yüksek verimlilik ihtiyacına yönelik en önemli müdahale araçlarının başında ise mesleki ve teknik eğitim gelir.
Nitelikli mesleki ve teknik eğitim, öğrencilere kendilerini geliştirmeleri ve gelecekte kendilerine uygun işler bulmaları için gereken teorik ve pratik becerileri kazandırmalı. Bu beceriler, okunan meslek dalıyla ilgili olduğu kadar matematik, fen ve okuma gibi temel becerileri de kapsamalı. Bu bağlamda, Türkiye’deki mesleki ve teknik eğitimin niteliği konusunda sorunlar yaşandığı söylenebilir. Son olarak 2012 yılında uygulanan uluslararası öğrenci değerlendirmesi PISA’nın sonuçlarına göre, Türkiye’de meslek liselerine devam eden 15 yaşındaki öğrencilerin yüzde 93’e yakını matematikte yalnızca temel ya da temelin de altında becerilere sahip.
EĞİTİM SİSTEMİ VE İŞ PİYASASI ARASINDAKİ BAĞLAR GÜÇLENDİRİLMELİ
Meslek eğitimiyle ilgili diğer önemli sorun öğrencilerin rehberlik ve mesleki yönlendirmeden yeterince yararlanamaması ve iş piyasasındaki ihtiyaçlarla okullarda öğretilenler arasında kopukluk olması. Mesleki eğitim sistemi ve iş piyasası arasındaki bağların güçlendirilmesi için devletin ve özel sektörün meslek eğitiminin tasarımı sürecinden öğrenci istihdam edilene kadar işbirliği ve eşgüdüm içinde olmaları büyük önem taşır.
OLUMLU ÖRNLEKLER DE VAR
Nitekim Türkiye’de az sayıda olsa da işleyen ve olumlu sonuçlar veren kamu özel sektör ortaklıkları var. Koç Holding ve MEB ortaklığında yürütülen Meslek Lisesi Memleket Meselesi (MLMM) Projesi ile Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) çatısı altında faaliyet gösteren Bursa Tasarım ve Teknoloji Geliştirme Merkezi (BUTGEM) bu konuyla ilgili verilebilecek iki olumlu örnek.
MLMM Projesi ile meslek lisesi öğrencilerine staj destekli eğitim bursu, staj olanakları, istihdam önceliği ve koçluk sağlanarak hem eğitime hem de istihdama destek olundu; okul-işletme işbirlikleri desteklendi. Proje sonucunda uygulamaların yapıldığı bölgelerde okul-işletme işbirliklerinin ve nitelikli eleman sayısının, öğretmen-öğrenci motivasyonunun arttığı ve meslek liselerine ilişkin olumsuz algının kırıldığı rapor edildi. Benzer biçimde, BUTGEM de ücretsiz meslek kurslarıyla yerel sanayi için gereken nitelikli personel yetiştirerek, ekonomiye değer katmayı amaçladı. Kurslardan mezun olanların yüzde 80’inin istihdam edildiği BUTGEM, işverenlerin ihtiyaçları ile öğrencilerin ihtiyaçlarını buluşturan olumlu örneklerden biri. Bu örnekler, meslek eğitiminde temel beceri kazanımlarının kuvvetlendirilmesinin yanı sıra devlet ve özel sektörün işbirliğinin derinleştirilmesi gerekliliğini ortaya koyuyor.
KALİTELİ ELEMAN YETİŞTİRİLMESİ SAĞLANACAK
Önümüzdeki dönemde meslek eğitiminde kamu-özel sektör ortaklıklarını istisna değil, kural haline getirecek adımların atılması yararlı olur. Bu doğrultuda, 64’üncü Hükümet’in eylem planında “eğitim istihdam bağlantısının kurulabilmesine yönelik iş dünyasının ihtiyaç duyduğu alanlarda kaliteli eleman yetiştirilmesini sağlayacak şekilde mesleki eğitimin kalitesini artıracak tedbirler alınacağının” belirtilmesi, teşvik edilmesi ve dikkatle izlenmesi gereken bir müdahale alanı olarak karşımıza çıkacak gibi görünüyor.