Meslek yüksekokulları Türkiye’nin geleceğidir

Kalifiye elemanların bilgi ve becerisi, ekonomik başarının temelidir. Meslek eğitimi özellikle iki amaca yöneliktir. Bir tarafta genç insanlara başarılı bir meslek yolu hazırlamak, diğer yandan ekonomiye vasıflı eleman yetiştirmek. Günümüzde, hızlı teknolojik değişme ve dünya düzeyindeki yapılaşma değişiminde mesleki eğitimin önemi her zamankinden daha fazla arttı.
Ancak Avrupa’da mesleki teknik eğitim, toplam eğitimin yüzde 70’ini oluştururken Türkiye’de bu durum tam tersidir. Orta öğretimde yüzde 65 oranında “düz lise” diye tabir edilen genel lise eğitimi alınıyor. Meslek eğitiminin ve meslek sahibi olmanın itibarı kamuoyunda yeterince benimsenmediği için günümüzde birçok gencin hayali halen daha mühendis, doktor, avukat olmaktır. Oysa bunun olanaklı olmadığı kontenjanlarla sabit. Dolayısı ile bu durum üniversite kapısında ister istemez sorun oluşturuyor. Bu yıl üniversite sınavlarına 1 milyon 850 bin öğrenci başvurdu. Toplam kontenjan ise 766 bin civarında. Bu kontenjanın 356 bin’i 2 yıllık ön lisans programlarından oluşuyor. Öğrenciler doğal olarak genel lise okuduktan sonra mesleki eğitime yönelmeye başladı. Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu olarak öğrencilerimizin çoğunluğu sanılanın aksine genel lise öğrencilerinden oluşuyor. Sanıyorum diğer meslek yüksekokullarında da benzeri bir durum söz konusu.

İş olanakları daha yaygın

Meslek yüksekokulunda eğitim alan gençlerin kısa sürede hayata atılması bir başka avantajlı yöndür. 2 yıllık eğitimle, hazırlık da dahil edilirse 3 yıllık eğitimle, daha çabuk hayata atılmak öğrencilerimiz için bir avantaj olarak görülüyor. Ayrıca uygulamaya yönelik eğitimlerle sektörün tercih ettiği niteliğe kavuşmak, iş olanaklarının daha yaygın olması da meslek yüksekokullarının tercih edilmesi için önemli nedenler.
Bu noktada verilecek eğitimin niteliğinin önemli olduğunu hatırlatmak isterim. Akademik bilginin yanı sıra sektörle, piyasayla iç içe bir eğitim programı oluşturulması gençlerin teori ve pratiği birarada alarak hazırlanması çok önemli. Ancak ilgili sektörlerin ihtiyaçlarına göre yapılandırılmış ders içerikleri ile mesleki eğitimin hakkının verileceği aşikardır.
Artık değişmeye başlasa da üniversitelerin içindeki meslek yüksekokulları uzunca bir süre ikinci sınıf muamelesi gördü, gelişimleri güdük kaldı. Bu da çok doğal çünkü üniversiteler eğitimleriyle, nitelikleriyle lisans eğitimine odaklanmış kurumlardır. Bağımsız meslek yüksekokullarının en büyük farkı ise tüm ağırlıklarını mesleki teknik eğitime vermiş olmalarıdır.
Hızla büyüyen ve rekabetin arttığı küresel pazarda hak ettiği konuma ulaşmayı hedefleyen taşımacılık ve lojistik sektöründe de eğitime verilen önem ve ilgi her geçen gün artıyor. Sektörde kurumsallaşma kültürünün yaygınlaşması, verimlilik, uzmanlık, rekabet ve teknik bilgi kavramının sürekli yenilenmesi, değişen ve çeşitlenen lojistik hizmetlerle müşteri memnuniyetinin önem kazanması, lojistikte uzmanlaşmanın zorunlu hale gelmesi, işletmeler ve çalışanları tarafından bilgiye ve uzmanlaşmaya daha hızlı ve zamanında ulaşma isteği kalifiye personel ihtiyacını arttırdı.

“Yaparak öğreniyorum”

2023 yılı 500 milyar dolarlık ihracat hedefi sadece üretimle değil onu destekleyecek olan lojistik hizmetleriyle gerçekleştirilecek. Bu anlamda lojistik sektöründeki büyüme devam edecek ve dolayısıyla lojistik alanında çalışacak nitelikli eleman ihtiyacı artacak. Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu olarak sadece lojistik temasına odaklanmış, tüm programlarını lojistik sektörüne nitelikli eleman yetiştirmek amacıyla tasarlamış, tüm enerjisini buna yönelten bir kurum. Bu alandaki boşluğu doldurmak üzere mesleki tematik eğitimin sadece teorik bilgiye dayalı olarak icra edilemeyeceği, yanında muhakkak uygulamanın da olması gerektiği inancıyla, “Yaparak Öğreniyorum” felsefesi ile eğitim uygulamalarını yenileyerek, meslek eğitiminin yeniden şekillenmesi için öncülük görevini üstlendi. BLMYO bünyesinde geliştirilen “Yaparak Öğreniyorum” felsefesi üç ana temel öğe üzerine kurgulandı.
a) Mesleksel Beceriler Geliştirme Merkezi: BLMYO; öğrencilerin mesleğe yönelik uygulama yönlü becerilerini geliştirmek amacıyla oluşturduğu merkezin bünyesinde çok çeşitli laboratuar ve atölyeler oluşturuyor. İlk aşamada; Mobil Teknolojiler Atölyesi, Denizcilik Atölyesi, Alternatif Enerjiler Laboratuvarı, Konvansiyonel Enerjiler Laboratuvarı, Lojistik ve Dış Ticaret Laboratuvarı, Kabin İçi Hizmet Eğitimi Laboratuvarı gibi altyapılar tamamlanarak öğrencilerin hizmetine açıldı.
b) Simülasyon Uygulama Platformları: Gerçek ortamın benzetişim yoluyla tasarlandığı ortamlar olan “simülasyon platformları”, kullanıcılara teorik kavramları uygulamaya dönüştürme imkanı veriyor.
c) Proje/Sokak Laboratuvarı Uygulamaları: Bu kapsamda, uygulamaya dönük projeler yer alıyor. Bu projelerin bir kısmı, sosyal paydaşlarla beraber gerçekleştiriliyor.

Türkiye’nin gelişimine katkı verecek yeni kuşakları yetiştirmek ve meslek eğitiminde çıtayı yükseltmek için tüm eğitim kurumları ile birlikte çağa uygun eğitim anlayışı için ısrarlı olmalıyız. Geleceğimiz için hayaller kurarken ayaklarımızı yere sağlam basmalıyız.