Meslek yüksekokulları dökülüyor

Çelik, Swissotel'de düzenlenen “Mesleki Eğitim Reformlarını Değerlendirme Uluslararası Konferansı”na katıldı.
Konferansın açılışında konuşan Çelik, AB Türkiye Delegasyonu ile pek çok projede ortaklaşa çalıştıklarını söyledi. Temel Eğitime Destek Projesi kapsamında 153 okul için Adıyaman'da yapılan törene Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Marc Pierini ile birlikte katıldıklarını hatırlatan Çelik, “Bizim bu projelerin üzerinde durduğumuz şey, bilgi ve tecrübe paylaşımıdır. Finansal boyutu, üzerinde konuşulacak bir şey değildir” dedi.

AB İlerleme Raporuna da değinen Çelik, AB'nin raporda en az eğitim alanını eleştirdiğini, bazı konularda eksiklik bulunduğuna dair eleştiriler yapıldığını söyledi. Raporda, özellikle “özürlülük eğitiminde gelişme olmadığı” konusunda eleştiri bulunduğunu belirten Çelik, bu eleştirinin yanlış olduğunu söyledi. Çelik, Özürlü eğitiminde son 2 yılda yüzde 200 artış sağlandığını ifade ederek, “Sanırım bu bilgiler, AB'ye eksik ulaştı” diye konuştu.

Pierini aracılığıyla AB'ye bir sitemini iletmek istediğini belirten Çelik, bazı siyasi tartışmalar nedeniyle eğitim ve kültür başlığının son bir yıldır müzakereye açılmadığını hatırlatarak, eğitimin siyasi tartışmalara kurban edilmesinin doğru bir tavır olmadığını söyledi. Çelik, kültür ve eğitim başlığında müzakerelerin başlatılmamasını eksiklik olarak gördüğünü dile getirdi.

“SADECE BAKANLIĞA BIRAKILMAYACAK KADAR ZOR VE ÖNEMLİ...”

Mesleki ve teknik eğitimin sadece bakanlığa bırakılmayacak kadar zor ve önemli bir mesele olduğunu vurgulayan Çelik, mesleki ve teknik eğitimin sosyal ortaklarla reforme edilmesinden büyük haz duyduklarını söyledi.

Bakanlık olarak mesleki eğitimin lokomotifi olmadıklarını belirten Hüseyin Çelik, “Mesleki eğitimin talibi de değiliz. Biz burada orkestra şefliğine talibiz” dedi. Hüseyin Çelik, mesleki eğitimde diğer sosyal ortaklarla birlikte bakanlık olarak koordinasyon yaptıklarını söyledi. Mesleki ve teknik eğitimi “sektörel mesleki ve teknik eğitim” olarak ifade etmek istediğini belirten Çelik, “Biz iş dünyasına vasıflı eleman yetiştirmek için çalışıyoruz. İmam hatip liseleri ise devletle ilgili bir olay” diye konuştu.
Mesleki eğitimin kanayan bir yarası daha bulunduğunu kaydeden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye'nin en büyük mesleki eğitim faciası, meslek yüksekokulları... Meslek yüksekokulları dökülüyor. Öğrenciler meslek yüksekokullarını mesleksiz yüksek okul olarak algılamıştır. Teknik eğitim fakültelerinin durumu da hiç iyi değil. Ben geçen sene teknik eğitim fakültesi dekanlarını topladım. 'Fakültelerinizi yeni bir şekle sokmak için bir formül geliştirin' dedim ve bunu hala YÖK'ten bekliyoruz.”

Mesleki eğitimde bakanlık olarak “sosyal konsey” anlayışını destekleyeceklerini belirten Çelik, önümüzdeki günlerde Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile birlikte ciddi bir inisiyatif çalışması başlatacaklarını bildirdi. Çelik, bu projenin istihdam ağırlıklı bir mesleki ve teknik eğitim projesi olacağını kaydederek, bu projede de AB tecrübesinden yararlanmak istediklerini dile getirdi.

BÜYÜKELÇİ PIERINI

Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçisi Marc Pierini de, bu projeyle Türkiye için önemli adımlar atıldığını belirterek, AB olarak Türkiye için reform düşünceleri olduğunu söyledi.
Amaçlarının ders vermek değil, tecrübelerin paylaşılması olduğunu ifade eden Pierini, Türkiye'nin mesleki eğitim reformundaki tutumlarını takdir ettiklerini belirtti. Pierini, MEB ile sosyal ortaklar arasındaki işbirliğinin çok önemli olduğunu vurguladı.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik de, 2002 yılında başlatılan Mesleki Eğitim ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesinde (MEGEP) bugüne kadar yaşanan değişim ve dönüşümleri anlattı.

Projenin 5 yıllık bir proje olduğunu belirten Çelik, projenin bütçesinin 51 milyon Avro olduğunu söyledi. Projenin yürütülmesinde sadece bakanlıkla değil diğer sosyal ortaklarla da toplantı yapıldığını vurgulayan Çelik, bu projenin bir çok ilki eğitim sistemine taşıdığını belirtti.
TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ise, eğitim konusuna her zaman önem verdiklerini, Türk sanayisinin güvencesinin eğitim olduğuna inandıklarını ifade etti.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, bugünkü devrin rekabet devri olduğunu belirterek, uluslararası rekabette Türkiye'nin ön plana çıkabilmesi için tek çözümün iyi yetişmiş insan gücü olduğunu söyledi. Mesleki eğitimin gelişmiş ülkelerde yüzde 65, Türkiye'de ise yüzde 35 dolaylarında olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, mesleki eğitimi seçen öğrencinin kendisini “birinci sınıf vatandaş” olarak görmesi gerektiğini kaydetti. Hisarcıklıoğlu, mesleki teknik eğitimin önünün açılması gerektiğini, ancak bu şekilde toplumun gelişebileceğini ifade etti.
Hak-İş Başkanı Salim Uslu da, 2002 yılında Türkiye'de yaşanan krizlere değinerek, o dönemde eğitim-öğretimin ciddi şekilde planlanamamasından şikayet edildiğini söyledi. Gelinen noktada önemli mesafeler kat edildiğinin görüldüğünü belirten Uslu, Türkiye'nin, “gelişmenin kayıp halkasını yakaladığını ve yerli yerine oturttuğunu” kaydetti.

Türk-İş Başkanı Salih Kılıç ise mesleki eğitime Türk-İş olarak önem verdiklerini ve desteklediklerini vurguladı. Kılıç, toplumun değişimi ve gelişimi için mesleki eğitimin arz-talep dengesine göre şekillendirilmesi gerektiğini anlattı.

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de, MEB'in mesleki eğitim projelerinin belli bölümlerine katıldıklarına işaret ederek, çağdaşlaşmanın en önemli unsurlarından birisinin de bu tür mesleki eğitim projelerinin geliştirilmesi olduğunu vurguladı.

TESK Başkanı Bendevi Palandöken, Bakanlıkça yürütülen mesleki eğitim projelerini önemsediklerini söylerken, TİSK Genel Sekreteri Bülent Pirler de, MEGEP projesinin kendileri için önem taşıdığını dile getirdi.

Konuşmaların ardından Bakan Çelik, projeye katkı sağlayan kuruluşlara plaket verdi.