Güncelleme Tarihi:
Sektörün aradığı ve sektörü ileriye taşıyacak nitelikli insan kaynakları hayat boyu öğrenme, kariyer rehberliği, bilgi, tavsiye, danışmanlık, beceri değerlendirmesi ve ekonomik gelişimle mümkün. Ekonomik gelişim, iş dünyasının artan ihtiyaçları, değişen beceri merkezli istihdam, mesleki eğitim ve öğretimle uyum gösteriyor. Mesleki eğitimin güçlendirilmesi için çok önemli projeler içeren 2023 Eğitim Vizyonu sonrasında meslek liselerimiz son dönemde atılan önemli adımlarla memleket meselesi olmaktan çıkıyor. Özellikle memleketimizin Covid-19 yaygın hastalığıyla mücadelesinde meslek liseleri müthiş başarılara imza attı. Atalarımızın ‘Dost kara günde belli olur’ dediği gibi başta gelişmiş ülkelerin ihtiyaç duyduğu cerrahi maske, yüz koruyucu siper, önlük, tulum mikrop kırıcı maddeler, solunum cihazı vs. üreterek meslek liselerinin kara gün dostu olduğunu tüm dünya öğrenmiş oldu.
MESLEK LİSELERİ YÜZDE BİRLİK DİLİMDEN ÖĞRENCİ ALDI
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) mesleki ve teknik eğitimi güçlendirmek için attığı adımlar ve hayata geçirdiği projeler meslek liselerinin toplumdaki algısını bambaşka bir noktaya taşıdı. Endüstri 4.0’a geçişin hızlandığı ülkemizde, tam da nitelikli insan kaynaklarına her zamankinden daha fazla ihtiyacın olduğu zamanda meslek lisesi algısının yıkılması, meslek liselerinin cazip hale gelmesine yol açtı. 2023 Eğitim Vizyonu ile çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış ve bu donanımı insanlık hayrına sarf edebilen bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı, nitelikli, ahlaklı çocuklar artık meslek liselerini de rahat bir şekilde tercih ediyorlar. MEB’in özel bir protokolle açtığı ASELSAN, Teknopark İstanbul ve İTÜ MTAL ilk yüzdelik dilimden öğrenci alarak kamuoyunda en başarılı öğrencilerin bundan sonraki süreçte meslek liselerini tercih etmelerinin yolunu açtı. Artık başarılı çocukların meslek liselerini tercih etmesine engel olan mahalle baskısı kırılmış oldu.
EĞİTİMİN BİLEŞENLERİ MESLEK LİSELERİNDE HAYAT BULUYOR
Çocuklarımızın doğuştan gelen kabiliyetlerinin erken yaşta geliştirilmesi, beşeri ilişkiler, sorumluluklar, iyi toplum oluşturulması, tarih, kültür, tabiatı tanıma, doğal kaynaklar, çevre, sağlık, spor, teknoloji, iletişim, ulaşım, işletme, yönetim, ekonomi, güvenlik ve sürdürülebilirliğin sağlanması mesleki eğitimle zenginleşecek. Meslek liseleri, teknolojik gelişmelere uygun olarak zihnin, duygunun, sosyalleşmenin beden ve ruh boyutunda gelişimine uygun ortamlarını sunuyor. Meslek liseleri, çocukların doğuştan gelen yetenekleri üzerine ahilik kültürüyle ruh boyutuna, üretimle fizik boyutuna hitap edebiliyor. Hızla değişen dünyada, yeni teknolojiler çocuklarımıza sıra dışı fırsatlar sunuyor. Meslek liseleriyle erken yaşta etrafına dokunan ve uygulayan çocuklarımız, eşi benzeri görülmemiş küresel bir rekabet ortamında, kabiliyetlerini sergileyebilme ortamını bulabiliyor. Aynı şekilde akıl almaz bir hızla büyümekte olan veri, ancak yaşayanlar için daha anlamlı hale gelebiliyor. Çağımızda hız kazanan veri madenciliği, yapay zekâ, makine öğrenmeleri gibi yöntemler, üretimin içindeki çocukların erken yaşta yüksek teknoloji konusunda ülke ekonomisine katkı sağlayacak projeler geliştirebilmelerine yol açabiliyor.
MESLEK LİSELERİNDE TAKIM RUHU GELİŞİYOR
Çocuklarımızın erken yaşlarda plan, program, proje ve üretim için bir araya gelerek ortak anlayış, kabiliyetler ve ortak çalışmalarla becerilerini sergilemeleri deneyerek, hata yaparak tecrübe kazanmaları en önemlisi birlikte çalışma kültürü kazanmaları mümkün oluyor. Planlama, yönetim, işbirliği, standartlar, değerlerle mesleki gelişim ve büyüme gelişiyor. Birlikte çalışmalar çocuklarımıza, kendi öğrenimlerinde artan sorumluluk yüklüyor. Yaptıklarını, ürettiklerini birlikte gözden geçirme ve elde ettikleri tecrübelerle ortak akılla geleceği planlamalarına katkı sağlıyorlar. Atalarımızın dediği gibi ‘Bir elin nesi var, iki elin sesi var’ çerçevesinde, meslek liselerinde akran zenginliğine kavuşan çocuklarımız birlikte çalışma yapabilme iklimine sahip oluyor.
KALKINMA SIRRI: MESLEK LİSELERİ
Sanayileşmeyle beraber değişik teknik alanlarda insan gücü ihtiyacı her geçen gün artıyor. Sektörlerin alanlarında ilgili, kabiliyetli ve iyi yetişmiş insan kaynaklarına ihtiyaçları hızla çoğalıyor. Gelişmiş ülkelerin ekonomik kalkınmasında mesleki ve teknik eğitimin önemi genel olarak geniş kitleler tarafından kabul görüyor. Sektörün talep ettiği yetkinliklere uygun içerik, lise 1’inci sınıfta alan dersleri başlaması, ulusal ve uluslararası meslek standartlarına uygun eğitim kalkınmanın potansiyeli olarak gözüküyor. Becerilerini geliştirilmesi, ticareti öğrenme, döner sermaye, işbaşı eğitim, sektörle uyumlu eğitim, iş birliktelikleri, buluş, patent, marka üreten okullar kalkınmanın sırrı olarak hak ettiği yeri alıyor.
ÇOCUKLARIMIZIN İLGİLERİ VARSA MESLEKLERİNİ ERKENDEN SEÇEBİLİR
Meslek liseleri doğuştan gelen yetenekleri zenginleştirerek, hedefleri olan çocuklarımızın daha erken yaşta o hedeflere yönelimi için çalışacakları iklim şartlarını sunuyor. Tarih boyunca insanlar her şeyin dört temel unsurdan (anâsır-ı erbaa) oluştuğunu düşünmüş. Geleceğin ulu çınarları olacak çocuklarımız, bir tohum misali, toprakla, suyla, hava ve güneşle meslek liselerinde uygun ortamları bulabiliyorlar. 2023, 2053 ve 2071 vizyonuyla meslek liselerinde çocuklarımıza nitelikli ve kapsayıcı fırsatlar veriliyor. Çocuklarımız insani, ahlaki, milli ve manevi değerlerle donatılarak, kendilerini daha iyi tanıma ve çevre duyarlılıkları gelişerek eğitim ve öğretimlerine devam ediyor. Çocuklarımız yeteneklerine güveniyorsa, araştırma, geliştirme ve uygulama yapmayı seviyorlarsa meslek liselerini tercih edebilir. Çocuklarımız meslek liselerinde sorunları şikayete değil, projeye dönüştürebilmeyi öğreniyor. Disiplini, takım halinde çalışmayı, evrensel düşünmeyi yaşayarak öğreniyorlar. Meslek liselerinde Ahilik kültürü, milli, manevi ve ahlaki değerleri yaşararak mutlu olmanın genlerini çözüyorlar.
PROF. DR. HÜSEYİN TOROS KİMDİR?
1965 yılında Mersin’in Değirmendere Köyü'nde doğdu. 1989 yılında İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi (UUBF), Meteoroloji Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. 1990 yılında, İTÜ UUBF’de çalışmaya başladı. 1993 yılında 'Klimatolojik Serilerden Türkiye İkliminde Trend Analizi' konulu çalışmasını yaparak yüksek mühendis oldu. 2000 yılında 'İstanbul'da Asit Yağışları Kaynakları ve Etkileri' konulu tezle doktorasını tamamladı. 2001-2009 yılları arasında İTÜ Bilişim Enstitüsü’nde öğretim görevlisi olarak bilgisayar ve bilişim dersleri verdi. 2012 yılında doçent ve 2018'de profesör ünvanı aldı. 2018 yılında İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü müdür yardımcılığı ve vekalet görevlerinde bulundu. Meteoroloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi olarak çalışmalarına devam etmektedir. Hava kalitesi, iklim, veri ve modelleme konularında bilimsel çalışmalarını sürdürmektedir. Değişik medya kuruluşlarında güncel yazı ve yorumlarına devam etmektedir. Haziran 2019 tarihinden itibaren İTÜ MTAL okul müdürlüğüne devam ediyor.