Güncelleme Tarihi:
Adaylar, LYS belgelerini ellerine aldılar. Uzmanlara göre, tercih öncesinde sınav sonucunun iyice incelemesinde yarar var. Ne kadar puan aldıklarını, sıralamalarının ne olduğunu ve bunun karşılığında hangi üniversitelerde hangi programlara erişebileceklerini, bir önceki yılın verilerine de bakarak incelemeleri gerekiyor. Sadece bu kadar da değil, bir yıldır verilen çabanın meyvelerinin alınabilmesi için öğrencilerin dikkat etmesi gereken başka noktalar da bulunuyor. Kültür Temel Liseleri Eğitim ve Rehberlik Direktörü Salim Ünsal bunları şöyle anlatıyor:
UNUTMAYIN, BU AİLENİZİN DEĞİL SİZİN MESLEK SEÇİMİNİZ
Günümüzde meslek çeşitliliği çok fazla. Meslek alanlarını bir ölçüde toplumsal ihtiyaçlar belirliyor. Hemen her adayın mutlu olacağı, kendini ifade edebileceği, beklentilerini karşılayacağı pek çok meslek alanı bulunuyor. Trendlere dikkat edip herkes tarafından tercih edilen dallara yönelmek en belirgin ön yargılardan biri. Meslek dalı çok popüler ve çok tercih alıyor diye, herkesin onda başarılı olacağı beklenmemeli. Aslında iyi veya kötü meslek yerine mesleğin adayın gerçekleriyle ne kadar örtüştüğü önemli. Doğru mesleği bulabilmek için aday önce kendini tanımalı. “Ben neyim? Ben kimim? Ne istiyorum? Nasıl bir gelecek hayal ediyorum? Ne yaparsam mutlu ve başarılı olurum? Kendimi nasıl ifade edebilirim?” gibi onlarca soruyu kendine sorması ve bunlara objektif cevap vermesi gerekiyor. Kendini tanıdıktan sonra da meslekleri öğrenmeli. Hangi mesleğin ne tür yeterlilikler gerektirdiği, eğitim sürecinde hangi derslerin okutulduğu, iş ve istihdam olanakları, çalışma sahaları, mesleğe dair toplumsal beklentiler gibi pek çok sorunun cevabı da bulunmalı. Bu yanıtlarla kendi kişiliğiyle ilgili sorulara verilen cevaplar arasında ne kadar paralellik varsa doğru bir seçim için o kadar yerinde bir işlem yapılıyor denebilir.
YERLEŞİNCE SONRAKİ YIL OBP’NİZİN DÜŞECEĞİNİ HATIRLAYIN
LYS sonuçları 18 Temmuz’da açıklandı. Tercih süresi 26 Temmuz-2 Ağustos tarihleri arasında yapılacak. Adayların bu süreci dikkatli takip edip tercih zamanını kaçırmaması gerekiyor. Tercih sayısında bu yıl bir değişim oldu ve azami tercih sayısı 30’dan 24’e düşürüldü. Öğrenciler tek tercih yapabilecekleri gibi 24 bildirimde de bulunabilecek.
Ön lisans programlarına ait kontenjanın yüzde 60’lık kısmına meslek liseli adaylar sınavsız yerleşirlerken, yüzde 40’lık bölümüne tüm adaylar sınavla yerleşmeye çalışacak. Adayların lisans programlarını seçebilmeleri için istedikleri programın Ortaöğretim Başarı Puanı’nın (OBP) katkısı olmayan puan türü itibariyle 180 barajını geçmiş olmaları gerekiyor. Açıköğretimdeki lisans ve ön lisans programlarını ise, bu yıl herhangi bir YGS puan türünde 150 alan adaylar tercih edebilecek. Açıköğretimin tüm programlarında son iki yıldan beri kontenjan kısıtlaması olduğu için adayların bu yıl yerleştikleri takdirde bir sonraki yıl OBP’lerinden alacakları katkının yarısını kaybedeceklerini unutmamaları yararlı olur.
ÇOK SAYIDA YENİ BÖLÜM VE PROGRAM VAR
Adaylar tercihlerini, kendi kişisel bilgisayarlarından belirlenen tarihler arasında günün her saatinde ÖSYM’ye bildirebiliyor. Ayrıca tercihin son anına kadar listelerinde istedikleri değişikliği yapabiliyorlar. Kişisel bilgisayarı olmayan veya kendi yaptığı işlem konusunda endişeye düşen adaylar, ÖSYM’nin tercih merkezlerinden ücret karşılığında işlem yaptırabiliyor. 2016 ÖSYS Kılavuzu’nda çok sayıda yeni üniversite ve yeni program yer alacak. Adaylar yeni açılan programları seçerken benzer üniversitelerdeki eşdeğer programların puanlarını ve sıralarını dikkate aldıkları takdirde daha hatasız tercihte bulunabilirler. Ayrıca kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler, reklamcılık ve gazetecilik gibi puan türü değişen pek çok programın seçiminde de önceki yıla ait verileri kullanabilirler.
KIBRIS ÜNİVERSİTELERİNE DE BARAJ UYGULANACAK
Geçen yıl tıp ve hukuk, bu yıl da mühendislik ve mimarlık programlarına sıralama barajı getirildi. MF-4 yerleştirme sırası 240 binden daha aşağıda olanlar mühendislik, 200 binden aşağıda bulunanlar ise puan barajını geçseler bile mimarlık tercihinde bulunamayacak. Sıralama barajı geçen yıl sadece Türkiye’deki üniversitelerde uygulanmış, Kıbrıs kural dışında tutulmuştu. Bu yıl Kıbrıs üniversitelerinde de uygulanacak.
PUAN MI YOKSA SIRALAMA MI ÖNEMLİ?
Son yıllarda iki ayrı yılın puan dağılımında değişim fazlayken sıralama değerlerinde bir benzerlik gözleniyor. Bu nedenle adayların doğru tercih yaparken sıralamayı kullanmalarının daha yararlı olacağını söyleyebilirim. Tercih listelerini oluştururken sadece puan ve sıralama değerlerine değil, ilgi, yetenek, beklenti ve kişilik özelliklerine uygun programlarla listelerini oluşturmaları oldukça önemli. “Puanım yetiyor” düşüncesiyle ilgi duymadığı bir dalda eğitim almak hem psikolojik hem de ekonomik olarak adayları zorluyor. Ayrıca puan tutmasına rağmen sıralama yetmiyorsa, kazanma şansı çok düşük olacaktır. Adayların tercihlere kendi sıralarının yüzde 10-15 yukarısından başlayıp yüzde 30 hatta 40 aşağısında yer alan programlarla son vermeleri yerleşme şanslarını artırır. Bu yıl sistemde önemli bir değişim yaşanmadığı için yelpazeyi bu aralıkta tutmak kazanma şansını yükseltecektir.
DEVLET ÜNİVERSİTELERİNİN TÜM PROGRAMLARI ÜCRETSİZ DEĞİL
Tercih tablolarında devlet üniversiteleri olduğu gibi vakıf, Kıbrıs ve yabancı üniversitelerin de olduğunu hatırlatmakta yarar var. Devlet dışındaki üniversitelerde eğitim uygulamalarının maddi bir karşılığı bulunuyor. Adaylar bu tür üniversitelerin programlarını seçerken nasıl bir ekonomik tablo ile karşı karşıya kalacaklarını da hesap etmeli. Vakıf üniversitelerinde ise, tam burslu programların eğitim ücretleri bakımından devlet üniversitelerinden bir farkı yok, hatta tamamen ücretsiz. UOLP-SUNY programı uygulayan devlet üniversitelerini seçerken ise bu programlarda eğitimin ücretli olduğunu unutmamalısınız. Devlet üniversitelerinin tüm programları ücretsiz değil. Hayal kırıklığına uğramamak için kılavuzda yer alan bu bilgileri dikkatli inceleyin.
İLK VE SON TERCİH ARASINDA PUAN FARKI BÜYÜK OLMALI
Sağlık, eğitim, mühendislik ve iktisadi bilimler, hukuk ve psikoloji gibi dallar son yıllarda çok tercih ediliyor. Kontenjanlar arttığı takdirde bu bölümlere yerleşme şansı da yükseliyor. Tercihlerin sıralama ve puan bakımından birbirine yakın yerlerden seçilmesini, kazanma şansını azaltan bir unsur olarak değerlendiriyorum. İlk ve son tercih arasındaki puan ve sıralama farkı ne kadar büyükse şans da o ölçüde artar. Tercih edilen programları sıralarken istek sırasının da çok önemli olduğunu söyleyebilirim. Puan farkı yüksek olmayan iki programdan düşük puanlı ve daha çok istediğimiz programın üst sırada, yüksek puanlı ama daha az istediğimiz programın ise alt sırada olmasının teknik olarak hiçbir sakıncası yok. Yeter ki bu iki program arasında puan ve sıralama farkı çok yüksek olmasın.
UZMAN DENETİMİNDE TERCİH YAPIN
Son yıllarda gerek yeni üniversitelerin sisteme dahil edilmesi, gerekse kontenjanlardaki artış, barajı geçen adayların hemen hepsinin doğru tercihle bir programa yerleşebileceğini bize gösteriyor. Tercihler bir uzmanın denetiminde yapılırsa şansınızı daha da artıracağınızı unutmamalısınız. Aslında tercih öncesinde tüm programların puanı sıfırdır. Ancak her yıl öğrenci yönelimleri benzer olduğu için teknik olarak bir önceki yılın verilerine bakmak doğru bir yaklaşım. Standartlaşmış programlarda puan farklılığı oluşabilir ama sıralamalar oldukça benzer seyreder. Dikkat etmek gerekir. Kılavuzdaki hemen her programın bilinen puan, sıra ve kontenjan bilgileri dışında kodlanan özel koşulları yer alır. Gerek tercih listesi oluştururken, gerekse sonra programın özel koşulları dikkatle incelenmeli. Koşullarını taşımadığınız bir programa ÖSYM’ce yerleştirilseniz de kayıt yaptırmakta zorlanırsınız. Tercihler oluşturulurken puan ve sıralama değerlerinden daha fazla bakacağınız bir diğer ayrıntı ise o bölümlerin bilgileridir. Program ve meslek hakkında bilgi sahibi olmadan yapılan tercihler her zaman sürprize açık ve riskli. Her yıl 400 bine varan adayın bir yükseköğretim programında okuyorken yeniden üniversite sınavlarına girmek istemesinin en somut gerekçesi hatalı ve mesleği tanımadan yapılan tercihler.
“KAZANAMAZSAM EK KONTENJANLA YERLEŞİRİM” ALGISI YANLIŞ
“Şimdi kazanamazsam ek kontenjanla yerleşirim” gibi yanlış bir kamuoyu algısı var. Genel yerleştirmede bir programa yerleşmek, ek yerleştirmede kazanmaktan çok daha kolay, sakın unutmayın! 24 tercihten istediğinizi lisans programlarından, istediğinizi ön lisans programlarından oluşturabilirsiniz. Tercih ettiğiniz programın bir kent merkezinde mi yoksa bir kasabada mı olduğu da son derece önemli. En az iki yıl boyunca yaşam biçiminize uygun olmayan bir fiziki ortamda kalabileceğinizi dikkate alarak seçimlerinizi yapmalısınız.
‘ÖZEL YETENEK’ İÇİN BAŞVURU ÜNİVERSİTEYE
Okul birinciliği kontenjanı liseden mezun olunan yıl kullanılan bir hak. Lise birincilerinin buna dikkat ederek doğru tercihler yapması performanslarının üstündeki bir programa yerleşebilmelerine imkân sunabiliyor. Özel yetenek sınavıyla öğrenci alan programların ve askeri statüdeki kurumların tercih bildirimini ise ÖSYM’ye değil, bizzat ilgili yerlere yapmalısınız. Bunlara sadece sınavınıza bakılarak değil, bazı test ve mülakatlardan geçerek girebilirsiniz. Bu alanlara başvurmak ÖSYS tercihi yapmanıza engel değil. ÖSYS kılavuzundaki yurtdışı üniversitelerinin denklik sorunu yok. Ancak farklı ülke ve kültüre adaptasyon sorununu dikkate almalısınız. Yurtdışında yer alan ama ÖSYS Kılavuzu’nda olmayan bir programın tercih bildirim işlemlerinde yeri yok. Bireysel olarak başvuru yapmanız gerekir. Ancak denklik durumunu mutlaka YÖK’ten öğrenin.
ADIM ADIM TERCİH SÜRECİ
Bir adayın öncelikli işi, sonuç belgesini iyi ve doğru inceleyip alım gücü hakkında objektif değerlendirme yapması. Ne kadar puan aldığını, sıralamasının ne olduğunu ve bunun karşılığında hangi üniversitelerde hangi programlara erişebileceğini,bir önceki yılın verilerine de bakarak incelemeli. Tercih için 2016 ÖSYS kılavuzundaki iki tablo kullanılacak. Lisans programları Tablo 4’te, sınavsız ve sınavla girilebilecek ön lisans programları ise Tablo 3’te. İşin mesleki ve psikolojik boyutu da çok önemli. Kendi ilgi ve yeteneklerini dikkate almalı, bölümleri tanımalı, eğitim sürecinden çalışma hayatına kadar hangi programa ne kadar uygun olduklarını ve beklentilerini ne ölçüde karşıladığını da göz önünde bulundurmalı. Üniversite gezileri, öğrenci ve meslek elemanı görüşmeleri çok önemli. Bir kıyafet için birçok mağaza gezilirken, geleceği belirleyen süreç gözü kapalı, tembelce geçiştirilmemeli. Tercihler bir uzmanlık işi de; mutlaka bir uzman gözetim ve denetiminde bu süreç yönetilmeli.