Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından, çocukların elleriyle yaparak, yaşayarak ve deneyimleyerek öğrenmelerine dayanan ve bu ay sonu itibarıyla pilot uygulamasına başlanacak ‘Tasarım Beceri Atölyeleri’nde (TBA) görev alacak öğretmenlere yönelik eğitimler düzenlendi. İlkokul ve ortaokullarda ‘sanat’, ‘bilim’, ‘kültür’, ‘spor’ ve ‘yaşam’ ana başlıklarında yürütülecek atölyelerin pilot uygulaması, bu ay sonu itibarıyla Türkiye genelindeki 30 okulda başlatılacak. MEB, TBA ile ilgili pratiklerin de geliştirileceği pilot uygulamalar öncesinde Başkent Öğretmenevi'nde öğretmen eğitimleri düzenlendi. Programa, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Belgesel Yapımcısı Serdar Kılıç ile TBA'ların pilot uygulamalarının yapılacağı okullarda görev yapan öğretmenler katıldı.
TBA'ların eğitim sistemindeki anlayış değişikliği açısından son derece önemli olduğunu belirten Selçuk, çocukların, sınavlardan dolayı uzun zaman odalarda kapalı kaldığını, dışarı çıkmadan soru çözdüğünü, çıktıklarında da çok uzun yıllar geçtiğini ve yakın çevrelerine, dünyadaki güncel gelişmelere yabancılaştığını söyledi. Öğrencilerin eğitim sürecinde düşünce, duygu ve eylem üçlemesini bütünsel yaşaması gerektiğini anlatan Bakan Selçuk, "TBA'lar sayesinde teori ve pratiği bir araya getirerek çocuğun elini daha fazla kullanacağı bir eğitim metodolojisini hedefliyoruz" dedi.
‘BU İŞE SAHİP ÇIKIN’
Bu okullarda öğretmenlerin göstereceği hassasiyetin çok önemli olduğunu belirten Selçuk, şöyle devam etti:
"Bu meseleye şahsen gönlünüzü verirseniz çok mutlu olurum. Bu dönem boyunca mentorlarımız, akademisyenler ve diğer personelle her türlü desteği sağlayacağız. Ama sizlerden istirhamım, bu işe sahip çıkın. Bu iş sizlerin omuzlarında yükselecek. Ancak sizin gayretinizle başarabiliriz. Bu konuyu bir ülkenin eğitim sistemindeki dönüşümün temellerindeki tuğlalar olarak düşünün. Böyle düşünürseniz bu hizmetinizin 10, 20, 30 yıl sonra ülkenin geleceği için iyi bir temel olduğunu hissedeceksiniz."
Dünyaya yön veren ülkelerin, çocukların 5-6 sene sonra neyi beğeneceğini, giyeceğini şimdiden belirleyip onların satış pazarlamasını hazırladığını belirten Selçuk, nesillerin kendi kendine dönüşmesine müsaade edilmediğini, hepsinin biçimlendirildiğini belirtti. Türkiye'nin de rahat bir coğrafyada bulunmadığını söyleyen, "Bunun için daha güçlü, daha dayanıklı olmamız lazım. Bu dayanıklılığı kendimizden başlatıp çocuklarımızla devam ettirip gelecek için bir yatırım yapma ihtiyacımız var" diye konuştu.
‘TÜRKİYE'YE DALGA DALGA YAYILACAK’
Programa Serdar Kılıç'ın da katılmasının temel bir nedeninin bulunduğunu belirten Bakan Selçuk, "Bu atölyeler aynı zamanda, çocuklarımıza, azim, gayret, çaba, dirayet ve zekayı doğayla barış içinde bir araya getirmelerini sağlamak için kuruluyor" dedi.
Zekanın önemli olduğunu ancak azim, dirayet, dayanıklılık ve çabanın hayattaki başarıda çok büyük rolü bulunduğunu anlatan Selçuk, şunları söyledi:
"Yetenek çok önemli, ama çocuklarımızın ellerini daha çok kullanması, daha çok üretmesi, deneyim zenginliğine ve derinliğine sahip olması lazım. Bu atölyeler, çocukların mesleki deneyimlerle çok küçük yaşlarda tanışmasını sağlayarak onların daha ilkokul birinci sınıfta adeta bir mühendislik fakültesinin atölyesinde olmalarını sağlayacak. Her türlü desteğe hazırız. Bunu başarırsak inanın bu atölyeler, bütün Türkiye'ye dalga dalga yayılacak."
‘PİLOT UYGULAMALARLA ŞEKİLLENDİRECEĞİZ’
Bakan Selçuk, TBA’ların pilot uygulamalarla şekilleneceğini, daha sonra büyük ölçekli uygulamalara geçileceğini belirtti. Bakanlığın bu dönem boyunca atölyelerle ilgili çalışmaları pilot okullardaki öğretmenlerle yapılacak etkin iş birliği ve Ar-Ge çalışmalarıyla yapılandıracağını anlatan Selçuk, "Türk eğitim sistemindeki bu anlayış değişikliğine ve dönüşümüne hep birlikte yön vereceğiz. Çocuklarımızın nasıl yetişeceği, ne kadar donanımlı olacağı bu projedeki çabamızla doğrudan doğruya ilgili. Bu şahsi bir işim değil, memleketin evlatları için bu topraklara vebalim. Aynı vebali hissettiğinizi biliyorum, lütfen buna iyi sarılın. Buna sahip çıkarsanız, bunu normal işinizin ötesinde tabii olarak sahiplenirseniz başarabiliriz" diye konuştu.
‘DUYGU VE DUYULAR TABİATTA ÇOK İYİ ÇALIŞIYOR’
Belgesel Yapımcısı Serdar Kılıç ise yıllardır tabiatta tecrübe kazandığını, tasarımla becerinin kaynağının kapalı mekanlar değil doğanın kendisi olduğunu söyledi. Gerçek tasarım ve becerinin doğada gelişeceğini söyleyen Kılıç, şöyle konuştu:
"Tasarım tabiattan örnek alınarak yapılıyor. Duygu ve duyularımız da yine tabiatta çok iyi çalışıyor. Doğduktan sonra kapalı bir yere girmeye başladığımız andan itibaren bunların hepsi köreliyor. Benim için en iyi öğrenme ortamı ve en iyi kütüphane, gezdiğim yerler. Dokunarak öğrendiğim her şeyi, aklımda çok iyi tutabiliyorum.
Bir bilim adamı çalışma yapmış, 'İnsan oturup dinleyerek öğrendiklerinin ancak yüzde 10'unu, yerinde yapılışını görerek en fazla yüzde 50'sini, yaşayarak ve yaparak yüzde 100'ünü aklında tutar' demiş. Tasarım ve becerilerin, yeteneklerin geliştiği kırsal yaşantımız vardı, bunlar zamanla kaybolduğu için çocukların da bu yetenekleri kayboldu aslında. Okulda öğrendiklerini uygulayamaz hale geldiler.
Yıldızları bilmeyen, çimenlere hiç dokunmamış çocuklar var. Bunları bilmezseniz ne onları koruyabilirsiniz ne de kendinizi geliştirebilirsiniz. Çocuklar, çok hızlı. Sakinleştirilmeleri gerekiyor. Bunun için öğretmenlere de çok iş düşüyor.
Yaptığım programlarla çocuk ve tabiat arasındaki kopmuş ilişkiyi yeniden kurmaya çalışıyorum. Bunun sağlanmasında Milli Eğitim Bakanlığı’nın modellediği TBA'ların çocukların doğaya, eşyaya bakışında önemli katkıları olacak. Bu anlamda öğretmenlerin ve velilerin çocuklarını atölye çalışmalarına yönlendirmeleri için desteklenmesi gerekiyor.”