Güncelleme Tarihi:
'Gelecek Eğitimde Platformu' tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen 'Okul Öncesi Eğitim Zirvesi', 'Yeteneğimi Keşfet' temasıyla İstanbul’da başladı. Cemal Reşit Rey Harbiye’de yapılan etkinlik, bir hafta sürecek.
'OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİ BAKIMEVİ GİBİ GÖRENLER VAR'
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Temel Eğitim Genel Müdürü Cem Gençoğlu, 'Okul Öncesi Eğitim Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Okul öncesi eğitim dünyada yaklaşık 150 yıldır üzerinde durulan bir kavram, sanayileşme ve kadınların iş hayatına girmesiyle birlikte bakımevi gibi tarif edilmiş. Yani kadınlar çalışırken çocuklarda bir yerde oyalansın şeklinde düşünülmüş. Daha sonra sürecin böyle olmadığı 2000’li yılların ortalarında tartışılmaya başlandı. Ancak bugün hala okul öncesi eğitimi bir bakımevi olarak görenler var. Konunun bu kadar basite indirgenmemesi gerektiği bugün artık çok daha iyi anlaşılıyor. Biz de 2000’li yıllardan itibaren okul öncesi eğitime odaklandık. 1995’te çağ nüfusuna göre Türkiye’de okul öncesi eğitim veren okul oranı yüzde 5.1 idi. 2017-2018 eğitim yılına geldiğimizde ise karşımızda bambaşka bir rakam var. Okullaşma oranı yüzde 66.8’e çıkmış durumda. Şu anda, bir milyon 501 bin 88 çocuk okul öncesi eğitimi alıyor. Bu yıl okullaşma oranını yüzde 70’lerin üzerinde bekliyoruz. 2023 vizyon belgesinde okul öncesi eğitimin zorunlu hale geldiğini görünce heyecanlandığınızı tahmin ediyorum. Ama biz okullaşma oranından ziyade temel noktanın nitelik artırma olduğunu düşünüyoruz.
ÖĞRENME TUTKUSUNA ODAKLANMAK ZORUNDAYIZ
Okul öncesi eğitimi, bir öğretmen ataması bir derslik yapımından öte bir zihniyet meselesi olarak algılamak gerekiyor. Bu eğitimi çocukların doğal merakının bilimsel meraka evrilme aşamalarının başlangıcı olarak değerlendirmek daha doğru. Sınıfımızdaki en dezavantajlı öğrenciye verdiğimiz hizmet kadar kaliteli bir eğitimciyiz. Temel Eğitim Genel Müdürü olarak ben de en dezavantajlı anaokuluna verdiğim destek kadar, kaliteli ve nitelikli bir genel müdürüm. Popülizm alanları bulmak yerine öğrenme tutkusuna odaklanmak durumundayız. Batılı marka ve kurgulardan ziyade, zemini bu coğrafyaya basan, zihni bu coğrafya üzerinden şekillendirilmiş birtakım anlayışlar üzerine kurmak gerekiyor."
Etkinlikte konuşan İstanbul Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı da eğitimde en önemli etkenin öğretmen olduğunu söyledi.
Programın sponsorlarından Bahçeşehir Koleji’nin Genel Müdürü Özlem Dağ ise eğitimin tek bir kurumun sahiplenemeyeceği kadar değerli bir kavram olduğunu söyledi.