Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, liselere giriş sistemiyle ilgili canlı yayında açıklamalarda bulundu. “Sınavı farklı iki oturum gibi değil ama arada kısa bir ihtiyaç molası verecek şekilde organize edeceğiz” diyen Müsteşar Tekin’in açıklamalarından satır başları şöyle:
Farklı program uygulayan okulları sınavla öğrenci alan liseler statüsüne soktuk. Biz her okul türünden tercih yapsın sitiyoruz. melek liseleri bu sistemin içinde oalcak. Farklı program uygulayan mesleki ve teknik Anadolu lisesi var. 8’inci sınıf öğrencilerinin tamamı, mayıs ayına kadar rehberlik öğretmenlerimiz tarafından yönlendirme ve bilgilendirme sürecine tabi olacaklar. Böyle bir yönlendirme süreci olacak. Çocuğumuz herhangi bir ardres deşiklikliği yaptığında o adrese yakın okula kaydolacak. Bölgedeki yerleşim üzerinden planlarımızı yapmış durumundayız.
SORU BAŞINA 1.5 DAKİKA GELİYOR
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile koordineli, uyumlu bir biçimde çalıştık. YÖK’ün liseden üniversiteye geçişte 80 soruluk Temel Yeterlilik Testi (TYT) kurgulandı. Biz de ortaokul öğrencilerine 60 soru soralım dedik. Fakat sonra YÖK soru sayısını değiştirince biz de uyumlu bir şekilde 60’tan 90’a çıkardık. Soru başına 1.5 dakikalık bir süre tanımlıyoruz. 12-13 yaşlarında bir çocuk için uzun bir süre olabilir dedik. Sınavı farklı iki oturum gibi değil ama arada kısa bir ihtiyaç molası verecek şekilde organize edeceğiz.
KONTENJAN AŞIMINDA ÖNCELİK TERCİH SIRALAMASINDA
Sanki çok sayıda öğrenci liseye yerleşemeyecek gibi bir algı var. Devlet okullarında 9’uncu sınıflarda toplam kontenjan 1 milyon 300 bin. 8’inci sınıfta olan çağ nüfusumuz 1 milyon 180 bin. 200 bin civarında özel okulları da ekleyince 1.5 milyon gibi bir kontenjan oluyor. Mahallinden liselere yerleştirmede talebin kontenjanı aşması durumunda, tercih önceliği, adres ve kayıtlı olduğu ortaokul bilgileri şeklinde bir sıralama sistemi belirlendi. Bunu hukuki metinlere de koyacağız. Çocuğun evine en yakın mahallindeki lise türlerini kendisine sunacağız. Bütün öğrencilere, tercih ekranı açıldığında evine en yakın 9 tane okul seçeneği sunmuş olacağız. Tercih edilecek okullar arasında her lise türü bulunacak. Öğrenci bunlar arasından 5 tercih yapacak. İki öğrencinin de birinci tercihi aynı okulsa, evi yakın olan o liseye kayıt yapma önceliğine sahip olacak. İkimiz de aynı binada oturuyoruz ve ikimiz de birinci tercihte bir okulu yazdık, o zaman hangi ortaokula kayıtlı olduğuna bakıyoruz.Hangi liseye kimin kayıt yapma önceliğinin bulunduğunu tanımlamış oluyoruz.
SINAVDAN ÖNCE TERCİH EDİLEBİLECEK OKULLAR AÇIKLANACAK
Veli çocuğun hangi liseye devam edeceğini bilmiyorum diyebilir. Ben çocuğun sınav takvimi açıklanmadan önce bir olanak sunacağım. Çocuğun sınava girmezse bu okullardan birine yerleşecek diyeceğim. Bu yıl daha fazla sayıda insan sınava girecektir. Önümüzdeki yıllarda yerleştirme sağlıklı yapılınca bu sınava giren öğrencilerin kontenjanın 2 katını aşmayacağını tahmin ediyorum.
İSTEMEYEN İMAM HATİBE GİTMEZ
Herkesi imam hatiplere gönderecekler eleştirisi yersiz. Türkiye’de bazı vatandaşlar imam hatibe göndermek istiyor çocuklarını. Yapılan araştırmalara, saha çalışmalarına göre yüzde 12 bandında bir kesimin imam hatibe yerleştiğini görüyoruz. Öğrenci tercih ederse yerleşecek, istemezse yerleşmeyecek.
PANSİYONLU OKUL DA SEÇİLEBİLİR
4 bine yakın lisemizin pansiyonu var. Bunların önemli bir kısmının boş kalacağı sayılabilir. Herhangi bir Anadolu lisesi 9’uncu sınıf kontenjanı 120 diyelim, 30-40 tanesi pansiyonda kalıyor. Diğerleri civardan gelmişler. Mahallinde yerleştirdiğimizde boş kalabilir. Çocuğunuz 5 okuldan birine yerleşemedi diyelim. Pansiyonda kalmak koşuluyla evinize yakın olmayan bir okulu tercih edebilir. Biz çocukların eğitime erişimde yaşadığı sorunları azaltmaya çalışıyoruz. Açık lise gibi seçenekler de var. İstemediğim bir okul türüne gittim eleştirisi doğru olmaz. Bu mümkün değil.