Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, okullarda ikili eğitime son verilerek tekli eğitime geçilmesiyle ilgili, "Bir önceki yıla göre yüzde 15,2 artışla 7 milyar 237 milyon lira olarak öngörülen Bakanlığımızın 2017 yılı yatırım ödeneği, özellikle ikili eğitimin yapıldığı, yoğun göç alan şehirlerimize öncelik verilmek suretiyle derslik yapımında kullanılacak" dedi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının 2017 bütçesinin sunumunu yapan Yılmaz, temel altyapı ve erişim sorunlarını önemli ölçüde çözdüklerini, eğitimin kalitesinin artırılmasının ise daimi hedefleri olarak kalacağını belirtti.
Önceki hükümetler döneminde olduğu gibi, 65. Hükümet döneminde de eğitimin her kademesinde okullaşma ve kız çocuklarının okullaşması oranlarının arttırılması çalışmalarını devam ettireceklerinin altını çizen Yılmaz, bilgi tabanlı, ekonominin ihtiyaç duyduğu insan gücünü yetiştiren, özgürlükçü, üretken ve rekabetçi bir eğitim sisteminin oluşturulmasının hedefleri olmaya devam edeceğini söyledi.
Önümüzdeki dönemde, 2017-2019 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program'da da yer alan, okul öncesi eğitimi kademeli olarak zorunlu hale getireceklerini hatırlatan Yılmaz, eğitimin kalitesinin artırılması ve beşeri sermayenin niteliğinin yükseltilmesi kapsamında ikili öğretimin tamamen kaldırılacağını, 5’inci sınıfların müfredatının dil öğretimi açısından yeniden düzenlendiğini, önümüzdeki yıl pilot uygulamanın hayata geçirileceğini ve izleyen dönemde tüm 5’inci sınıflar düzeyinde bu uygulamanın yaygınlaştırılacağını bildirdi.
Eğitimde fırsat eşitliğini hayata tam olarak geçirmek için bu amaca uygun öğretmenlerin yetiştirilmesi, müfredatın geliştirilmesi ve uygun ortamların tesis edilmesi yönünde çalışmaların süreceğini anlatan Yılmaz, "Türkiye'nin 21. yüzyılda önüne koyduğu hedeflere ancak eğitimle ulaşabileceğinin farkında olarak geçmiş yıllarda olduğu üzere bu yıl da bütçeden en fazla pay yine eğitime ayrıldı. 2002 yılında 10 milyar lira olarak gerçekleşen bütçe payımız, 2017 yılında 122 milyar 414 milyon lira olarak belirlendi" dedi.
Eğitime bütçeden ayırdıkları payın her yıl artmasının yanında eğitim sisteminin daha özgürlükçü bir yapıya kavuşturulması yönündeki çalışmaların da devam ettiğinin altını çizen Yılmaz, "Bu çerçevede, eğitim müfredatındaki antidemokratik ifadelerin ayıklanması, okullarda kıyafet serbestisinin uygulanması, farklı dil ve lehçelerde eğitim halkın taleplerine uygun olarak devam ediyor" diye konuştu.
Dershanelerin dönüştürülmesi
Bakan Yılmaz, dershanelerin dönüşümü ile ilgili olarak, 13 Temmuz 2015 tarihli Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda, okul dışı eğitim imkanlarını çeşitlendirmek amacıyla yönetmelikteki düzenlemeyle özel öğretim kurslarının tanımlandığını hatırlattı.
Özel öğretim kurumlarının nitelik ve niceliğinin artırılmasının, eğitim sisteminde kalite ve rekabet odaklı eğitim hizmetlerinin verilmesine katkı sağlayacağına işaret eden Yılmaz, özel sektörün dinamik yatırım ve işletme kabiliyetinin eğitim sistemine katkısını artırmak için teşvik düzenlemeleri yapıldığını dile getirdi.
Yılmaz, bu kapsamda 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında, yeni katılan 75 bin öğrenci ile birlikte toplam 316 bin 199 öğrencinin eğitim öğretim desteğinden faydalanmasının planlandığını belirterek, eğitimde özel sektörün payının artırılması yönündeki çalışmaların sürdüğünü söyledi.
FETÖ'nün darbe girişimi sonrası kapatılan kurumlar
İsmet Yılmaz, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminin ardından bir daha böyle bir olayla milleti muhatap kılmamak için alınan tedbirler kapsamında, bu terör örgütüyle irtibatı, iltisakı veya aidiyeti tespit edilen bin 60'ı özel okul, 345'i diğer özel öğretim kurumu ve 844'ü özel öğrenci yurdu olmak üzere toplam 2 bin 249 kurumun kapatıldığını bildirdi.
Kapatılan bu özel okullarda öğrenim gören öğrencilerin mağdur olmaması için gerekli tedbirlerin alınarak resmi ve özel okullara nakillerinin sağlandığına değinen Yılmaz, diğer yandan 2016-2017 eğitim ve öğretim yılı itibarıyla bin 73 yeni özel okulun faaliyete başladığını söyledi.
Yılmaz, eğitim sürecinde, dünyanın her yerinde, öğrenme ve öğretme ihtiyacının karşılanmasında en temel unsurun öğretmenler olduğunu vurgulayarak, "Ülkemizde geleceğimizin teminatı gençlerimizin demokratik değerlerle buluşmasında, onların milli ve manevi değerlerle donatılmasında, ülkemizin geleceğini inşa edecek gençlerimizin yetiştirilmesinde en büyük pay, hiç kuşkusuz öğretmenlerimize ait olacaktır" dedi.
10 Ekim 2016’da 18 bin 506 sözleşmeli öğretmenin atamasının yapıldığını, atanan sözleşmeli öğretmenlerin sözleşmeleri süresince bulundukları bölgede çalışmaya devam edeceklerini belirten Yılmaz, bu atamalarla birlikte atama öncesi 885 bin 357 olan öğretmen sayısının 903 bin 863'e yükseldiğini bildirdi.
Son sözleşmeli öğretmen atamasıyla birlikte norm kadro doluluk oranlarıyla ilgili de bilgiler veren Yılmaz, bu oranların Doğu Anadolu Bölgesi'nde yüzde 89,20'ye, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yüzde 87,02'ye, ülke genelinde ise yüzde 89,65 seviyesine ulaştığını açıkladı.
Bakan Yılmaz, 2002 yılında göreve yeni başlamış 9’uncu derece 1’inci kademedeki bir öğretmenin maaşının 470,20 lira iken, 1 Temmuz 2016 tarihi itibarıyla yüzde 459 artışla 2 bin 628,41 liraya yükseldiğini belirtti.
Öğretmen Strateji Belgesi hazır
İsmet Yılmaz, öğretmenlerin hizmet öncesinde yetiştirilmesi, mesleğe girişi, mesleki gelişimi ve öğretmenlik mesleğinin algı ve statüsünün güçlendirilmesi konularına yönelik ve mevcut öğretmen yetiştirme sistemini bütünsel olarak ele alan bir "Öğretmen Strateji Belgesi"nin hazırlandığını söyledi.
Yılmaz, mesleğin statüsünü güçlendirmek için 8 hedef ve 35 eylemden oluşan Yüksek Planlama Kurulunun onayına sunulan belgeyle ilgili şöyle konuştu:
"Öğretmen Strateji Belgesi'nde yer alan eylemler doğrultusunda, eğitim ve öğretim alanında bilimsel, teknolojik gelişmeleri incelemek, araştırmak, danışmanlık hizmeti sunmak, MEB personeli için hayat boyu öğrenme fırsatları oluşturmak, öğretmenlerin hayat boyu öğrenme fırsatlarını arttırmak ve çeşitlendirmek için mesleki gelişim faaliyetlerinde örgün, açık ve uzaktan öğretim yoluyla hizmet sunan kurumlarla iş birliği sağlamak, gerektiğinde Bakanlıkça ya da öğretmenler tarafından bireysel olarak hizmet satın alınabilecek bir mesleki gelişim sistemi oluşturmak, öğretmen yetiştiren eğitim kurumlarına yönelik standartların belirlenmesi konusunda ilgili kuruluşlarla iş birliği yapmak, aday öğretmen yetiştirme programı, mesleki gelişim programları, pedagojik formasyon eğitimleri ile kariyer basamağında yükselmelerine dönük eğitimler düzenlemek ve benzeri nitelikte amaçları gerçekleştirmek için Öğretmen Akademisi sisteminin hayata geçirilmesine yönelik çalışmamız devam ediyor.
Eğitim fakültelerini, milli eğitim sistemindeki yeni yapılanmaya göre bölüm, anabilim dalı ve öğretmenlik genel ve alan yeterlilikleri ile ilişkilendirilmiş bir şekilde yeniden yapılandırma çalışmalarını YÖK ile birlikte yürütüyoruz. Mesleğe yeni başlayan aday öğretmenlerin, öğretmenlik mesleğine daha hazır hale gelmesi için çeşitli teorik ve uygulamalı eğitimlerin verildiği aday öğretmen yetiştirme programını güncelleştirerek devam ettiriyoruz.
Eğitim fakültesi öğrenci veya mezunlarının öğretmenlik dışındaki alanlarda da istihdamını teminen, eğitim fakültesi dışındaki fakültelerde çift ana dal veya yan dal yapma imkanı sağlanacak."
Yılmaz, eğitim fakülteleri ile diğer öğretmen adayı yetiştirilen yükseköğretim kurumlarının ve formasyon programlarının öğrenci kontenjanlarını, öğretmen ihtiyaç analiz ve projeksiyonlarını dikkate alarak belirlemek için YÖK ile ortak bir çalışma yapıldığını bildirdi. Yılmaz, her sınıfa yüksek nitelikli öğretmenin ulaşmasını sağlamak, öğretmenlerin mesleki ve kurumsal bağlılığını iyileştirmek ve sürdürülebilir kılmanın en temel amaçları arasında olduğunu anlattı.
İkili eğitime son verme maliyeti
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, bütün okullarda tam gün eğitim öğretime geçebilmek ve dolayısıyla ikili öğretime son verme hedefi doğrultusunda, yoğun bir şekilde derslik yapımı çalışmalarını sürdürdüklerini vurguladı.
2003 yılından bugüne kadar, 47 bin 89'u hayırsever vatandaş tarafından olmak üzere toplam 269 bin 596 adet yeni dersliğin yapımının tamamlanarak eğitim öğretimin hizmetine sunulduğunu açıklayan Yılmaz, her eğitim kademesinde derslik başına düşen öğrenci sayısının, yeni yapılan derslikler sayesinde, ülke genelinde 30'un altına düştüğünü belirtti.
Yılmaz, 2002-2003 eğitim ve öğretim yılında ilköğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısının 36 iken 2015-2016 eğitim ve öğretim yılında 25'e, aynı şekilde 2002-2003 eğitim ve öğretim yılında ortaöğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısının 31 iken 2015-2016 eğitim ve öğretim yılında bu sayının 23'e düştüğünü belirterek, "Buna göre, bir önceki yıla göre yüzde 15,2 artışla 7 milyar 237 milyon lira olarak öngörülmüş olan Bakanlığımızın 2017 yılı yatırım ödeneği de aynı hedefler doğrultusunda, özellikle ikili eğitimin yapıldığı, yoğun göç alan şehirlerimize öncelik verilmek suretiyle derslik yapımında kullanılacak" dedi.
Okullara yönelik terör saldırıları
Yılmaz, geçen yıllarda bazı okul ve kurumlara terör saldırıları gerçekleştirildiğini anımsatarak, çocukların eğitim hakkını elinden almayı hedefleyen bu terör saldırıları nedeniyle hasar gören okul ve kurumların, MEB'in bütçesinden ek ödenek aktarılarak, eğitime hazır hale getirildiğini belirtti.
Yılmaz, şöyle devam etti:
"Ayrıca farklı gerekçelerle aksayan eğitim sürecini tamamlamak, öğrencilerin eğitim öğretimden geri kalmamalarını sağlamak ve merkezi ortak sınavlarda aksaklık yaşanmaması için e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi'nde 'Misafir Öğrenci Geçici Nakil Nedeni' seçeneği oluşturulmuş ve velinin talebi doğrultusunda nakil gitmek isteyen okul öncesi, ilkokul, ortaokul öğrencilerinin nakilleri yapıldı.
İlköğretim düzeyinde 90 bin 793, ortaöğretim düzeyinde ise 30 bin 948 olmak üzere toplam 121 bin 741 öğrencinin nakil işlemleri bu çerçevede gerçekleştirildi. Nakil olamayan öğrencilere yönelik olarak ise telafi eğitimleri verildi. Bu kapsamda 147 bin 18 öğrencimize, 804 okulda 6 bin 187 öğretmen tarafından telafi eğitimi verildi. Telafi eğitimleri ile ilgili izleme ve değerlendirme çalışmaları devam ediyor."
Yeni müfredatta 15 Temmuz’a da yer verilecek
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, temel eğitim ve orta öğretim düzeyindeki müfredat yenileme çalışmalarında 15 Temmuz sürecine de yer verileceğini belirterek, "Başarısız darbe girişimi sonucunda 15 vakıf yükseköğretim kurumu kapatıldı. Bu üniversitelerde 65 bin 216 öğrenci devlet ve vakıf yükseköğretim kurumlarına yerleştirildi ve intibakları gerçekleştirildi" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının 2017 bütçesinin sunumunu yapan Yılmaz, ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerine verilen bursların, eğitim ve öğretime erişimi artırarak, fırsat eşitliğinin sağlanmasına katkı sağlayan önemli uygulamalardan biri olduğunu belirtti.
2003 yılında öğrenci başına aylık 13,06 lira olan burs miktarının; 2015 yılında 165,33 liraya yükseltildiğini, 2016 yılında ise 185,58 lira olduğunu anlatan Yılmaz, ilköğretim ve ortaöğretimde burs alan öğrenci sayısının bu yıl sonu itibarıyla 264 bine ulaşmasının beklendiğini söyledi.
İsmet Yılmaz, engellilerin eğitim ve rehabilitasyonuna ilişkin, 2006 yılından, 2016 yılı Eylül ayına kadar bütçeden yaklaşık 12 milyar 188 milyon lira kaynak ayrıldığını anlattı.
Temel eğitim ve ortaöğretim öğrencilerine hizmet eden öğrenci yurt ve pansiyonlarında koğuş sisteminden oda sistemine geçme çalışması başlatıldığını anlatan Bakan Yılmaz, bu kapsamda toplam yatak sayısının 483 bin 941'e ulaştığını, ancak yükseköğretim öğrencilerine hizmet veren Kredi Yurtlar Kurumu bünyesinde yapılanların bu rakama dahil olmadığını belirtti.
Eğitime erişim hakkını kullanmakta güçlük çeken ve özel eğitime ihtiyacı olan öğrenci ve kursiyerlere taşıma hizmeti verildiğine işaret eden Bakan Yılmaz, 2015-2016 eğitim ve öğretim yılında toplam 1 milyon 381 bin 143 öğrencinin taşıma imkanından yararlandığını, bunlardan 1 milyon 178 bin 817'sine öğle yemeği hizmeti de verildiğini anlattı.
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, bakanlığın 34 ülkede, 31'i eğitim müşavirliği ve 25'i eğitim ataşeliği olmak üzere, toplam 56 temsilciliği bulunduğunu açıkladı.
Yılmaz, yabancı ülkelere öğrenci gönderilmesine ilişkin kanun kapsamında yetişmiş insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla, üniversiteler ve bazı kamu kurumları adına yurt dışına öğrenci gönderildiğini anımsatarak, başlangıcından bugüne kadar bu burslardan yararlanan öğrenci sayısının 15 bin dolayında bulunduğunu belirtti.
46 ülkede 3 bin 750 öğrencinin Milli Eğitim Bakanlığı burslusu olarak öğrenim gördüğünü vurgulayan Bakan Yılmaz, yeni dönemde savunma sanayi, bilişim, uzay araştırmaları gibi alanlarda 900 öğrencinin yurt dışına gönderileceğini söyledi.
Mesleki ve teknik eğitimi özendirmek ve sahada karşılaşılan sorunları çözmek amacıyla bakanlıkça hazırlanan ve Bakanlar Kurulu tasarısı olarak TBMM'ye gönderilen kanun tasarısının, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda kabul edildiğini, tasarının Genel Kurul gündemine alındığını anımsatan Bakan Yılmaz, "Bu düzenlemeyle okullardaki öğrencilerin meslek hastalıkları ve iş kazalarına karşı sosyal güvenlik kapsamına alınmasından staj uygulamalarındaki ücret sorunlarına kadar bir çok sorun çözülmüş olacak" dedi.
"Mesleki Becerilerin Geliştirilmesi" projesine değinen Yılmaz, mesleki ve teknik eğitimde kaliteyi artırmak, sanayi kuruluşlarına kaliteli iş gücü sağlamak ve istihdamı yükseltmek amacıyla bu yıl, mesleki ve teknik eğitim alan 23 bin 683 öğrencinin eğitim-öğretim desteği ödemesinin bakanlıkça karşılanacağını vurguladı.
15 Temmuz müfredatta
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, öğretim programlarını güncelleme çalışmalarının Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının koordinasyonunda, Temel Eğitim Genel Müdürlüğü, Ortaöğretim Genel Müdürlüğü, Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü ile Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından yürütüldüğünü bildirdi.
İsmet Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakanlığımız ilgili birimleri tarafından hazırlanan 66 dersin öğretim programını değerlendirme çalışmaları devam ediyor. Diğer yandan, ülkemizin karşılaştığı en büyük felaketlerden birisi olan 15 Temmuz demokrasiye darbe girişimine müfredat içerisinde yer verme çalışması önem verdiğimiz diğer bir husustur. Bakanlığımızın önemli sorumluluklarından bir tanesi de demokrasimize, milli birliğimize ve hukuk devletine sahip çıkacak bireyler yetiştiriyor. Bunun için de değerlerimizin toplumsal hafızada korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması, milli iradeye sahip çıkılması konusunda gelecek kuşakların hazırlanmasıdır. Bakanlığımız da bu noktadan hareketle, temel eğitim ve orta öğretim düzeyindeki müfredat yenileme çalışmalarında 15 Temmuz sürecine de yer verecektir. 15 Temmuz süreci sonrasında bütün ders kitapları yeniden gözden geçirilerek, gerekli düzeltmeler yapılmıştır."
Öğretim programlarını güncelleme çalışmalarının, bilimsel gelişmeler ve eğitim bilimlerinde erişilen seviye doğrultusunda kararlılıkla sürdüğünü belirten İsmet Yılmaz, bu kapsamda yürütülen çalışmalarda, işlevsel bilgilerin ön plana çıkarılarak, konular arasında sadeleştirme/seyreltmenin yapılması, uluslararası ve ulusal belgelerde tanımlanmış olan temel beceri ve yetkinliklerin öğrencilere kazandırılması ve öğrencilere değerler eğitiminin verilmesinin ana başlıklarının ön plana çıktığını söyledi.
Suriyelilere eğitim
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, Türkiye'de geçici koruma altında bulunan Suriye vatandaşlarının eğitim ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik çalışmaların da sürdürüldüğünü belirtti.
Yılmaz, "İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün 2016 yılı verilerine göre ülkemizde okul öncesi dahil 5-17 yaş arası okul çağında yaklaşık 834 bin Suriyeli bulunmakta olup, ekim ayı geçici verilerine göre yaklaşık 479 bin Suriyeli öğrenciye Bakanlığımız tarafından eğitim öğretim hizmeti veriliyor" dedi.
2014-2018 yıllarını kapsayan Hayat Boyu Öğrenme Strateji Belgesi doğrultusunda, 986 halk eğitimi merkezi, 17 olgunlaşma enstitüsü, 10 turizm eğitim merkezi ve 340 mesleki eğitim merkezinde 60 milyon vatandaşı toplam 3 bin 54 programla hayata ve mesleğe hazırlamaya devam ettiklerini anlatan Yılmaz, e-Yaygın sisteminin sonuçlarına göre, Hayat Boyu Öğrenmeye katılım oranının yüzde 5,5 olduğunu vurguladı.
65 bin öğrenci başka kuruma
15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaklaşık 65 bin öğrencinin başka kurumlara yerleştirildiğini anlatan Yılmaz, şöyle konuştu:
"15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen başarısız darbe girişimi sonucunda 15 vakıf yükseköğretim kurumu kapatılmış, bu üniversitelerde eğitim ve öğretim gören, 8 bin 8 önlisans, 45 bin 149 lisans, 11 bin 16 yüksek lisans, bin 43 doktora olmak üzere 65 bin 216 öğrenci, güç ama yönetilebilir bir yaklaşımla devlet ve vakıf yükseköğretim kurumlarına yerleştirilmiş ve intibakları gerçekleştirilmiş, bu konuda mağduriyet yaşanmaması için özel bir çaba gösterildi.
Bugün itibarıyla 111'i devlet, 63'ü vakıf yükseköğretim kurumu ve 7'si vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere toplam 181 yükseköğretim kurumumuz mevcut olup öğrenci sayımız da 7 milyon 313 bin 403'e ulaştı. Bu öğrenci sayımız ile Avrupa Yükseköğretim Alanındaki ikinci en büyük öğrenci sayısına sahip ülke konumuna gelinmiştir. Bu öğrenci sayısının 2 milyon 612 bin 305'i önlisans, 4 milyon 139 bin 798'i lisans, 469 bin 374'ü yüksek lisans, 91 bin 926'sı doktora öğrencisidir. Öğretim elemanı sayımız ise 156 bin 168 olup bunun 72 bin 240'ı öğretim üyesi."
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, yükseköğretim sisteminde son 12 ay içerisinde gerçekleştirdikleri yenilikçi girişimleri, şöyle sıraladı:
"Rasyonel kontenjan planlaması, temel bilimlere olan ilginin artırılmasına yönelik özel planlamalar ve destekler, yüksek lisans ve doktora kriterlerinin yenilenmesi, Doçentlik Yönetmeliği ve kriterlerinin güncellenmesi, tıp, hukuk, mühendislik ve mimarlık taban puan uygulaması, üniversiteye geçiş için gerekli taban puanının yükseltilmesi, yabancı dille eğitim-öğretim yönetmeliğinin güncellenmesi, denklik sürecinde iyileştirmeler, diploma denklik süreci ile birlikte diploma tanınma süreçlerinin tanımlanması, Mevlana Değişim Programı'nın yeniden yapılandırılması, proje tabanlı uluslararası değişim programı, yönlendirilmiş ÖYP’nin hayata geçirilmesi, şeffaflaşma, üniversitelere yetki devri, ziraat, orman ve su ürünleri alanlarına olan ilginin artırılması ve özendirilmesine yönelik burs programı."