Güncelleme Tarihi:
Kuran-ı Kerim'i tefsir eden kişilere müfessir denir. İslam tarihi boyunca müfessirler, birçok farklı yöntemle Kuran'ı tefsir etmiştir. Örneğin Batıniler, Kurandaki tüm ayetlerin bir zahiri bir de batıni olmak üzere iki farklı anlam taşıdığını iddia etmiştir. Hurufiler ise Kuran'ı Kerim'i ebced hesabına göre yorumlamıştır.
Meal Nedir?
Meal kelimesinin sözlük anlamı mefhum ve anlamdır. Kuran'ı Kerim peygamberimizin doğduğu Mekke ve hicret ettiği Medine'de nazil olduğu için Arapça inmiştir. Ancak kutsal kitabımızda yer alan ayetlerden tüm insanlık sorumludur. Bu nedenle Arapça bilmeyen toplumların Kuran'ı Kerimdeki emir ve yasakları bilmeleri için, ayetlerin diğer dillere tercüme edilmesi ihtiyacı doğmuştur.
Bu ihtiyaç doğrultusunda meal ilmi gelişmiş e 9. yüzyıldan itibaren Kuran Türkçeye ve diğer doğu dillerine çevrilmeye başlanmıştır. 15. yüzyıla gelene kadar ''satır arası'' olarak adlandırılan mealler Orta Asya'da yayılmıştır. Bu meal yönteminde ayetlerin üstüne Türkçe karşılıkları yazılmıştır.
12. yüzyılda Ahmet Edip Yükneki tarafından kaleme alınan Atabetül Hakayık adlı kitapta da yaklaşık 20 ayet Türkçeye çevrilmiştir.
Meal ile Tefsir Farkı Nedir?
1- Meal, kelime kelimesine çeviri demektir. Örneğin Araf Suresinin 143. ayetinde geçen ''Len Terani'' cümlesinin meali ''Beni Asla Göremezsin''dir. Bu ayetin Tur Dağında, Allah'ı görmek isteyen Hz. Musa'ya indirildiğini açıklayan, kapsamlı çeviriler ise tefsir olarak adlandırılır.
2- Bu zamana kadar yüzlerce kişi tarafından Kuran'ı Kerim'in yüce meali yazıldı. Bu meallerde belli başlı kelimeler ve söz kalıpları dışında büyük farklılıklar yoktur. Tefsir ise yoruma dayalı olduğu için Kuran'da anlatılan kıssalar ve bildirilen hükümler, birçok müfessir tarafından farklı yorumlanmıştır.
3- Meallerin sayfa sayısı Kuran'ı Kerim ile eşittir. Tefsirler ise çok daha ayrıntılı ve uzundur.