Güncelleme Tarihi:
Matematik henüz okumayı bile öğrenmeye başlamadan önce sayılarla hayatımıza giren ve ömrümüz boyunca da bize eşlik eden bir bilim dalıdır. Bazı insanların matematik ile olan bağı daha iyi olurken, bazılarında ise bu bağ, matematiğe karşı bir ön yargı haline dönüşmüştür. Ancak Matematik öylesine etkileyici bir alandır ki insanlık tarihi bugün ki formuna ulaşmışsa eğer, bunun en büyük nedenleri arasında matematik vardır. Çünkü matematik hayatın her alanındadır.
Matematik Nedir ve Ne İşe Yarar?
İnsan aklındaki soyut kavramların somut bir hale dönüştürülmesine matematik denir. Yani matematik aklın sembolik dilidir. Matematik doğayı, yeryüzünü, bilimselliği vb. konuları anlayabilmek için üretilen semboller bütünüdür.
Bu semboller ile denklemler, formüller elde edebiliriz. Formül ve denklemler sayesinde de soyut kavramları somutlaştırabiliriz. İnsan elinin değdiği her şeyde matematikten bir iz bulmak mümkündür. Öyle ki; bindiğimiz arabalar, kullandığımız cep telefonları, bilgisayarlar, telefonlar, şarkı ve müzikler, hesap makineleri, binalar, yollar saymakla bitiremeyeceğimiz daha birçok şey matematik biliminin bir ürünüdür. Kısacası matematik karmaşık yapıları basitleştiren temel bir kavramdır.
Matematik aslında bir amaç değil araçtır. Dünyayı ve evreni her alanıyla tanıyıp basit bir dil haline dönüştürebilmemizi sağlar. Yani sadece 0, 1, 2, 3, 4 sayma sayılarıyla işlem yapan bir bilim değildir. Bu şekilde insanlarda öğretildiği için özelliklede günümüzde birçok insan matematikten uzaklaşır ve “Ne işime yarayacak ki matematik!” der.
Aslında matematiğin bir araç olduğu insanlara aktarılabilse ve asıl işlevinin karmaşık yapıları basitleştirmek olduğu anlatılabilse, matematiğe karşı önyargılar tamamen kaybolur ve matematiğin önemi çok daha fazla kavratılabilir.
Matematik Nasıl Doğmuş ve Ortaya Çıkmıştır? Matematik Bilimi Tarihçesi
Matematik biliminin tarihi çok eski çağlara kadar uzanır. Bugün ki halini alıncaya dek sürekli gelişmiş ve ilerlemiştir. M.Ö. 3000 yılında Mezopotamya, Sümer, Asur ve Eski Mısırlar gibi gelişmiş medeniyetlerde ilk örneklerine rastlamak mümkündür.
Ticaret, Astronomi ve doğa olaylarını anlayabilmek, bu alanlarda insan hayatını kolaylaştırabilmek adına matematik zorunlu bir ihtiyaç halini almıştır. O dönemlerdeki matematik tabi ki de şimdiki haliyle karşımıza çıkmaz, daha basit ve anlaşılması kolay bir hali vardır. Özellikle Platon’un akademisinde ve İskenderiye’de yetişen bilim adamları sayesinde çok hızlı gelişmeler kaydetmiştir.