Güncelleme Tarihi:
Zübeyde Hanım İlkokulu öğrencileri, bilinen sınıf ortamından uzak, masal kitabının içindeymiş gibi ders işliyor. Öğrencilerine okulu sevdirmeyi ve onları eğlendirmeyi amaçlayan sınıf öğretmeni Pelin Ergül, beş yıldır duvar resimleri yapan ressam Sibel Şentürk ile görüştü. 36 çocuğun eğitim gördüğü 2-D sınıfının duvarlarına resim yapan Şentürk, öğrencilerin görsel zekalarını geliştirmelerine katkıda bulundu. Duvar resimlerine ‘Ali ve Ayşe’nin masalı’ adını veren Şentürk, çocukların algılarının renkler sayesinde açıldığını söyledi.
‘KENDİLERİNİ MASALIN İÇİNDEYMİŞ GİBİ HİSSETTİLER’
Sınıf öğretmeni Pelin Ergül’ün önerisiyle sınıf duvarlarını renklendirdiğini anlatan Sibel Şentürk, "Fikrin sahibi Pelin öğretmen, sınıfını, çocukları daha mutlu etmek için masa örtüsü ve perdeleriyle farklılaştırmış. Sınıfı gördüğümde buraya renk katmaya karar verdim. Sınıfın ambiyansına bakarak bir resim yaptım. Çocukların algılarını açmak ve görsel zekalarına katkı sağlamak istedim. Resimdeki karakterleri Ali ve Ayşe olarak isimlendirdim. Ali flüt çalıyor ve flütünden çıkan kitaplar, Ayşe’ye doğru gidiyor. Ayşe de arkadaşlarına bu kitapları okuyor. Amacım çocukların kitap okuma alışkanlığı kazanması ve hayvanları sevmeyi öğrenmesiydi. Resimde kuşla kediyi bir araya getirdim. Sevgi, dayanışma ve paylaşma temalı bir resim oldu" dedi.
Yaz tatilinin ardından sınıflarına giren öğrencilerin duvardaki resimleri görünce çok şaşırdığını söyleyen Şentürk, alkışlarla karşılandığını belirterek, "Sınıfı ilk gördüklerinde hepsi çok sevindi. Duvardaki kediyi, balığı sevmeye başladılar. Kendilerini bir masalın içindeymiş gibi hissettiler" diye konuştu.
Bundan sonra okulun bahçe duvarlarını boyayacağını belirten Şentürk, defter, kalem, kitap ve çocuklara hitap eden objelerle yeni resimler yapacağını söyledi.
Okula gelince resimleri gördüğünde çok şaşırdığını anlatan öğrencilerden Melike Kızılaslan, sınıfını çok sevdiğini dile getirdi. Ali Taşkesen (7) ise derslerde sıkılmadığını belirtti.
‘KEŞKE BURASI BİZİM EVİMİZ OLSA, DİYORLAR’
Zübeyde Hanım İlkokulu’nda dört yıldır çalışan sınıf öğretmeni Pelin Ergül, çocukların zamanlarının büyük bölümünü sınıfta geçirdiğini belirtti. Burayı daha eğlenceli ve keyifli hale getirmek istediğini söyleyen Ergül, şöyle devam etti:
"Çocukların aile ortamından sonra karşılaştıkları ilk yabancı yer, sınıflar oluyor. Bu nedenle sınıfın çocuklar için daha cazip hale gelmesi gerekiyor. Onlara sınıfı ve okulu sevdirmek için ne yapılabilir, diye düşündüm. Bir ders süresi 40 dakika. Onlar için uzun bir süre. İlk 15 dakika zihinleri çok açık oluyor daha sonra dikkatleri dağılıyor. Baktıkları duvarı, duvar olmaktan çıkarmak istedim. Buradaki öğrencilerin çoğu ekonomik sıkıntılar içerisinde büyüyor. Aileleri ekonomik kaygılar nedeniyle çocuklara fazla zaman ayıramıyor. Soğuk bir sınıf yerine onları sarıp sarmalayan sıcak bir ortamda ders işliyoruz. Derste anlattığım konularda da resimlerden örnekler veriyorum. Böylece zihinlerini daha yaratıcı hale getirdiğimizi düşünüyorum. Okula mutlu geliyorlar. Çocukların konuşurken ‘Keşke burası bizim evimiz olsa’ dediklerini duydum. Bu mutluluk benim için yeterli."
TÜM SINIFLAR VE BAHÇE DUVARI BOYANACAK
Zübeyde Hanım İlkokulu’nda dört yıldır yönetici olan müdür Gürsel Gülmez de en önemli hedeflerinin, çocukların hayal gücünü canlandırmak olduğunu söyledi. Çocuklara yeni dünyaların kapılarını aralayacak etkinlikler yaptıklarını belirten Gülmez, şöyle konuştu:
"Çocuklar matematiğin, Türkçe’nin dışında bir hayat olduğunu anlasınlar. Bana bu teklif geldiğinde memnuniyetle karşıladım. Çünkü öğretmen arkadaşlarımın da önünü açmak istiyorum. Diğer sınıflarda ve bahçede de bu çalışmayı sürdürmeyi düşünüyoruz; çünkü çocukların hayal gücü olmalı. Mahallemiz sosyoekonomik yönden dezavantajlı bir bölge. Çocuklar şehir merkezindeki imkanlara ulaşma konusunda sıkıntı yaşayabilir. Bu çalışmayla çocukların hayal gücü, resim yeteneği ve tasarım yönlerinin gelişmesine katkıda bulunuyoruz."