Güncelleme Tarihi:
Bakan Özer, Ankara’da Mogan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Uygulama Oteli'nde 'Eğitimle Yeniden Buluşma' projesinin tanıtım toplantısında, kayıt dışı öğrenci sayısı 9 binin üzerindeki 8 ilin eğitim yöneticileriyle bir araya geldi. Özer, kayıt dışı öğrencilerin eğitimle buluşması için harekete geçtiklerini belirterek şöyle konuştu:
“Son 20 yılda 5 yaştaki okullaşma oranları yüzde 11’den yüzde 99’a, ortaöğretimdeki okullaşma oranları yüzde 44’ten yüzde 95’lere çıktı. Okula devamsızlık ve terk oranını kontrol altına almak ve tüm evlatlarımızı eğitim sistemimize dahil etmek için çalışıyoruz. Ortaöğretimde okullaşma oranını 3 ayda yüzde 95’ten yüzde 99’a çıkarmak hedefimiz. Bunu yapabilir miyiz? Yapabiliriz. Bunu için ilkokul, ortaokul ve lisede okullaşamayan 9 bin ve üzerinde öğrencimiz bulunan 8 ilimiz müdürleriyle bir araya geliyoruz. İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Konya, Şanlıurfa, Gaziantep ve Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlükleri ile elbirliği yaparak tek tek tüm öğrencilerimize ulaşacağız. Mart ayı sonunda eğitimin tüm kademelerindeki öğrencilerimizi eğitimle buluşturacağız. Tek tek adreslerini bulup, ailelerini dinleyeceğiz. Onlar için en uygun çözüm neyse onu üreterek eğitim sistemimize dâhil edeceğiz. Türkiye yüzyılında ilk kez eğitimin tüm kademelerinde, tüm evlatlarımızın eğitime eriştiği bir eğitim sistemiyle kutlu yürüyüşümüze devam edeceğiz. Mart ayının sonu itibarıyla tüm Türkiye'ye müjdeli haberi vererek ortaöğretimdeki okullaşamama sorununu tamamen kökünden çözmüş olacağız.
OKULLAŞMA ORANLARI ARTTI
Bir ülkenin beşeri sermayesini artırmada en önemli enstrümanı eğitimdir. 2000'li yıllara bakıldığında okullaşma oranlarının beş yaşta yüzde 11, ortaöğretimde yüzde 44, yükseköğretimde ise yüzde 14’tü. Bu veri 2000'li yıllarda Türkiye'nin insan kaynağını çok verimli bir şekilde kullanamadığının işareti. Son yirmi yılda 3 önemli adım atıldı. Birincisi, fiziki yatırım. Tüm illerimizde, ilçelerimizde bu ülkenin evlatlarının okul öncesinden yükseköğretime tüm kademelerde eğitime erişebilmesi için devasa derslikler, okullar yapılıyor. 2000'li yıllarda tüm eğitim sisteminde 300 bin derslik varken bugün 857 bin civarında dersliğimiz var.
Bir diğer konu eğitimde uygulanan sosyal politikalar. Sosyoekonomik olarak dezavantajlı ailelerin çocuklarının eğitimle buluşabilmesi için şartlı eğitim yardımları, pansiyonlar, taşımalı eğitim, ücretsiz yemek, ücretsiz ders kitapları gibi uygulamalar için son yirmi yılda 525 milyar liralık bütçe kullanıldı. Üçüncü önemli adım ise başörtüsü yasağı, katsayı uygulaması gibi eğitimin önünde engel oluşturan antidemokratik uygulamaların kaldırılması oldu. Son yirmi yılda toplumsal taleplere çok daha duyarlı bir eğitim sistemi ortaya konuldu. Gelinen noktada 5 yaştaki okullaşma oranı yüzde 11'den yüzde 99'a, ilkokuldaki okullaşma oranı yüzde 99,63, ortaokuldaki okullaşma oranı 99,44, ortaöğretimdeki okullaşma oranı da yüzde 95'e yükseldi.
KAYIT DIŞI ÖĞRENCİLERİMİZİ SİSTEME DAHİL EDECEĞİZ
Okul öncesi eğitimi çok daha yaygın hâle getirmek ve erişilebilirliği artırmak için 2022 yılında 3 bin yeni anaokulu yapmak için yola çıktık. Çünkü Türkiye'deki mevcut anaokulu sayısı, 2 bin 782 idi. Üç yaştaki okullaşma oranları yüzde 9, dört yaştaki okullaşma oranı yüzde 16, beş yaştaki okullaşma oranı da yüzde 65'ti. Bizim amacımız neydi 3 bin yeni anaokulu yaparak? Türkiye'de eğitimdeki evrenselleşme evresini nihayete erdirmekti ve hep birlikte Bakanlık olarak devasa bir seferberlik yürüttük. Bir yılda 6 bin 4 anaokulu kapasitesi oluşturduk. Bu sayede üç yaştaki okullaşma oranı yüzde 9'dan yüzde 16'ya, dört yaştaki okullaşma oranının yüzde 16'dan yüzde 38'e, beş yaştaki okullaşma oranının ise yüzde 65'ten yüzde 99'a ulaştı. Okul öncesi ile ilgili tüm problemi son bir yıl içinde çözmüş olduk. Gelinen noktada iki başlıkta ihtiyacımız var. Birincisi, mevcut öğrencilerin devamsızlık ve terk oranlarını kontrol altına almak. İkincisi de kayıt dışı öğrencilerimizi mutlaka eğitim sistemine dâhil etmek. Tek bir öğrencimizi bile dışarıda bırakmadan inşallah eğitim sistemine dâhil edeceğiz.”