Güncelleme Tarihi:
Makyavelizm akımı, siyaset biliminin babası olarakta bilinen, politikacı ve hümanist kimliğiyle ön plana çıkan İtalyan düşünür, Niccolo Machiavelli tarafından ortaya atılmıştır.
Makyavelizm Nedir?
İtalyan düşünür, politikacı, filozof, hümanist ve diplomat kimliğine sahip, Niccolo Machiavelli tarafından öne sürülen bir fikir akımıdır. Makyavelist düşünce siyaset felsefesi üzerinden doğmuş olmakla birlikte, siyasi emel taşıyan her bir hareketin öncülüğünde yaşanan her bir şeyin mübah olduğunu savunmaktadır.
Siyasi bir yönetim modeli taşıyan ve onu değiştirmek isteyen kişilerin yeni bir model ortaya atması her türlü eylem bakımından sınırsız bir güç ilkesine tabi tutulmalıdır. Değiştirilmek istenen ve bu uğurda verilecek olan ahlaki, hukuki, kültürel ve dini değer ilkelerinin yaklaşım araçları, sınırsızdır. Bunun nedeni ise gerçekleştirilmek istenen siyasi değerlerin taşımış olduğu amaç ve yargılar, tamamen yasal ve ahlaki değerler üzerine kurulum göstermesindendir.
Makyavelist Ne Demek?
Makyavelist, siyasi değerler üzerinde girişilmek istenen ve her yolun mübah olduğu belirtilen bir hareket ya da fikir akımı olarak tanımlanmaktadır. Niccolo Machiavelli'ye göre insanlar, verdikleri sözleri tutmayan ve beş para değeri olmayan güvenilmez kişi ifadeleriyle tanımlanır. Bu yüzden siyasi girişimlerde gerçekleştirilen eylemler ne ahlaki, ne hukuki, ne de dini değer ilkelerine bağlı kalmak zorundadır. Çünkü genel olarak güvenilmez olarak hitap edilen insanlara karşı, diğer insanlarında sözünü tutması beklenen bir davranış biçimi değildir. İnsanların tutku ve zaafları arasında var olan o ince çizgi yüzünden, kötü karakterli ve bencil olduklarını dile getiren Machiavelli, yaşadıkları ve yaşattıkları tüm kötü süreçleri kendi elleriyle yarattıklarını dile getirir.
Makyavelizm Hakkında Bilgiler
Makyavelizm akımı, siyaset ve ahlak ilkelerinin birbirinden bağımsız iki ayrı olgu olduğunu savunur. Ancak bu durum, siyasetin normlar hiyerarşisinden ve kanunlardan aykırı bir şekilde işlediği anlamını taşımamaktadır. Bunun haricinde akımın öncülüğünü yapan Machiavelli, siyasi iktidarın yönetimini dini değerlerden çok, pragmatik değerlerden alınması gerektiğini savunur. Bu yüzden iktidarı dini öğelerden arındırmak için, her başvurulan yolun mübah olduğunu belirtir.
Hukukun temellerinin, ahlak ilkelerinin ve dini değerlerin bir devletin himayesinde olduğunu savunan fikir akımı, gerçekleştirilmek istenen her amaç için bu araçlara başvurulmasını doğru bir seçim aracı olarak görür.