Madde kullanımı aileye güveni azaltıyor

Güncelleme Tarihi:

Madde kullanımı aileye güveni azaltıyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2014 09:00

Madde kullanımı merkezi sinir sistemini etkileyerek kişide algı, duygu, düşünce ve davranışta olumsuz değişikliklere yol açıyor. Zamanla bu değişiklikler kalıcı hale geliyor.

Haberin Devamı

Çocukların psiko-sosyal ilk etkileşimleri ailede başlıyor ve bu etkileşimler olumlu da olumsuz da olabiliyor. Bu nedenle, çocukların aile içindeki gelişimini etkileyen faktörlerin sağlıklı olması gelecekte karşılaşılabilecek problemleri önlemede temel unsur olarak çıkıyor karşımıza. Aileleriyle karşılıklı sevgi ve bağlanmada eksiklik hisseden, etkisiz ebeveyn, kaotik, çatışmalı ve sorunlu aile yapısında, ailesiyle yetersiz bir ilişkide büyüyen veya ruh sağlığı problemi olan, sigara, alkol ya da madde kullanan ebeveynleri olan çocuklar ciddi risk altında.

Özellikle ailenin alkol ve/veya madde kullanımı, çocuğun ailesine bağlanmasını engelleyip, sağlıklı gelişimi için gerekli olan aileye güven duygusunu köreltiyor. Diğer taraftan, çocuklarla aileleri arasında güçlü bir bağın oluşması, hayatına ebeveynin dahil olması, çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmeleri, anne-babanın onların eğitimine önem vermesi, mali, duygusal, bilişsel ve sosyal ihtiyaçları yönünden çocuğun desteklenmesi, tüm bunlar yapılırken ebeveynler ile çocuklar arasındaki sınırların net olması ve disiplinin tutarlı olarak uygulanması çocuk ve gençleri zararlı alışkanlıklardan koruyan faktörlerden birkaçı.

Haberin Devamı

Doğru yönlendirme önemli

Özellikle çocuk ve gençlerin boş zamanlarını dolduracakları birtakım uğraşlar var. Eğer doğru yönlendirilir ve içlerindeki enerjinin olumlu alanlarda kullanılması sağlanabilirse bu boşlukların zararlı alışkanlıklar gibi davranışlarla doldurulması önlenmiş olur. Örneğin, çocukların sevdikleri ve başarılı oldukları spor dallarına yönlendirilmesi hem sporun kendi doğasında olan sağlıklı yaşama bilincini kazandırır, hem de kurallara uyma alışkanlığını edinip disiplinli bir hayat sürmelerine zemin hazırlar.

Çocuğun gelişiminin kritik ve hassas dönemlerindeki, risk ya da koruyucu faktörlerin baskınlığına göre ilerleyen yaşantısı biçimleniyor. Örneğin, çocuklar ile ebeveynleri arasındaki karşılıklı bağlanma genelde bebeklik ve erken çocuklukta oluyor. Bu süreçte bu tür bir bağın kurulamamış olması ileride de çocuğun hayatında böyle güçlü bir bağın kurulmasını zorlaştırıyor. Çocukluk döneminden sonra görülen ergenlik hayatı, kimlik oluşturma, başarı, bağımsız bir birey olma, fiziksel ihtiyaçların karşılanması, banyo, tıraş gibi kişisel bakım, ruhsal ihtiyaçlar, bir gruba ait olma, dostluk kurma, güven duygusu, küsüp-barışma, kendini ortaya koyma, öfke ve dürtü kontrolü gibi yaşam becerileri, sorun çözme ve iletişim becerilerinin kazanıldığı dönem. Bu dönemdeki basamakların sabırla ve gerekiyorsa yardım alarak çıkılması öneriliyor. Aksi halde herhangi bir basamağın özensiz ve dikkatsiz bir şekilde çıkılması veya atlanması durumunda, ileride karşılaşılacak en küçük problemin dahi olduğundan daha büyük görünmesi ve insanın boşluğa düşmesi kaçınılmaz.

Çocuğun ve ergenin hayatında etkisi olan bazı risk faktörleri, saldırganlık, hareketlerine hakim olamama ve öfke kontrolünü yapamama gibi sınıfta yaşanan uyum dışı davranışlar, okul başarısızlığı, sosyal baş etme ve yaşam becerilerini öğrenmedeki yetersizlik, hayır diyebilme becerisindeki yetersizlik, akranlarıyla yaşanan sorunlar olarak çıkıyor karşımıza. Özellikle madde kullanan akranlarla birliktelik ergenin madde kullanımına maruz kalmasında ve suçlu davranışlarında sıklıkla görülen risk faktörüdür.

Haberin Devamı

Erken fark etmek hayat kurtarır

Maddeye rahat erişim gibi diğer faktörler de gençlerin maddeye başlamasında etkili olabilecek riskler arasında yer alıyor. Aileler, çocuklarının aile dışındaki ortamlara girmesinde koruma sağlayabilecek en önemli role sahip mekanizma. Yine çocuk ve/veya ergenin aile dışındaki en önemli koruyucu faktörleri arasında sokağa çıkma yasağının da olduğu sosyal davranışların yaşa uygun olarak ebeveynlerce takibinin sağlanması, ev dışındaki faaliyetlerin izlenmesi, çocuğun arkadaşlarının bilinmesi, ev kurallarının uygulanması, okul başarısı ve müfredat dışı faaliyetlere katılma, suç işlememiş ve madde kullanmayan arkadaşlar, toplumsal değer yargılarına önem veren arkadaş grupları, düzenli spor yapmak ya da sosyal etkinliklere katılmak sayılabilir.

Haberin Devamı

Özellikle milli ve manevi değerlerin çocuk ve ergenlere kazandırılması, doğru rol modellerle desteklenmesi çocuğun yalnız başına kaldığında dahi kendi kendini kontrol etmesini sağlar. Tüm bu risk faktörlerinin biraraya gelmesi ve koruyucu faktörlerin devreye girmemesi halinde maalesef kişiler kendi zihinlerini ve bedenlerini birtakım maddelere esir hale getirebiliyorlar. Böyle bir durumun erken fark edilmesi ve gerekli müdahalelerin yapılması ise hayat kurtarıyor. Bir kişinin madde kullandığına dair ipuçları arasında ders başarısında düşme, arkadaş grubunda değişiklik, yalan söyleme, fazla para harcama, uyku ve iştahta değişiklik, duygu durumda değişiklikler, öfke, saldırganlık, yüzde elde yanık izleri, yaralar, döküntüler, kıyafetlerde farklı koku, folyo, pet şişe gibi sarma sigara malzemesi, değişik otlar, evden hırsızlık, evden kaçma, sokakta hırsızlık, okuldan kaçma, eve geç gelme, okulda davranış problemleri sayılabilir.

Haberin Devamı

Sonuç olarak tüm bu risk faktörlerinin aileler, özellikle anneler tarafından çok iyi bilinmesi bunların ekarte edilmesi için sağlıklı bir aile yaşantısının sürdürülmesine özen gösterilmesi gerekiyor. Çocuklarının karşılaşacakları engelleri ortadan kaldıran değil engelleri nasıl aşacağını öğretip kendisine yardımcı olan ebeveynlerin varlığı, geleceğinden emin sağlıklı bireyler yetişmesi için temel şart.


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!