Güncelleme Tarihi:
Maarif Teşkilatı Kanunu, genç Cumhuriyetin henüz kuruluşunun ilk yıllarında yürürlüğe soktuğu en önemli kanunlardan birisidir.
Maarif Teşkilatı Kanunu Nedir?
Osmanlı İmparatorluğu kuruluş, gelişme ve yükseliş dönemlerinde halkın eğitimi konusunda pek bir kayda değer çalışma göstermemiştir. Bu alandaki eksiklik özellikle İmparatorluğun çöküşe geçtiği devirde Avrupa'da hızlı bir aydınlanmanın yaşanması, yeni akımların, ideolojilerin ortaya çıkması ile daha da görünür hale gelir.
Osmanlı tebaasının çok az bir oranı okuma yazma bilmekte iken halkın yarısından fazlası hatta yüzde 80-90'ı okuma yazma bilmemekteydi. Zaten Anadolu'nun ücra köşelerinde sadece Kuran ile ilgili eğitim veren medrese veya medrese benzeri yerler bulunmaktaydı. İstanbul dışında pek kayda değer eğitim kurumu ve okul da yok denilebilecek kadar azdı.
Azınlıklar ve dış ülkelerden destek alan her grup kendi okulunu açmıştı. Eğitim alanında Osmanlı'nın bir denetimi ya da düzenleyici yasası ve müdahalesi bulunmamaktaydı. Örneğin; İstanbul'da Rum Ortodoks okulları vardı. Bunlar ilkokul ya da lise seviyesinde eğitim vermekteydiler. Kendi cemaat ve gruplarının dışında öğrenci kabul etmemekteydiler. Eğitim programları ve müfredatları tamamen Osmanlı Devleti'nin denetim ve kontrolünün dışındaydı. Hatta Anadolu'nun Kayseri, Bursa, Adana, Antep, Kars ve bezer şehirlerinde de Yahudiler kendi cemaatlerinin çocukları için pekala rahatlıkla okullar açabilmekteydiler.
Genç Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda, Mustafa Kemal Paşa'nın ele aldığı ilk konu eğitim konusu oldu. Hızlıca bu alanda çalışmalar başlatıldı ve temel bir yasal düzenlemenin zorunluluğu anlaşıldı. Eğitim Sisteminin "Birlik" yani "Eğitim'de Birlik İlkesine" dayanması gerektiğinde fikir birliğine varılmıştı.
Bundan sonra Eğitim sisteminin ana gövdesini, temel ilkelerini düzenleyecek bir yasa çıkarmaya gelmiştir. Bu şekilde 2 Mart 1926 tarihinde Türkiye'de, ilkokul lise ve yükseköğretimin belli esaslara göre düzenlenmesi için Maarif Teşkilatı Kanunu kabul edildi.
Maarif Teşkilatı Kanununun en başta gelen ilkesi, devletin izni olmadan okul açılamayacağı idi. Maarif Teşkilatı Kanunu'nun ana ilkelerini şu başlıklar altında toplamak mümkündür:
Maarif Teşkilatı Kanunu ile genç Cumhuriyetin Eğitim sistemi düzenlendi.
Bugün bile bu yasanın izleri devam etmektedir. Çünkü bu Kanun bugünkü eğitim sisteminin de temellerini ortaya koymuştur.
Devletten izin alamdan, devletin izni olmadan okul açılamayacaktır.
Devletin okullarında okutulacak derslerin, bu derslerin ne şekilde okutulacağı yine bu Kanun ile belirlendi.
Milli Eğitim Bakanlığı kurulmuş ve okul açma yetkisi sadece Milli Eğitim Bakanlığı'na verilmiştir.
Karma Eğitim ilkesi benimsenmiştir.
Yabancı okullarda Türkçe, Tarih, Felsefe, Coğrafya derslerinin Türk öğretmenler tarafından okutulması düzenlenmiştir.
İlköğretimin ücretsiz ve zorunlu olduğu karara bağlanmış ve bu yasa ile düzenlenmiştir.
Maarif Teşkilatı Kanunu Neden Çıkarıldı?
Maarif Teşkilatı Kanunu'nun amacı genç Cumhuriyetin Eğitim Sistemini düzenlemek amacıyla çıkarılmış bir Kanundur.
Maarif Kanunu Ne Zaman Çıkarıldı?
Yeni kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti'nin çok fazla meselesi vardı. Fakat yetişmiş insan gücü olmadan bir memleketin kalkınması düşünülemezdi. Bu sebeple hızlıca yasal düzenleme yapıldı. Hazırlanan Kanun, yani "Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun" 3 Nisan 1926 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.