Güncelleme Tarihi:
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 26 Mart’ta yayımladığı ‘Ortaöğretime Geçiş Yönergesi’nde merkezi sınavla öğrenci alacak okullara yerleştirmeyle ilgili ayrıntılar dikkat çekti. Eski sistemde yerleştirmelerde puanların eşit olması halinde Ağırlıklandırılmış Ortak Sınav Puanı’nın ardından yıl sonu başarı puanına bakılıyordu. Yeni sistemde ise Ortaokul Başarı Puanı’nın (OBP) ardından ikinci kriter yaş olarak belirlendi. Bu durumda yaşı küçük olana öncelik verilecek.
1 milyonun üzerinde 8’inci sınıf öğrencisi merakla liselere geçiş sistemiyle ilgili ayrıntıları bekliyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 26 Mart’ta ‘Ortaöğretime Geçiş Yönergesi’ni yayımladı. Daha önce yapılan açıklamalar dışında çok fazla yenilik göze çarpmazken merkezi sınavla öğrenci alacak okullara yerleştirmeyle ilgili ayrıntılar dikkat çekti. Eski sistemde öğrenci puanlarının eşit olması halinde sırasıyla Ağırlıklandırılmış Ortak Sınav Puanı’nın (AOSP) ardından sırasıyla 8, 7 ve 6’ncı sınıflardaki Yıl Sonu Başarı Puanı (YBP) üstünlüğüne, tercih önceliğine ve devamsızlığa bakılıyordu. Eşitlik devam ediyorsa son olarak yaşça küçük olana öncelik veriliyordu. Şimdi puan eşitliği durumunda Ortaokul Başarı Puanı’nın (OBP) ardından ikinci kriter olarak yaşa bakılacak. Uzmanlara göre, yeni sistem birtakım zorlukları da beraberinde getirecek. Farklı başarı düzeyindeki öğrencilerin aynı okulda ve aynı sınıfta eğitim görmeleri liseler için yeni bir zorluk yaratacak. Öğretmenler sınavla kayıt alınan okullara girebilecek potansiyeldeki öğrencilere yoğunlaşıp, adrese dayalı yerleşecek yüzde 70’lik dilimi ihmal edebilir.
KRİTERLER YAŞ, YPB, DEVAMSIZLIK
Eski sistemde puanların eşit olması halinde sırasıyla Ağırlıklandırılmış Ortak Sınav Puanı’na (AOSP) 8, 7 ve 6’ncı sınıflardaki YBP üstünlüğüne, tercih önceliğine, okula özürsüz devamsızlık yapılan gün sayısının azlığına bakılarak yerleştirme yapılıyordu. Eşitlik hâlâ devam ediyorsa son olarak yaşça küçük olanlara öncelik veriliyordu. 26 Mart’ta yayınlanan yönergede ise şu ifadelere yer verildi:
“Sınavla öğrenci alan okullarda merkezi sınav puanının eşitliği halinde, OBP’ye, öğrencinin doğum tarihine göre yaşı küçük olana, 8, 7, ve 6’ncı sınıflardaki YBP üstünlüğüne, okula özürsüz devamsızlık yapılan gün sayısının azlığına ve tercih önceliği durumlarına bakılarak yerleştirme yapılacak.”
‘DERSLERE İLGİ AZALIR MI?’ ENDİŞESİ
Adrese dayalı yerleştirmelerin nasıl olacağı, hangi okulların merkezi sınavla öğrenci alacağı gibi bilgiler henüz açıklanmadı. Yönergede bunların nisanda yayınlanacak kılavuzda yer alacağı belirtildi. Yeni liselere giriş sisteminin netleşen fakat tartışma yaratan kısımlar da var. Bunlardan biri yerleştirmelerde Ortaokul Başarı Puanı’nın (OBP) katkısının olmaması. OBP’ye sadece sınavla alacak okullarda merkezi sınav puanının eşit olması ve adrese dayalı yerleştirmede kontenjan yetmemesi halinde bakılacak. Bazı eğitimciler bu durumu eleştiriyor. Uzmanlara göre, bu yenilikle şişirme not endişeleri ortadan kalkar ama okul öğrenciler tarafından ikinci plana atılır. Derslere ilgi azalır. Okul puanlarının bir etkisi olmayacağı için öğrenciler daha çok sınava odaklanır.
TEDMEM DİREKTÖRÜ KARİP: GÜÇLÜK YARATIR
Öte yandan MEB Talim ve Terbiye Kurulu eski Başkanı ve TEDMEM Direktörü Prof. Dr. Emin Karip’e göre yeni sistem birtakım zorluklar yaratabilir. Prof. Dr. Karip’in TEDMEM Ocak-Şubat bülteninde yer alan yazısına göre, yeni düzenlemeyle birlikte farklı başarı düzeyindeki öğrencilerin aynı okulda ve aynı sınıfta eğitim öğretim görmeleri liseler için yeni bir zorluk yaratacak. Nedeni ise bugüne kadar ayrıştırılmış eğitim gruplarına, yani başarı düzeyleri birbirlerine yakın öğrencilere eğitim veren öğretmenlerin başarılı, orta ya da başarısız öğrencilerin bir arada öğrenmesini sağlayabilmek için gerekli becerilerinin gelişmemiş olması. Bakanlığın açıklamasına göre öğrencilerin yüzde 10’u sınavla alacak okullara girebilecek. Bu durumda yüzde 30’luk bir dilimin bu yarışa dahil olacağı ifade ediliyor. TEDMEM Direktörü Karip’e göre, yüzde 10’luk dilime girme potansiyeli görülen yüzde 30 civarında öğrenci için geri kalan yüzde 70’lik dilim de riskli hale gelebilir. Çünkü öğretmenler yüzde 10’luk dilimdeki öğrencilere yoğunlaşıp diğerleri ihmal edebilir.
NOT YİNE ÇOK ÖNEMLİ
Sınavsız öğrenci alan okullara yerleştirme işleminde de bazı kriterlere bakılarak yerleştirme yapılacak. Yerel yerleştirmede, ortaöğretim kayıt alanı, okulların türü, kontenjanı, bulundukları yer, pansiyon durumu ile öğrencilerin ikamet adresleri, okullarda bulunuşlukları, tercihler, okul başarı puanları, devam-devamsızlık ve yaş gibi kriterler göz önünde bulundurulacak. Eğitimci Hatice Yılmaz’a göre, “Öğrenciler ister sınava girsinler ister girmesinler çalışmak zorundalar. Okul başarısı yeni sistemde de çok önemli. Öğrencilerin yine çalışması gerekecek.”
CHP’Lİ İRGİL’DEN YÖNERGE ELEŞTİRİSİ: MEB NE YAPACAĞINI BİLMİYOR
TBMM Eğitim Komisyonu Üyesi CHP’li Ceyhun İrgil, TEOG yerine getirilen yeni sisteme ilişkin MEB’in yayınladığı yönergede merak edilen soruların yanıtsız kaldığını belirterek, “Detaylar yok çünkü Bakanlık da bilmiyor, oyalıyor” dedi. TBMM’de düzenlediği basın toplantısında konuşan İrgil, iki ay sonra çocukların sınava gireceğini belirterek şunları söyledi:
“Nisan ayına geldik, sınav haziranda olacak ama çocuklar hâlâ sınava ve okullara nasıl yerleşeceklerine ilişkin detayları bilmiyorlar. Çünkü Bakanlık detayları açıklamıyor. Bir yönerge yayınlandı ama orada merkezi sınav puanının nasıl hesaplanacağı yok, sınavsız öğrenci alan okullara geçişle ilgili usul ve esaslar da yok. Hepsinin yanıtı kılavuzda yayınlanacak denmiş. Oysa yönergede detayları görmemiz gerekiyordu. Peki, neden detayları kamuoyuyla şeffaf şekilde paylaşamıyorlar, çünkü MEB de bilmiyor. Bakanlık ne yapacağını bilmediği için topu taca atmış, oyalıyor.”
SURİYELİ ÖĞRENCİLER DE SINAVA GİRECEK
Yönergede hangi öğrencilerin merkezî sınava gireceği açıklanırken Geçici Eğitim Merkezlerinde (GEM) öğrenim görenler de dahil edildi. Sınava girecek öğrenciler tanımlanırken, “Resmî ve özel ortaokullar, imam hatip ortaokulları ve Geçici Eğitim Merkezlerinin 8’inci sınıflarında öğrenim gören öğrenciler” denildi.