Güncelleme Tarihi:
Avcı, Başkent Öğetmenevi'nde eğitim muhabirlerine iftar verdi. İftarın ardından soruları yanıtlayan Avcı, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Bakanlar Kurulu'nda soruların açıklanmasıyla ilgili talimat verdiği ve YGS ve YDS sınavlarıyla ilgili bir düzenleme yapıldığı yönünde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın bir açıklaması oldu" ifadeleri üzerine Avcı, konunun yanlış anlaşılmış olabileceğini söyledi.
Bakan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Böyle bir talimat söz konusu değil. Şu tarafı doğru. Bu, Bakanlar Kurulu’nda konuşuldu ve açıklanması açıklanmaması bununla ilgili niye açıklanmıyor ile ilgili Bakanlar Kurulu’nda bilgi verildi. 'Bunu çalışalım' denildi sadece. Biliyorsunuz yasada var, Bilgi Edinme Yasası'na dahil değil. Bu da bir şeyleri gizlemek için falan alınmış bir karar değil. Çünkü bu, daha önce planlanan bir süreç. Ömer Dinçer zamanında başlatılmış bir çalışma var."
TOEFL sınavına benzer bir sistem tasarlanıyor
Avcı, TOEFL sınavlarına istenildiği zaman girilebildiğini anımsatarak, bu sınavda binlerce, yüz binlerce,milyonlarca sorunun bulunduğunu, bir imtihandaki sorunun bir süre daha yöneltilmediğini anlattı. Bu sınavda alınan en yüksek puanla öğrenci kabul eden kurumlara müracaatın yapılabildiğini dile getiren Avcı, benzer bir sitemin üniversiteye giriş için tasarlandığını belirtti.
Bu sistemde, öğrencilerin bir kez sınava girdikleri sınav sonuçlarına göre değil, senenin belli aylarında veya örnek olarak her ay sınava girme hakkının olduğunu anlatan Avcı, "O projenin gereği olarak soruların birikmesi lazım. Düşünün her ay soru sorduğunuz zaman senede en az 12 tane bu ölçekte sınav yapıyorsunuz demektir. Bunun için de 12 çarpı bu ölçekte soruya ihtiyacınız var bir yılda. Buna yıllar boyu düşündüğünüzde katlanıyor. O projenin gereği bu. Bunlar izah edildi, 'çalışalım' denildi sadece. Şimdi tekrar artılarıyla eksileriyle biz bunu çalışıyoruz. Bir karar verdiğimiz zaman da onu kamuoyuyla paylaşırız" diye konuştu.
"Soruların yayımlanmamasının en çok eleştirilen kısmı 'biz doğru yanıtların ne olduğunu bilmiyoruz. Dolayısıyla ÖSYM'ye nasıl itiraz edeceğiz. Kontrol etme şansımız olmuyor' yönünde. Bu yıl ilk kez ÖSYM'nin yaptığı sınava itiraz gelmedi" sözleri üzerine Avcı, "Siz, yaptığınız sınavdan çok eminseniz ve yanlış değerlendirildiğini düşünüyorsanız kağıdınızın incelenmesi isteğinde bulunabiliyorsunuz" dedi.
"Sorular görülmeden bunun farkına varılmasının mümkün olmadığının” hatırlatılmasına karşılık da Avcı, soruları değerlendiren kişinin bilirkişi olacağını söyledi.
Avcı, TEOG sorularının açıklanması için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimat verdiği yönünde bazı haberlerin bulunduğuna dikkati çekerek, bunun yanlış anlaşılmış olabileceğini dile getirerek TEOG sorularının zaten açıklandığını vurguladı.
Bakan Avcı, soruların pek çok kez kontrol edildiğini anlatarak, "Sorulmadan önce de bir sürü ön testten geçiriliyor, sorulduktan sonra da havuza atılırken de testten geçiriliyor. Çünkü bir kısmının da müfredat değişikliğine paralel olarak revize edilmesi gerekiyor. Yani havuzda biriken sorular bir sene sonra iki sene sonra da sorulabilir hale geliyor" diye konuştu.
Bir başka soru üzerine Bakan Avcı, TEOG sınavında mahkemece iptal edilen 4 soruyu kendisinin de incelediğini belirterek, "İptal edilen sorularımız yanlış değil" dedi.
SBS'de yürütmeyi durdurma kararının 15 Ocak'ta verildiğini anımsatan Avcı, bu sebeple TEOG'da iptal edilen sorular için yürütmeyi durdurma kararına itiraz etmediklerini aktardı.
Avcı, şunları söyledi:
"Çünkü biliyoruz ki 6 ay sonra benzer bir karar çıkabilir ve bütün öğrencilerin bu altı ay boyunca 1 milyon 300 bin öğrenci, anneleri, babaları veliler diken üstünde oturdu. Zaten maksat da bu. Şimdi aynı mahkeme bir yürütmeyi durdurma 6,5 ay sonra, bir başka yürütmeyi durdurma kararını 5,5 ay sonra verdi. Ama aynı mahkeme bizim yurt dışındaki bir okulumuzdan, elçiliğe bağlı bir Türk okulundan bir müdürümüzü geri çağırmışız, disiplin soruşturması nedeniyle oradan almışız. Aynı mahkeme, bu işlemle ilgili yürütmeyi durdurma kararını 6 günde verdi. 1 milyon 300 bin kişiyi ve ailelerini milyonlarca kişiyi ilgilendiren bir konuda, herhangi bir etkinliğinin olamayacağını bile bile 6 ay sonra verdi. Bir tek kişiyi ilgilendiren bir davada aynı mahkeme, 6 gün sonra yürütmeyi durdurma kararı verdi."
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Ece Ayhan'ın, bir şiirindeki "Biz tüzüklerle çarpışarak büyüdük" ifadelerini anımsatarak, "Bugünlerde Milli Eğitim Bakanlığı Ece Ayhan'ın kulaklarını çınlata çınlata işlerini yürütüyor" dedi.
Lise son sınıf öğrencilerine bir sınav hakkı vereceğiz
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, lise son sınıf öğrencilerine sınav hakkı verilmesine yönelik "Bir sınav hakkı vereceğiz. Devamsızlıktan kalanların devamsızlığının dikkate alınmayacağı bir düzenleme yapacağız" dedi.
Merkezi sınav sonrası meslek liselerini tercih edecek öğrencilerin alanlarını, 10’uncu sınıfta belirleyeceklerinin hatırlatılması üzerine Bakan Avcı, bunun lise türlerinin azaltılmasına ilişkin çalışma çerçevesinde yapıldığını dile getirdi.
70'i aşkın lise türünün 7'ye indirildiğini belirten Avcı, meslek liselerinde 9. sınıfta derslerin ortak olduğunu hatırlattı.
Avcı, 10’uncu sınıftan sonra çocukların eğilimin daha da netleştiğini belirtti. Sadece meslek liselerinde değil diğer okullar da derslerin aynı olduğunu anlatan Avcı, okullarda hangi programlarının yer aldığına yönelik bilginin bakanlığın internet sitesinde yer aldığını söyledi.
Özel okullardan devlet okullarına geçişe yönelik soru üzerine de Bakan Avcı, geçişlerle ilgili sürecin velilerden gelen istek üzerine uzatıldığını anımsatarak, bugün itibariyle özel okullardan devlet okullarına 2 bin 200 öğrencinin geçiş yaptığını belirtti.
Mahkemelerde kararların 6 ay sonra verildiğini dile getiren Avcı, bu süreçte çocukların okula yerleştiğini belirterek, Meclis'te görüşülen kanun tasarının içerisinde ÖSYM ve MEB'e ilişkin itirazların belli sürede sonlandırılmasına yönelik bir maddenin yer aldığını söyledi.
Görüşmelerin sonucu bu sürenin 10 güne çıkarıldığını belirten Avcı, öğrenci ve velilerin itirazları olması halinde 10 gün içerisinde müracaat edebileceğini dile getirdi.
Yürütmeyi durdurma kararına itiraz etmeyeceklerini dile getiren Avcı, mahkemelerin konuyu esastan görüşüp karar vermesini istediklerini dile getirdi.
Avcı, tüm süreler kullanılırsa 47 günde itirazların sonuçlanacağını belirtti.
El yazısı konusunda öğrencilerin zorluk çektiğinin ifade edilmesi üzerine Avcı, bunun MEB'in yaptığı en güzel işlerden bir tanesi olduğunu belirtti. Avcı, el yazısının milli bir yazı karakteri oluşmasına katkı sağlayacağını, bunun devamının getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Daha küçük sınıflara geçilmeyecek
Merkezi sınavların gelecek yıl 6 ve 7’nci sınıflara da uygulanıp uygulanmayacağına yönelik soru üzerine de Avcı, "Bu sene 8’inci sınıflarda devam edilecek, daha küçük sınıflara henüz geçilmeyecek" dedi.
Uyuşturucuyla mücadele konusunda bakanlıkların yaptığı toplantının çok verimli olduğunu belirten Avcı, amaçlarının bakanlıkların bu çalışmalarını uyumlu hale getirmek olduğunu söyledi.
Her bakanlığın bu konuyla ilgili bir müsteşar yardımcısı görevlendirdiğini anlatan Avcı, okul ve çevre güvenliği konusunda gelecek yıl için önemli çalışmalar yaptıklarını belirtti.
16 bin okul müdürünün değerlendirmeye tabi tutulduğunun hatırlatılması ve ne kadar müdürün öğretmenliğe döneceğinin sorulması üzerine Avcı, bu sayının yanlış olduğunu, 4 yılını dolduran müdürlerin tamamının 16 bin kişi olduğunu söyledi.
Avcı, bu müdürlerin yüzde 60-70'inin tekrar görevlerine devam edeceğini tahmin ettiklerini dile getirdi.
Bunun demokratikleşme yolunda atılmış önemli bir adım olduğunu belirten Avcı, bu kültürün ilk defa okullara girdiğini, bunun önemli sonuçlar vereceğini düşündüğünü söyledi.
Avcı, "20 yıl görev yapmış bir adam bu kriterleri sağlayamadıysa hakikaten o artık müdürlük yapmasın" diye konuştu.
Bakan Avcı, öğretmenlik görevinin sanki bir cezai müeyyide gibi sunulmasının yanlış olduğunun altını çizdi.
Ağustosta yapılacak öğretmen atamalarına dair soru üzerine de Bakan Avcı, okullar açılmadan atamaları yapmak istediklerini belirterek, okulların açılacağı 15 Eylül itibariyle herkesin yerini bulacağını söyledi.
"Yardımcı ders kitaplarına ilişkin düzenleme yapılacak"
Yardımcı ders kitaplarının denetlenmesinin planlanıp planlanmadığının sorulması üzerine de Bakan Avcı, buna yönelik bir düzenleme yapılmasının planlandığını dile getirdi.
Dershanelerin dönüşümü sürecinde başvuruların ne aşamada olduğu sorusu üzerine de Avcı, dönüşüm müracaatların 2 Haziran'da başladığını, bugün itibariyle 225 kurumun başvuruda bulunduğunu bildirdi.
Bu zaman içinde irtifak hakkı ve bina kiralamaya ilişkin yönetmeliğin de çıkarılacağını anımsatan Avcı, bu yönetmeliklerin ardından sayının daha da artmasını beklediklerini söyledi.
Öğrencilerin bu sene dershaneye gideceğini belirten Avcı, 1 Eylül 2015'ten itibaren ihtiyacın azalacağını, merkezden yapılan sınavla okulun tekrar öne çıkmaya başladığını dile getirdi.
Bakan Avcı, lise son sınıfta tek dersten kalan öğrencilere dair bir çalışma olup olmadığı ile ilgili bir soru üzerine "Her sene yapıyoruz, bu sene de yaparız. Bir sınav hakkı vereceğiz. Devamsızlıktan kalanların devamsızlığının dikkate alınmayacağı bir düzenleme yapacağız" yanıtını verdi.
Çantaların hafifletilmesine yönelik bir soruya karşılık da Bakan Avcı, bu konuda çalışma yapmaya korktuklarını aktaran Avcı, bu konuda başlattıkları çalışma kapsamında TÜBİTAK'a bir kitap sipariş ettiklerini, kitabın çok kalın geldiğini söyledi.
Müfredatı sadeleştirmeyi çalıştıklarını belirten Avcı, gerçekten öğretebileceklerine kitaplarda yer verileceğine işaret etti.
Kitapları birinci ve ikinci sömestr olarak ayıracaklarını dile getiren Avcı, bunun 2015-2016 eğitim öğretim yılına hazırlanması için çalışacaklarını belirtti.
Bin 713 bin 884 imam hatip öğrencisi var
Okulların imam hatibe dönüştürüldüğü algısının oluşturulmaya çalışıldığını dile getiren Avcı, şunları söyledi:
"Bugün itibariyle Türkiye genelinde 936 Anadolu İmam Hatip Lisesi, bin 355 imam hatip ortaokulu var. Toplam öğrenci sayımız ortaokul artı lise 713 bin 884. Anadolu öğretmen liselerini biliyorsunuz kapattık. Bunları ya anadolu lisesi, ya fen lisesi, ya sosyal bilimler ya da anadolu imam hatip lisesi yapıyoruz. Şimdi bunlarla ilgili çok fazla spekülasyon yapıldığı için sanki kapatılan tüm anadolu öğretmen liseleri imam hatip lisesi oluyormuş gibi bir algı oluştu. Türkiye genelinde 298 Anadolu öğretmen lisesi vardı. Bunlardan 5'i anadolu imam hatip lisesine dönüştürüldü. Kız imam hatiplere büyük talep var. Toplam 107 kız anadolu imam hatip lisemiz var. Bunların 22 tanesi bu sene açıldı."
Bugün Meclis'te de Ankara'da kız Anadolu İmam Hatip Lisesi olmadığının söylendiğini ve bu konuda talep iletildiğini aktaran Avcı, Ankara'da ciddi bir kız imam hatip lisesi talebi olduğunu belirtti.
Bin 355 imam hatip ortaokulunun henüz mezun vermediğine dikkati çeken Avcı, 2 sene sonra bu okullar mezun verdiğinde isteğin daha çok artacağını söyledi.