Güncelleme Tarihi:
Dünya içerisinde birçok canlının yaşadığı kar, su ve bunların etrafını çevreleyen gaz kütlesinden oluşur. Dünyadaki suyun tümü hidrosferi oluşturur. Hidrosferin yüzde 97,5’ini ise denizler ve okyanuslar oluşturmaktadır. Geriye kalan yüzdelik kısmı ise buzullar, yer altı suları, tatlısu ve tuzlusu gölleri, akarsular ve atmosfer oluşturur. Dünya üzerindeki tatlı su oranı yüzde 2,5 kadardır.
Hidrosferi inceleyen bilim dalı Hidrolojidir. Hidroloji de limnoloji ve oseonoloji olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Oseonoloji denizlerin ve okyanusların tüm yönüyle incelenmesini sağlayan bilim dalıdır.
İç sulardaki verimliliği, biyolojik yaşamı ve bunlara etki eden tüm doğal faktörleri inceleyen bilim dalıdır. Genel olarak göl bilimi olarak da bilinir. Göldeki çalışmaların açıklanması için kullanılan bir terimdir. Yunanca olan Limnos –Limne kelimesinden türetilen bir kavramdır ve havuz, bataklık, göl anlamlarına gelir.
Limnoloji Neyi İnceler?
Limnoloji bilimi nehirlerin ve göllerin ne şekilde oluştuğunu inceler.
Suyun ve su hareketlerinin fiziksel özelliklerini inceler.
Sudaki kimyasal özelliklerin neler olduğunu inceler.
Suyun içeriğinde bulunan besin maddelerini inceler.
Su içerisinde yaşamakta olan organizmaların yaşamını inceler.
Organizmalar ile su çevresiyle nasıl etkileşim halinde olduklarını inceler.
Suyun fiziksel özellikleri ve içerdiği iyonları inceler.
Göllerde ışık ve sıcaklık değişimlerini inceler.
Göllerde sıcaklık dağılımını inceler.
Göllerde suyun hareketlerini inceler.
Gölün ph ve alkali dengesini, anorganik karbon ve oksijen dağılımı, besin tuzu dinamiğini inceler.
Limnoloji Hakkında Kısaca Bilgiler
Limnolojinin bir pozitif bilim olarak görülmesi 19. Yüzyıl başlarında olmuştur. 1922 senesinde Kiel Uluslararası Kongresinde, Tatlısu Bilimi şeklinde tanımlanmıştır. Aristo’nun MÖ. 384 ila 322 seneleri arasında yazmış olduğu “Historia Animalum” isimli eserinde doğada yalnızca deniz suyunun olmadığı birçok farklı iç suyun bulunduğunu belirtmiştir. Bunları gölde yaşayan, bataklıkta yaşayan ve nehirde yaşayan olarak sınıflandırmıştır.
1600’lü yıllarda Almanya ve Hollanda da bulunan göller akarsu girişlerinin olup olmadığına göre ayrıştırılmıştır. Almanya’da bir gölde ise rotiferleri ve algleri tanımlamıştır. 1700’lü senelerde İsveç’teki derin suların yüzey sularına göre soğuk olduğu belirlenmiştir.
İngiltere göllerinde en yüksek derinlik tespit edilirken, Leman Gölü’nde ise termoklinin olduğu belirlendi. 1800’lü yollarda L. Agassiz Süperior gölünde olan bulanıklığın ölçülmesi için kalay kaplar kullanılmıştır. Balıkların ölümleri araştırıldığında düşük olan oksijen yoğunluğuna bağlandı. İngiltere’de meydana gelen asit yağmurlarının oluşumu kömürlerin yakılmasına bağlandı. Secchi diski geliştirildi ve plankton ağları geliştirildi.
1900’lüyıllarda ise Textbox of Limnology de yayınlandı. İlk dalgaların tanımı yapıldı. İlk limnoloji dergisi yayınlandı. Aşırı alg çoğalmasının nedeni olarak kanalizasyon akıntıları olduğu düşünüldü. Oksijen yoğunluğunun artması ve göllerde bulunan tabakalamanın bozulması için havalandırma sistemleri geliştirilmiştir. İlk kez tüm göl manipülasyonu başlatıldı.
Sularda bulunan mikroorganizmaları ilk kez inceleyen bilim dalı A.V. Leeuwenhoek’tur. İlk kez mikroskobik canlıların sınıflandırılmasını ise Otto friedrich Müller yapmıştır. İlk kez “plankton” isimli terimi kullanan bilim adamı ise Victor Hensen’dir. Francois Alphonse Forel ise limnolojinin tanımını “ göllerin oşinografisi” şeklinde tanımlamıştır.
İlk kez 1901 senesinde Limnoloji 1. ders kitabının yayımlanmasını sağlamıştır. Kitapta Leman gölünde 30 senelik yapılmış olan araştırmalardan edinilen bilgiler bulunur. Limnoloji biliminin tarihi oldukça eskiye dayanır. Limnoloji biliminin kurucusu Francois Alphonse Forel olarak kabul edilmektedir. Forel fizikoloji ağırlıklı çalışmalar yaparken Edward Asahel Birge ise biyolojik ağırlıklı çalışmıştır.