Güncelleme Tarihi:
Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında 6 Haziran’da yapılan merkezi sınavda, 36 farklı ilden 97 öğrenci full çekti. Tüm sorulara doğru yanıt vererek 500 tam puan alan öğrenciler emeklerinin karşılığını aldıklarını söylediler. İstedikleri okula girebilecek şampiyonları şimdi zorlu bir seçim süreci bekliyor.
Çok çalıştılar, çok soru çözdüler, adeta deneme sınavlarıyla bütünleştiler. Özellikle son bir yılda ne doğru düzgün oyun oynadılar ne de rahat rahat uyuyabildiler. Ancak bu zorlu yolculuğun kapısı başarıya açıldı. Onların, LGS’de sorulan 90 soruda bir tane dahi yanlışları yok. 1 milyon 38 bin 492 öğrencinin katıldığı sınavda 97 şampiyon var. O şampiyonlardan bazılarıyla bir araya geldik. Nasıl çalışıp başardıklarını anlatan öğrenciler şimdi çok gururlu. Türkiye’nin en iyi liselerinde eğitim hayatlarını sürdürecek gençler şampiyonluğun sırrını şöyle anlattılar:
SÜRPRİZ OLDU
Bahçeşehir Koleji’nin farklı kampüslerinde birinci olan öğrenciler dün Etiler Kampüsü’nde buluştu.
Yusuf Küpeli (Bahçeşehir Kampüsü): Denemelerde hiçbir sınavda full çekmemiştim. Böyle bir sonuç beklemiyordum aslında. Benim için sürpriz oldu diyebilirim. Son 2 senede daha çok ağırlık vemriştim derslerime. Planı çalıştım. Çözemediğim soruların üzerine gittim hep. Babam matematik öğretmeni olduğu için ben çok zorlanmadım sayısal testlerde. İstanbul Erkek Lisesi’ne girmek istiyorum. İleride bilgisayar veya yazılım mühendisi olmak istiyorum.
SEKİZ YILLIK EMEĞİMİN KARŞILIĞI
Buse Ceylin Ayyıldız (Maltepe Kampüsü): Sekizinci sınıfa başladığım andan itibaren hedefim 500 puandı. Başardığım için de mutluyum. Sekiz yıllık bir emek bu. Karşılığını almak çok büyük bir gurur, çok mutluyum. Her zaman en iyiyi hedefliyordum. Genelde denemelerde de zaten tam puan alıyordum. Babamın çok büyük desteği var bu süreçte. Onun matematiği çok iyidir. Temelimi o sağladı. Bu sayede kazandım. Düzenli çalıştım ama kendime zaman da ayırdım. Benden daha fazla çalışanlar da vardı ama kendilerine zaman ayırmadıkları için sonuç kötü oldu. Sonuçta robot değiliz. Mental olarak da hazır olmamız gerekiyor. Kardeşimle çok iyi bir ilişkimiz var. Onunla çok zaman geçiriyordum ders aralarında. Kek de yaptım, boyama da yaptım, farklı aktivitelerle kafamı dağıttım. Şarkı söylemeyi de çok severim. Çok kapanan odasından çıkmayan biri hiç olmadım. Atatürk Fen Lisesi var aklımda.
SIKILDIĞIMDA BIRAKTIM
Hamza Soyluer (Halkalı Kampüsü): Ders çalışırken kendimi çok sıkmadım. Sıkıldığımda bıraktım. O yüzden çok stresli geçmedi benim için sınav süreci. Oyun oynamayı seviyorum. Ders aralarında bazen bilgisayar oyunları oynuyordum ama 45 dakika dolunca hemen bırakıyordum. Kendime sınır koymuştum. Birkaç denemede tüm soruları doğru cevapladığım olmuştu. Matematikte farklı sorular vardı. Beni de çok düşündürdü ama benim yapabileceğim tarzda sorulardı. İyi bir okula girebilmek için çalıştım ve başardım. O yüzden çok mutluyum. Kabataş Erkek Lisesi’ne gitmek istiyorum.
GURURLU VE ENDİŞELİYİM
Bengisu Yener (Beylikdüzü Kampüsü): Genel anlamda çalışan bir öğrenciydim zaten. Denemelerde hiç tam puan yapamamıştım. 1-2 yanlışım hep çıkıyordu. Ama sınava full yapacağım hissiyatıyla girdim ve başardım. Tüm sene boyunca çok emek verdim ve bunun bir karşılığı olmak zorundaydı. Gururlu ve güçlü hissediyorum ama biraz da kaygılıyım. Çünkü bu başarıyı elde etmişken doğru okulu da seçmek gerekiyor. Aklımızda birkaç okul var o yüzden kafam biraz karışık. İstanbul Erkek Lisesi’ni istiyorum ama Robert Kolej de olabilir. Belli bir temel oluşturup düzenli çalışarak üstüne koyarak ilerledi. İçim rahat olduğu anda çalışmayı bıraktım. Belli bir soru takıntım hiç olmadı ama içim rahat edene kadar soru çözmeye devam ettim saat kaç olursa olsun. Sorumluluklar konusunda ailemin yönlendirmesi olmazdı pek. Kendim bilirdim ne yapacağımı ama bazen annemin gelip beni dersten kaldırdığı zamanlar da oluyordu biraz ara vermem için. Sekizinci sınıfta telefonumu tamamen kapattım. Ara verdiğimde ailemle zaman geçiriyordum ya da müzik dinliyordum. İleride doktor olmak istiyorum.
DEZAVANTAJI AVANTAJA ÇEVİRDİM
Bilfen Eğitim Kurumları’nın farklı kampüslerinde birinci olan öğrenciler ve görüşleri şöyle:
Muazzez Göksu Özer (İskenderun Ortaokulu): İskenderun’dan İstanbul’a tören için gelirken hayatımın en heyecanlı yolculuğunu yaşadım. Gözlerimi sınav sonucuyla açtım demek isterim ama gece boyu uyumadığım için gözlerim hep açıktı. Sonucu bekliyordum aslında, 5’inci sınıftan beri bunun için çalışıyorum. Pandeminin dezavantajlarını avantaja çevirdim, evde geçirdiğim zamanı ders çalışmak için kullandım. Samimi olmak gerekirse diğer arkadaşlarımdan farklı olarak “Verimli çalıştım” demek yerine “Çok çalıştım” demek istiyorum, çünkü çok çalıştım. Elbette çalışmak yetmiyor, benim ders çalışmak dışında en çok yaptığım şey kitap okumak oldu ve faydasını sınavda da gördüm, analitik düşünme yeteneği kazandım bu sayede. Ben sosyal medyadan da uzak durmayı tercih ettim ama bu kişiye göre değişebilir, kontrolü sağlayabiliyorsanız ne güzel. Lise için hedefim Robert Koleji, sonra da Türkiye’de tıp okuyup, uzmanlığımı yurtdışında yapmak istiyorum.
Ada Coşkun (Çayyolu Ortaokulu): Heyacanlıyım tabi, emeklerinin karşılığını almış olmak insan çok iyi hissettiriyor. Zorlu bir süreçti, öğretmenlerimin ve ailemin desteğiyle atlattım. Bana göre sistemli ve ihtiyaca yönelik çalışma başarıyı beraberinde getiriyor. Benim en çok kullandığım yöntem; her şeyi sormak. Aklıma takılan bir konu olduğundan sormaktan çekinmiyorum, mutlaka öğretmenlerime danışıyorum. Ancak tek kriter mola vermeden kendimize alan yaratmadan başarı elde edemeyiz. Pandemi arkadaşlarımla sosyalleşmeyi engellese de resim yaparak, piyano çalarak denge kurmaya çalıştım. İlk tercihim Robert Koleji olacak.
Ceylin Alak (Ataşehir Ortaokulu): Çok mutluyum. Hepimizin üstesinden geldiği zorlu sürecin sonunda gururlu hissediyorum. Pandemi her şeyi bizim için daha da zorlaştırmış olsa da öğretmenlerimiz gece gündüz bize destek oldu. Evin içinde fırsat buldukça piyano ve çello çalarak, hobilerime zaman ayırarak stresimi azalttım. Çok ve verimli ne kadar önemliyse psikolojik olarak kontrolü elde tutmak, stresi azaltmaya çalışmak da o kadar önemli. Sınav anında en büyük başarısızlıklar stres olmadan daha kolay odaklanıyoruz diye düşünüyorum. İlk tercihim Robert Koleji’nden yana olacak, lise eğitimimi tamamladıktan sonra ise doktor olmak istiyorum.
Gülfem Ekiz (Çamlıca Ortaokulu): Uzaktan eğitimde sınava hazırlanmak zordu ama ben yüz yüze eğitim olduğu dönemlerde de evde kalmayı tercih ettim. Yolda harcayacağım zamanı dinlenerek değerlendirdim. Gece gündüz ders çalıştığımı söyleyemem, çalışmam gerektiği kadar çalıştım. Kalan zamanlarda yasaklar el verdikçe arkadaşlarımla görüştüm, kitap okudum, dizi izledim. Başarının bir sırrı varsa bence düzendir. Ben tüm bu söylediklerimi düzen içinde yaptım ve başardım. Sınava şampiyon olacağım diye şartlanarak girmesem de birinci olacağımı biliyordum. Seneye sınava girecek adaylara tavsiyem kendilerine güvenmeleri olur. Ayrıca sınavın çok önemli olduğunu ancak akıp giden bir hayat olduğunu da unutmasınlar. Benim de İlk tercihim Robert Koleji olacak, bekleyip göreceğiz.
Veli Kaan Seren (Çayyolu Ortaokulu): Böyle bir sonuç bekliyordum, şaşırdım diyemem ama mutluyum elbette. Çalışmak ancak nitelikli olduğunda verimli olur. Nitelik derken eksiklerini bilmek ve üzerine gitmeyi kastediyorum. Önceliğimiz ders evet ama hayat dersten ibaret değil, bu dengeyi kurmak çok önemli. Ayrıca her şeyden önce çocuğuz, bunu da unutmamak gerek. Benim de arkadaşlarım gibi ilk tercihim Robert Koleji olacak daha sonra ise yatırımcı olmak gibi bir hayalim var.
EDİRNE’DEN 3 ÖĞRENCİ BİRİNCİ OLDU
Alper Atlı
Edirne’den de 3 şampiyon çıktı. Soruların tamamını doğru cevaplayan TED Edirne Koleji Alper Atlı ve Oktunç Sağlam ile Edirne Bahçeşehir Koleji öğrencisi Berke Yay, sınavda Türkiye birincisi oldu. Türkiye birincilerinden Alper Atlı, sınava sistemli hazırlandığını belirtti. Elde ettiği başarıdan mutlu olduğunu ifade eden Atlı, sınava kadar çalışmalarını aksatmadan sürdürdüğünü dile getirdi. Başarısında ailesi ve öğretmenlerinin büyük payı olduğunu aktaran Atlı, “Çalışmaktan hiç vazgeçmedim. Bazı günler daha az çalışıyordum ama çalışmadığım hiçbir gün olmadı. Sistemli bir çalışma yaptım. Her hafta başında ne kadar çalışacağımı yazıyordum, buna tam uyamasam dahi bir planım vardı” diye konuştu.
Dost Seferoğlu (OMÜ Vakfı Koleji): Ne yaptığımı bilmediğim bir sınavdı. Sınav sürecinde çok fazla sorudan ziyade zor sorular, yeni nesil sorular ve farklı tip sorular çözmeye çalıştım. Onun dışında satranç oynadım. Satrancın dikkat problemini çözmekte çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Özellikle hızlı satranç maçlarının çok işe yaradığını düşünüyorum. Çok fazla kolay soruları tekrar tekrar çözmenin bir manası yok. O yüzden zor ve yeni sorular çözmenin daha yararlı olacağını düşünüyorum.
VAN’DAN 2 TÜRKİYE BİRİNCİSİ
Van’ın İpekyolu ilçesindeki Bil Koleji öğrencisi Yusuf Enes Yolcudağ ve Özalp ilçesindeki Hürriyet İmam Hatip Ortaokulu Öğrencisi Hakan Şakar da LGS’de tüm sorulara doğru cevap vererek Türkiye birincileri arasına girdi. Birincilerden Hakan Şakar, Özalp ilçesine 10 kilometre uzaklıktaki Gültepe Mahallesi’nde yaşadığı veher gün taşımalı olarak ilçedeki Hürriyet İmam Hatip Ortaokulu’na geldi. Şakar, Türkiye birinciliğiyle hem ailesine hem de öğretmenlerine büyük mutluluk yaşattı.
Aleyna Yüksel (Çorum Cumhuriyet Ortaokulu): Koronavirüs tüm öğrencileri olumsuz etkiledi, hepimiz için sıkıntılı bir süreçti ama biz bunu avantaja çevirdik. Gerek destekleme, yetiştirme kurslarıyla gerekse öğretmenlerimizin desteğiyle çok çalıştık. İdarecilerimizin ve öğretmenlerimizin desteğiyle başardık. Emeği olan öğretmenlerime ve aileme teşekkür ediyorum. İleride genetik mühendisi olmak istiyorum ancak bu hayalim önümüzdeki yıllarda değişebilir.