Güncelleme Tarihi:
Kütlenin korunumu yasası maddenin oluşturulan veya kimyasal bir reaksiyon içinde yok edilemez olduğunu belirtmektedir.
Kütlenin Korunumu Kanunu Nedir ve Kim Bulmuştur?
Kütlenin Korunumu Yasası, Antoine Lavoisier'in 1789'da kimyasal reaksiyonlarda kütlenin yaratılmadığını veya yok edilmediğini keşfetmesine dayanır. Diğer yandan, reaksiyonun başlangıcında bir elementin kütlesi, reaksiyonun sonunda o elementin kütlesine eşit olacak demektir. Bir kimyasal reaksiyondaki tüm reaktanları ve ürünleri hesaba katarsak, herhangi bir kapalı sistemde herhangi bir zamanda toplam kütle aynı olacaktır. Lavoisier'in buluşu modern kimyanın temellerini attı ve bilimde devrim yarattı.
Kütlenin Korunumu Yasası doğrudur, çünkü doğal olarak oluşan elementler, Dünya yüzeyinde bulunan koşullarda çok kararlıdır. Çoğu element, yalnızca yıldızlarda veya süpernovalarda bulunan füzyon reaksiyonlarından gelir. Bu nedenle, dünyanın günlük dünyasında, en yüksek dağın zirvesinden en derin okyanusun derinliklerine kadar, kimyasal reaksiyonlar sırasında atomlar başka elementlere dönüşmez. Bu nedenle canlı ve cansız maddeyi oluşturan tek tek atomlar çok eskidir ve her atomun bir tarihi vardır.
Hayat, elementlerin elde edilmesini, kullanılmasını ve elden çıkarılmasını içerir. Yaşamın yapı taşları olan biyomoleküller (proteinler, lipidler, karbonhidratlar ve nükleik asitler) yüz kadar doğal olarak oluşan elementin nispeten küçük bir alt kümesinden oluşur. Canlı organizmalar temel olarak altı elementten oluşur; oksijen, karbon, hidrojen, azot, kalsiyum ve fosfordur. Bu önemli unsurların her biri Dünya sistemi boyunca döngü halindedir.
Kütlenin Korunumu Özellikleri
Bir kimyasal reaksiyon sırasında atomlar ne oluşturulur ne de yok edilir. Reaktanların atomları, ürünler oluşturmak üzere yeniden düzenlenir. Bu nedenle kimyasal tepkimelerde kütle değişimi olmaz. Kütlenin korunumu yasasına göre, herhangi bir fiziksel veya kimyasal değişim sırasında madde ne yaratılır ne de yok edilir. Ancak bir formdan diğerine değişebilir.
Mevcut evrenimizde nihai enerji kaynağı Büyük Patlama'dır. Tüm enerji, zamanın başlangıcında yaratıldı ve evren büyüdükçe, bu enerjiden üretilen parçacıklı maddenin birkaç aşaması gelişti. Modern Evren zamanında, enerji ya kütleye ya da kinetik enerjiye ya da madde yığınları halinde kimyasal enerjiye ya da ışıma enerjisine dağıtılmıştı. Kütleler, galaksiler ve içlerindeki yıldızlar olarak sınıflandırılır. Güneş de bu yıldızlardan biridir ve enerjiyi ilkel Big Bang'den almıştır.
Kütlenin Korunumu Konu Anlatımı
Kütlenin korunumu yasasına göre, düşük enerjili bir termodinamik işlem için tepkenlerin kütlesi ürünlerin kütlesine eşit olmalıdır. Kütle korunumunu tanımlayan klasik mekanikten birkaç varsayım olduğuna inanılmaktadır. Daha sonra kütlenin korunumu yasası, kuantum mekaniğinin ve özel göreliliğin yardımıyla, enerji ve kütlenin korunan bir miktar olduğu konusunda değiştirildi. Kütlenin korunumu yasası, akışkanlar mekaniği ve sürekli ortam mekaniğinde süreklilik denklemi kullanılarak diferansiyel biçimde şu şekilde ifade edilebilir;
ρ yoğunluk
t zaman
v hız
▽ ayrılık
Kütlenin Korunumu Örnekleri
Yanma süreci: Ahşabın yanması, Oksijen, Karbon dioksit, su buharı ve külleri içerdiğinden, odunun yakılması kütlenin korunumudur.
Kimyasal reaksiyonlar: H bir molekül elde etmek için 2 molekül ağırlığı 2, böylece kitle koruyucu, moleküler ağırlığı 8 Oksijen eklenir moleküler 10 ağırlık Hidrojen O (su)dur.
300 kg'lık bir ağacın yandığına tanık olursanız, yandıktan sonra geriye sadece kül kalır ve hepsi birlikte 10 kg ağırlığındadır. Diğer 290 kg'ın nereye gittiğini merak ettirebilir. Kayıp 290 kg duman olarak atmosfere salındı, yani geriye sadece 10 kg kül görebiliyorsunuz. İşte bu tam olarak Kütlenin Korunumu Kanunudur.