Güncelleme Tarihi:
Mardin Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü Kürdoloji Bölümü'nden tezsiz yüksek lisans programından 500, Diyarbakır Dicle ve Bingöl Üniversitesi'nden 300, Muş Alpaslan Üniversitesi'nden 100 olmak üzere bir yıllık eğitimin ardından mezun olan yaklaşık 900 Kürtçe öğretmen adayı, atamalarının yapılmasını istedi. Mardin Artuklu Üniversitesi önünde toplanan adaylara Rektör Yardımcısı ve Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof.Dr. Kadri Yıldırım ile akademisyenler de destek verdi.
Kürtçe Öğretmenleri Platformu adına açıklamayı okuyan Abdulhakim Baş, Başbakan Erdoğan'ın Haziran 2012'de Kürtçe'nin okullarda seçmeli ders olarak okutulacağını belirtmesiyle bazı üniversitelerde Kürtçe öğretmeni adayı alımı yapıldığını belirterek şöyle konuştu:
“Kürtçe öğretmen adaylarının sözleşmeli olarak atanacağı sözü alındı”
"Üniversitelerin verilen ilanlarında Kürtçe öğretmenlerinin 2013-2014 eğitim-öğretim döneminde atanacağı belirtilmiştir. Türkiye'nin demokratikleşmesiyle olan bağlantıdan dolayı ilk Kürtçe öğretmen adayları büyük ilgi görmüştür. Böylece Başbakan Erdoğan başta olmak üzere hükümet yetkilileri, Milli Eğitim Bakanlığı müsteşarları, YÖK Başkanı, Kürtçe öğretmenlerinin yetiştirilmesiyle ilgili olumlu açıklamalar yapmışlardır. Geçmişte verilen sözlere ek olarak Haziran 2013'te de Prof. Dr. Kadri Yıldırım, BDP Bingöl Milletvekili İdris Baluken ve AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'yla görüşerek Kürtçe öğretmen adaylarının sözleşmeli olarak atanacağı sözünü almışlardır. Fakat sonraki süreçte okulların açılmasıyla birlikte Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu konuda çalışma yapmadığı ortaya çıkmıştır. Milli Eğitim Bakanlığının Türkiye'de hangi il ve ilçede Kürtçe dersinin hangi oranda seçildiğinin istatistiğini çıkarması ve bu doğrultuda Kürtçe öğretmenlerini görevlendirmesi gerekiyordu. Bununla birlikte Kürtçe öğretmenlerinin atanmasının, dersin seçilmesine bağlanmasının da sakıncaları olduğu görüşündeyiz. Çünkü dersin seçilmesi konusunda olumsuz yönlendirmelerin olduğu yönünde birçok iddia ortaya atılmıştır."
Sözler tutulmazsa açlık grevini başlatacağız
Kürtçe öğretmen adaylarının bir an önce mağduriyetlerinin giderilmesini isteyen Baş şöyle devam etti:
"Verilen sözler neticesinde birçok kişi Kürtçe öğretmeni olabilmek için işini terk etmiş, maddi ve manevi zorluklar yaşamıştır. Bugün de Kürtçe öğretmen adayları, Milli Eğitim Bakanlığı'nın sessizliğinden kaynaklanan belirsizlikten dolayı herhangi bir dershaneyle anlaşma imzalayamamakta, bir işe girememekte ve yaşantısına yön verememektedir. Bütün bu mağduriyetlerden dolayı Kürtçe öğretmenleri olarak bize verilen sözlerin tutulması için açlık grevi dahil her türlü demokratik hakkımızı kullanacağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz. Eğer barış sürecinde samimi olunacaksa AKP'nin Kürtçe öğretmenlerine bakışı da bir sınavdır. Bu anlamda başta ulusal medya, yazarlar, üniversite hocaları ve siyasetçiler olmak üzere herkesin bu konuda duyarlı olmalarını istiyoruz."
Öğretmenlerden Pınar Kaya ise, "Atanmamızla ilgili bize birçok söz verildi. Ama bugüne kadar bunların hiçbiri yerine getirilmedi. Açılan Demokratikleşme Paketi'nden de umutluyduk ancak bu pakette bize dair hiç birşey yok. Halen bekliyoruz okullar açıldı. Kürtçe seçmeli dersleri tercih eden öğrenciler bizi, biz de onlara kavuşmayı bekliyoruz. Burada toplandık hakkımızı arıyoruz. Birileri bize kulak versin" diye konuştu.