Küresel Eğitim ve Beceriler Forumu

Dikkat çeken ve kaliteli etkinliklerin hemen hepsinin eğitim teknolojileri hakkında olması, diğerlerinin bize ulaşmadan buharlaşması ya da popülerleşmediği için hiç dikkat çekmemesi, coğrafi olarak ağırlıklı olarak İstanbul’un dışına çıkamaması ve eğitim sistemimizin en fazla yüzde 4’lük kısmını oluşturan özel öğretim kurumlarının olanaklarını öncelikli tutması, devlet okullarıyla bağ kuramamaları.

Sonuç olarak eğitim dünyamızda küçük bir azınlık dünya ile son derece iyi entegre olurken, bunu başaramayan eğitimci kitlemiz ile arasındaki fark da giderek açılmaya başladı. Bu farkı taşrada öğretmen ve yöneticilerle sıkça biraraya gelen birisi olarak kolaylıkla görebiliyorum. Aynı zamanda teknoloji farkındalığı odaklı değerlendirince açılan bu teknoloji/beceri farkını ülkenin genel eğitim performansı adına bir sorun alanı olarak görüyorum. 21. yüzyıl eğitim pedagojisinin temel amacı ‘farkları kapatmak’ iken, düzenlenen organizasyonlar farkların açılmasını tetiklemeye başladı. Dikkatleri çekmek isterim.

Günümüz eğitiminde, teknoloji ve inovasyon başlıklarının önemini hemen her fırsatta anlatmaya gayret ederken, büyük resmin sadece bu başlıklarla sınırlandırılamayacağını düşünüyorum. Uygulamalar ve üstyapı kadar, eğitim-öğretim süreçlerini destekleyen düşünce altyapısına, kelimenin tam anlamıyla pedagojik formasyon dediğimiz ve çoğu zaman olduğu gibi bürokratik süreçlere hapsettiğimiz bir bakış açısını geliştirmeye ve tüm süreçlerin merkezine yerleştirme ihtiyacımız gün geçtikçe artıyor.

Ders çıkarmalıyız

Bu bakış açısına sahip, daha kuşatıcı teknoloji-pedagoji dengesini fazlasıyla gözeten etkinliklerden ders çıkarmalıyız. Dünyanın birçok yerinde rastlayabileceğimiz bu tip etkinliklerden birisi 15-16 Mart tarihlerinde Dubai’de Varkey Vakfı tarafından düzenlenen Küresel Eğitim ve Beceriler Forumu’dur.

Varkey-Gems Vakfı’nın öğretmenlik mesleği ve eğitimde verimlilik endeksi çalışmalarına daha önce yazılarımızda değinmiştik. Her sene Dubai’de düzenlenen foruma bu sene organizayon komitesinin davetiyle katılma şansı yakaladım.

Küresel Eğitim ve Beceriler Forumu eğitimin Davos’u olarak kabul görür. Yakın tarihte geride bıraktığımız toplantıya toplam 2 bin’in üzerinde eğitimci, hükümet temsilcisi, medya mensubu, sivil toplum kuruluşu çalışanı ve özel sektörden dev okul zincirleri ve şirketler katıldı.

Forumun bu seneki ağır topları ise eski ABD Başkanı Bill Clinton ve İngiltere Başbakanı Tony Blair idi. Varkey Vakfı ayrıca bu sene ilk olarak dünyanın en iyi öğretmeni ödülünü verdi. 1 milyon dolar değerindeki dünya basınında eğitimin Nobel’i olarak lanse edilen ödülü Clinton’ın katıldığı gala gecesinde ABD’li öğretmen Nancy Atwell binlerce aday öğretmenin arasından önce ilk 50, daha sonra ilk 10 arasından öne çıkarak kazandı. Atwell yüklü miktardaki para ödülünü ABD’deki okulu Öğretmenlik ve Öğrenme Merkezi’ne bağışlayarak örnek bir davranış sergiledi. Özellikle ilk 50’ye kalan öğretmenlerin hikayelerini incelemenizi öneririm.

Yukarıda altını çizmeye çalıştığım küresel eğitim politikalarını pedagoji, yenilikler, teknoloji ve beceriler temelli bir bakış açısıyla çerçeveleyen forumda beş başlık altında onlarca panel düzenlendi. 21. Yüzyılda Öğrenen (öğrenci değil), Toplumda Etkili Öğretmen, 21. Yüzyıl Eğitimi için Liderlik, Eğitimde Sürdürülebilir İnovasyon ve Eğitimde Özel Sektörün Yeri temaları teknolojiyi olmazsa olmaz olarak ele alırken yine de insan faktörünü es geçmedi.

Toplantının benim açımdan en önemli bölümlerinden birisi Tony Blair’in 2015 sonrası eğitim gündemini değerlendirdiği konuşmasıydı. Blair, öğretmen kalitesi, ölçme, liderlik, teknoloji, yönetişim ve beceriler üzerinde uzun uzun konuştu. Özel davetle katıldığım bu 2 saatlik bölümde salondaki dinleyicilerin hemen hepsi çeşitli ülkelerin eğitim bakanlıklarından gelen temsilcilerinden oluşuyordu. Bir bakıma beni üzen de bu görüntü oldu.

21. yüzyıl için önemli 16 beceri

Milli Eğitim Bakanlığımız’ın bu tip küresel eğitim trendlerinin tartışıldığı toplantılara ilgisizliğini anlamakta güçlük çekiyorum. Her şeyden önce böyle platformlarda bulunmanın bir prestij meselesi olduğunu idrak etmemiz gerektiği fikrine sahibim. Forbes dergisinin teknoloji ve eğitim editörü Jordan Shapiro ise Dubai’deki görkemli eğitim şöleninin ardından en iyi özeti kaleme aldı diyebiliriz. Shapiro’nun yazısında her panelden çıkan özet fikirler biraraya getirildikten sonra, 21. yüzyıl için en önemli 16 beceri sıralanıyor.

Temel Okuryazarlık:

1- Okur-yazarlık
2- Sayısal
3- Bilimsel okuryazrlık
4- Teknoloji Okuryazarlığı
5- Finansal Okuruyazarlık
6- Kültürel ve Sivil Okuryazarlık

Yeterlilikler:
1- Eleştirel düşünce/Problem çözme
2- Yaratıcılık
3- İletişim
4- Takım çalışması

Karakter Özellikleri:
1- Merak
2- İnisiyatif alma
3- Israr
4- Uyarlama
5- Liderlik
6- Sosyal ve kültürel farkındalık

21. yüzyıl becerileri ülkemizde bir halk edebiyatı efsanesi haline geldi sözünü yüzlerce kez söyledim. Bu felsefeyi içselleştirmiş eğitimcilerimiz ülkenin geneli dikkate alınınca küçük bir azınlık olarak kalıyor. Diğer taraftan, Dubai’deki Küresel Eğitim ve Beceriler Forumu, aynı kelimeleri kullanarak aynı şeyleri konuşmanın, bir kez daha her zaman aynı dili konuşma anlamına gelmediğinin benim açımdan onayıydı.

Türkiye’de gayretli bir kesim tarafından yürütülen tartışmanın dinamikleri ve jargonu birebir aynı olmasına rağmen, ülkemizdeki genel eğitim diliyle oldukça büyük farklar vardı. Ülkemizde eğitim adına iyi örnek olarak her ne yapıyorsak bunu yaygınlaştırmalıyız ve küresel eğitim trendleriyle uyumlu herkesi kapsayan ve herkes tarafından anlaşılıp uygulanabilen ortak bir dil türetmeliyiz.