Küresel beceri trendlerinde 2014 beklentileri

Güncelleme Tarihi:

Küresel beceri trendlerinde 2014 beklentileri
Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2014 13:51

Aralıksız beş yıldır Özel Okullar Birliği’nin Antalya’da düzenlediği sempozyumlara katılıyorum.

Haberin Devamı

Küresel eğitimde önemli birer oyuncu olan ve kalitenin lokomotifi konumundaki özel okulların sahipleri, yönetici ve öğretmenlerini, onlara her türlü mal ve hizmeti sağlayan tedarikçi şirketleri, medyayı, STK temsilcilerini, akademisyenleri, değişik alanlardan uzmanları, bilişim ve teknoloji alanında faaliyet gösteren özel sektör temsilcilerini, bürokrasiyi, yerel yöneticileri, kısacası eğitim ekosisteminin neredeyse tümünü biraraya getirmesi bakımından bu toplantılar tam 13 yıldır önemli bir işlevi yerine getiriyor.

Gel gelelim Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı’nın da açılış konuşmalarında belirttiği gibi ülkemizde özel okulların eğitimdeki payı yüzde 4’e çıkmasına ve öğrencisi sayısı yüzde 196’lık artışla 662 bine yükselmesine rağmen genelde eğitimde ve özelde PISA’da yüksek performans gösteren OECD ülkelerinde özel okulların payı yüzde 15’ler civarında seyrediyor.

Haberin Devamı

Antalya’ya gitmeden önce Özel Okullar Birliği Derneği dergisi için kaleme aldığım yazıda sempozyumun ve içinde bulunduğumuz dönemde bu yılki temanın önemini anlatmaya çalışmıştım. Önemliydi çünkü Teori, Uygulama ve Değerlendirmeleriyle Farklı Eğitim ve Öğretim Model/Yöntem/Yaklaşımları ana başlığı altında son derece faydalı konuşmalar ve sunumlar gerçekleştirildi. Sempozyumdaki tartışmaların sosyal medya uzantıları hararetli ve ilgi çekici paylaşımlara sahne oldu.

Şekil-1: Geleneksel Sempozyum Sosyal Medya Analizi

Küresel beceri trendlerinde 2014 beklentileri

Tüm izlenimlerim ışığında Antalya’da birkaç şeyi biraz daha net görme imkanım oldu. Şöyle özetleyebilirim:

1. Türkiye’nin dijital veya analog, malzeme, yazılım, donanım açısından iyi eğitim performansı gösteren ülkelerden pek de eksiği yok. Hatta kimi zaman fazlası var. KhanAcademy Türkiye’nin 2 binden fazla videoyu Türkçe’ye tercüme etmesi bile bu konuda yeterli bir gösterge olarak kabul edilebilir. Fuar alanlarındaki şirketler göz kamaştırıcı yenilikleri ülkemize taşımış. Bunlar sevindirici.

Haberin Devamı

2. Küresel eğitim rekabeti konusunda Türkiye’nin kaybedecek zamanı yok. Peki ne anlamda? Sahip olduğumuz eğitim yazılımı ve donanımı şartları ve imkanlarını geliştirmeye/ithale/yönetmeye/teknoloji transferine ayırdığımız zaman kadar, en iyi eğitim performansı gösteren ülkeler ve o ülkelerdeki okullarla aynı eğitim performansı seviyesine çıkmak konusunda kullanmak için kafa yormak adına da zaman ayırabilmek. Bunun da ötesinde en iyi performans gösteren ülkeler seviyesiyle yarış halinde olmak ve böylelikle sürdürülebilir kalkınma için daha sistematik ve kararlı adımlar atmak. Eğitimi bir gelişme, kalkınma, inovasyon ve küresel rekabet değişkeni olarak ele alabilmek.

Haberin Devamı

3. Yapılan sunumlar, uzmanların söylemleri ve sahadan birçok kişiyle başbaşa görüşmeler sonrasında daha iyi anladım ki, bugüne kadar öğretmenler çocukların geleceğini şekillendirirdi, bugünden sonra ise çocuklar öğretmenlerinkini şekillendirecek.

4. Sempozyumda konuşan Belçikalı inovasyon gurusu Jef Staes’in altını çizdiği gibi okullar yeteneklerin, merak-tutku&bilgi sayesinde yeterliliklere dönüştürüldüğü yerdir. Diplomaları merkeze alarak gelecek planlaması yapmak tipik bir 20. yüzyıl davranışıdır. 21. yüzyılda ihtiyacımız olan okullarımızda eğitim-öğretim süreçlerini 21. yüzyıl şartlarına göre becerilere ve yeterliliklere dönüştürmek üzere hareket etmektir.

Haberin Devamı

Antalya’dan ilk izlenimlerin özeti böyle. Tabi zamanla dinlediklerimiz ve gördüklerimizi aktarmak için değişik fırsatlar bulacağız. Ancak şimdilik Jef Staes’in değindiği yeterlilik ve beceriler konusuyla ilgili son zamanlarda yayımlanan birkaç araştırmayı paylaşmak isterim.

Beceriler konusunu daha önceki yazılarımda doğrudan ele almıştım. Eğitim araştırmalarının kalbi artık becerilerdir. Yeni yılla beraber 2013’te yayımlanan tahminler ve raporlar da güncellenmeye başladı. Bu raporların ilki Birleşik Krallık İstihdam ve Beceriler Komisyonu’nun geçen hafta yayınladığı İşveren ve İstihdam Becerileri Raporu Sizlerle paylaşmak istediğim ikinci rapor ABD Endüstriyel ve Kurumsal Psikolojisi Derneği’nin 2014 Çalışma Trendleri raporu. Üçüncü yayın ise Sodexo’nun yayınladığı 2014 İşyeri ve Beceri Trendleri Raporu’dur.

Haberin Devamı

Bu raporlar içerdikleri her konu ve saptamayla eğitimcileri ilgilendirmiyor gibi algılanabilir. Bu noktada uyarmak isterim. Lakin geleceğin işyerlerinde hangi becerilerin öne çıkacağı ve mevcut durumla yapılan karşılaştırmalarda hangi beceri ve yeterlilikler konusunda eksiklik duyulduğuna dair evrensel çıkarımlarda bulunuyorlar. Jes Staes’in tabiriyle okullarda hangi amaçlar, hangi merak ve bilgi araçları yardımıyla hangi eksiklikleri kapatmak için kullanarak 21. yüzyıl beceri ve yeterliliklerine sahip nesiller yetiştirilecek? İşte aşağıdaki son yayınlar konu hakkında eşsiz birer veri tabanı ve yol haritası içeriyorlar.

Şekil-2: İngiltere’de 2013 yılında boş pozisyonlara başvuranlar arasında işverenlerin en fazla eksik gördükleri becerilerin sıralaması

Küresel beceri trendlerinde 2014 beklentileri

Şekil-2’ye bakıldığında bunlar çok alışageldik yıllardır iş ilanlarında rastladığımız beceriler olmasına karşın, özellikle İngiltere gibi gelişmiş bir ülke ekonomisinin istihdam pazarında bile işverenler birçoğunun halen eksikliğinden yakınıyor. Tabii gelişmiş bir ekonomi sürdürülebilir bir gelişmiş işgücü yetiştirme politikasını da gerektiriyor. Eğitim politikaları ve okullar bu noktada gelişmiş ekonomiler için hayati işleve sahip. Gelişmekte olan ekonomiler için ise bu trendleri takip edebilmek ciddi bir çaba gerektiriyor.

Tamamlayıcı nitelikte başka bir çalışmada, ABD Endüstriyel ve Kurumsal Psikoloji Derneği, 2014’e ve büyük bir ihtimalle gelecekteki 5 yıllık sürece yön vermesi beklenen 10 temel trendi belirledi. Kısaca listeleyecek olursak: 1. Büyük veri (Big Data)
2. Verimliliği Artırmak
3. Yeteneklerin Keşfi
4. Yeni Değerlendirme ve Test Yöntemleri (Özellikle akıllı telefonlar yardımıyla)
5. Oyunlaştırma (Gamification)
6. Teknolojinin İşyerlerine Tam Entegrasyonu
7. İş-Yaşam Dengesi
8. Sosyal Medya
9. Tele-Çalışma (Uzaktan Çalışma)
10. Tam Gün Mesaiye Alternatif Modellerin Arayışı

Görüyorsunuz, ilk bakışta eğitimle ilgili olmadığını düşünebileceğiniz istihdam veya ekonomiyle ilgili yayınlar nasıl da aynen eğitim tartışmalarında kullanılan dil ve üslubu içeriyor. Çalışma psikolosiji alanındaki çalışmaların özetlendiği raporun yardımıyla sadece eğitim değil, eğitimin sonunda çocuklarımızı gelecekte istihdam için hazırladığımız işyerlerinde de aynen eğitim dünyasında tartıştığımız mevzuların bir kopyası mevcut. Buradan çıkaracağımız önemli sonuç eğitim ve istihdam konularını artık ayrı veya kopuk düşünmemek, ikisi arasındaki simbiyotik ilişkiyi ve devamlılığı daha fazla sistematikleştirmek olmalı. Bu listeyi dünyanın önemli çalışma psikolojisi derneklerinden birinin yaptığı gerçeğini de ayrıca unutmamak gerekiyor.

Küresel beceri trendlerinde 2014 beklentileri

Küresel beceri trendlerinde 2014 beklentileri

Sodexo’nun bazı bölümlerini Dünya Gelecek Derneği ile birlikte 2014 başlarken yayımladığı çalışma ve beceri trendleri analizi ise son derece kayda değer. Yukarıdaki rapordan aldığım bazı görüntüler mevcut. Raporda yer alan Bilgi Kirliliği ve Yüküyle Başa Çıkma, Akıllı Binalar, Oyunlaştırma, Kültürel Nüanslar, Geleceğe Dayanıklı Kurumlar (futureproofing) ve Geleceğin 30 Mesleği başlıkları eğitimciler için raporun en dikkate değer bölümleri olmaya aday. Özellikle 2030’a yönelik ortaya çıkması beklenen veya çıkmakta olan yeni iş kollarının tasarlanma aşamasında rol oynayan 3 temel faktörün (harmanlama, sorun çözme, üzerine koyma/ekleme) eğitimciler ve eğitim politikasını şekillendiren isimler tarafından iyice etüd edilmesi yerinde olacak.

Doğrudan çalışma ve beceriler hakkında trendleri incelemese de, Fortune Çalışılacak En İyi 100 Yer Listesi ışığında 2014 yılı için 10 trend belirleyen China Gorman, yine 10 maddelik bir çalışma-eğitim-beceriler ilişkisini irdeleyen trendler listesi hazırladı. Bu listede 20’li ve 30’lu yaşlarında olanların her alanda iş dünyasına izlerini bırakması, yeteneklerin keşfi, kalkınmaya yatırım ve değerlerin eğitimi, parlak fikirler yoluyla motivasyon, geleceğe dönük düşünce ve tasarım konuları ön plana çıkıyor. Huffington Post yazarı Amanda Schneider de 2014’ün ilk günlerinde 7 maddelik böyle bir listeye eğitim teknolojileri ve online/dijital eğitim başlıklarını ekleyerek tartışmaya katkıda bulundu.

Geleceği konuşuyor, bir bakıma yaşıyor, geleceği tasarlıyor, geleceği planlıyor, gelecekle yatıp gelecekle kalkıyoruz. İnanın geleceği, teknolojiyi, inovasyonu veya dijital çağı kutsadığımız, yaşadığımız mevcut anları kıymetsiz kılmak için değil. Onları mutlak birer olmazsa olmaz olarak gördüğümüzden değil. Onlar olmadan milletçe başarmak istediklerimizi başaramayacak olmamızdan. Birçok konuda yarıştığımız, gerilerinde kalmamak için uğraştığımız, refah seviyeleriyle boy ölçüştüğümüz, demokrasi, eğitim, inovasyon veya kalkınma performanslarına öykünülen tüm ülkeler aynısını yapıyor.

Twitter: @goyucel

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!