Güncelleme Tarihi:
2017 yılı fizik, tıp, kimya, edebiyat ve ekonomi dallarındaki Nobel ödülleri,
Stockholm Konserthuset’te (Konser Evi) düzenlenen törenle, İsveç Kraliyet ailesi ve çok sayıda davetlinin huzurunda verildi. Eylülde açıklanan ödüller, sahiplerine İsveç Kralı 16. Carl Gustaf tarafından takdim edildi.
1.570 davetlinin katıldığı, San Remo’dan gelen binlerce çiçeklerle süslenen gösterişli salonda kraliyet ailesinin yanı sıra başbakan, bakanlar, parti başkanları ve çeşitli ülkelerin diplomatları yer aldı.
Başlı başına bir seremoni olan ödül töreni, İsveç Kraliyet Ailesi’nin ev sahipliğinde düzenlendi. Tören günü kapıda binlerce kişi gelenleri izlemek için bekledi. Salonda herkes yerini aldıktan sonra İsveç Kralı Carl Gustaf ve eşi Kraliçe Silvia ile kraliyet ailesi üyeleri, gelince davetliler onları ayakta karşıladı. Onlar da bu seremoniyle kendileri için özel olarak ayrılan koltuklarına oturdu. Daha sonra salona Nobel alan bilim insanları gelmeye başladı. İşte bu anda kral ve kraliçe ile birlikte tüm salon ayağa kalkarak onları karşıladı.
BİLİME GÖSTERİLEN SAYGI
Protokol gereği pek de kimsenin önünde ayağa kalkmayan kral ve kraliçe, salona ödüllü bilim insanları ve Nobel komitesi gelince saygılı bir şekilde ayakta onları karşıladı. Sadece bununla yetinmeyen kral ve kraliçe ile kraliyet ailesi üyeleri, her ödül alan bilim insanı için de tek tek aynı şekilde ayağa kalktı, Kral Gustaf madalya ve ödülü verirken bilim insanının elini sıkıp, arkasını dönmeden kendisini bekleyen kraliçenin yanına geri geri giderek koltuğuna vardı. Ödül alanlar ise önce krala, sonra Nobel komitesine ve salona selam verip, koltuklarına geçti.
EĞİTİMİN GÜCÜ
Bilim insanları ve dünyanın heyecanla beklediği, 1901’den bu yana her yıl ekim ayının ikinci haftasında açıklanan ve kurucusu Alfred Nobel’in ölüm yıldönümü olan 10 Aralık’ta Stockholm’de yapılan bu en prestijli, elit törende gördüğüm manzara bilime gösterilen saygının bir ifadesiydi aslında.
O töreni izlerken gerçek bilim insanının bu hayatta kral ve kraliçeden daha değerli olduğunu gördüm.
Demek ki çocukları prens ve prenses diye yetiştirmek yerine bilim alanında geliştirmek daha kıymetli.
Demek ki eğitim ya da bilimin gücü; dünyanın bazı yerlerinde soyluluk, kraliyet, idarenin gücünün önüne geçebiliyor.
Ne dersiniz?