Güncelleme Tarihi:
Ankara Başsavcılığı, dün akşam soruşturmaya ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, ‘suç işlemek için örgüt kurmak, yönetmek, üye olmak, resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, suç delillerini yok etme, görevi kötüye kullanma, yasaklanan bilgileri açıklama, temin etme’ suçlarından soruşturma yapıldığı kaydedildi.
Açıklamada Anayasa’nın 1. 2. ve 10. maddeleri hatırlatılarak, “Bu soruşturmada Cumhuriyetimizin büyük bir tehdit altında olduğu, belli bir yapıya mensup kişilerin verilen talimat ve telkinler ile devlet kurumlarına yerleşme ve sızma faaliyetine giriştikleri, örgütlü bir yapı kurarak birlikte hareket edip, bu amaç yönünde kamu kurumlarına yerleşmek için sınavdan önce hile ile haksız bir şekilde elde ettikleri soruları kullandıkları, atamalarda öncelik elde ettikleri yönünde delillere ulaşılmıştır” denildi.
Açıklamada KPSS’de soruların sınavdan önce ele geçirilip dağıtıldığı yönünde delillere ulaşıldığı iddia edilip şu bilgiler verildi:
70’İ KARI-KOCA, 23’Ü AKRABA
“KPSS tarihinde daha önce hiçbir dönemde Eğitim Bilimleri alanında 120 sorunun 120’sini ve 119’nu doğru cevaplayan olmadığı halde, 2010 yılı sınavda tam 350 kişinin 120 sorunun 120’sini de doğru cevapladığı görülmüştür. Bu 350 kişinin 70’inin karı- koca, 23’ünün akraba, 52 adayın ise aynı adreste veya aynı apartman, site veya sokakta ikâmet ettiği anlaşılmıştır. Yine aynı sınavda 423 kişinin, 120 sorudan 119’unu doğru cevapladığı, 100 ve üzeri net doğru yapan kişi sayısının 3227 olduğu, bunlardan 637’sinin birinci derece akraba, 446’sının karı-koca oldukları bilgisine ulaşılmıştır. Ayrıca bu kapsamda 980 adayın aynı adres, apartman, site veya sokakta ikâmet ettikleri görülmüştür.”
2 BİN 260 ADAY İRTİBATLI
Açıklamada, kopya iddiaları üzerine sınavın tekrarlandığı da hatırlatılarak, “İkinci sınava ise 100 ve üzeri net yapan 3 bin 227 adaydan 1174’ünün girmediği anlaşılmıştır. 2 bin 260 adayın telefonla irtibatlı oldukları ve 2 bin 39 adayın, 10 ve üzeri işçi çalıştıran kurum ve şirketlerde kaydının bulunduğu tespit edilmiştir” denildi.
1435 KİŞİ ‘BİLİNEN YAPI’YLA DOĞRUDAN BAĞLANTILI
Açıklamada MASAK, SGK, Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile Kredi Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü’nden bilgiler alındığı belirtilerek şu iddia dile getirildi: “İlk etapta gözaltı kararı verilen 82 şüpheli ile toplamda 1435 şüphelinin doğrudan kamuoyunca bilinen belirli bir yapıyla mali, sosyal ve ekonomik bağlarının olduğu tespit edilmiştir.”
ATAMALARDA HAKSIZLIK
Açıklamada operasyonun gerekçesi anlatıldı: “Jandarma Kriminal Raporu, ÖSYM, TÜBİTAK, MASAK, YÖK, SGK, Maliye Bakanlığı ve MEB, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü’nden alınan bilgiler, şüphelilerin ikrarları, müştekilerin beyanları, matematik ile ölçme ve değerlendirme uzmanı bilirkişilerin raporları, HTS analiz çalışması raporu ve Başsavcılığımızca toplanan tüm delillere göre ilk etapta gözaltı kararı bulunan şüphelilerin kamuoyunda bilinen bir yapıyla doğrudan bağlantılarının olduğu ve bu kişilerin soruları sınavdan önce örgütlü bir şekilde ele geçirip dağıttıkları, bu suretle atamalarda diğer adaylara göre öncelik elde ederek haksız ve hileli bir şekilde kamu kurumlarına memur olarak atandıkları ve yüzbinlerce adayın haksızlığa uğratıldığı anlaşılmıştır.”
KPSS OPERASYONU: 63 GÖZALTI
2010 yılında yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı’nda (KPSS) soruların çalınması ve dağıtılmasıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada, 5 yıl sonra operasyon için düğmeye basıldı. Anayasal Suçları Soruşturma Bürosu savcılarından Yücel Erkman’ın talimatıyla Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde yürütülen soruşturmada, saat 06.00’da 19 ilde, aralarında cemaate ait dershanelerin de bulunduğu 95 adrese eş zamanlı baskın yapıldı. Operasyonda haklarında gözaltı kararı olan 82 kişiden 63’ü gözaltına alındı. Gözaltı kararı olan, cemaate ait bir kolejin genel müdürü C. K. ile yine cemaatin eğitim imamı olduğu ileri sürülen Y.R. dahil 10 kişinin yurtdışına kaçtığı iddia edildi. Aralarında cemaate ait dershanelerin yöneticilerinin de olduğu, gözaltındaki 63 kişi Ankara Emniyeti Organize ve Mali Şube Müdürlükleri’ne götürüldü. 82 şüphelinin, ‘kamuoyunca bilinen belirli bir yapıyla bağları bulunduğu’ belirtildi. Gözaltına alınan iki kadından biri hamile olduğu, diğeri de yeni doğum yaptığı ve çocuğunu emzirdiği için ifadeleri alındıktan sonra savcının talimatıyla serbest bırakıldı.
2010 KPSS sonrası 40 kişinin Başbakanlık, BDDK ve TRT gibi önemli kurumlarda işe başladıkları öne sürülüyor.
O DA ŞÜPHELİ
Eski ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan’ın da ‘görevi ihmal’ suçundan dosyada şüpheli olarak bulunduğu öğrenildi.
SAVCIYA TEHDİT
SAVCI Yücel Erkman’ın, önceki gün soruşturmaya ilişkin çalışmalarını sürdürürken, kendisini arayan bir kişi tarafından tehdit edildiği iddiasıyla ayrı bir soruşturma başlatıldı. Edinilen bilgilere göre kimliğini belirtmeyen bir kişi, Savcı Erkman ile çocukları ve eşine yönelik tehditlerde bulundu. Söz konusu telefon görüşmesinin hemen ardından Savcı Erkman, katibi ve iki polis memurunun imzasıyla, yapılan görüşmeye ilişkin bir tutanak tuttu. Savcılık kaynaklarına göre Erkman’ın eski eşine ait aracın camlarının, kimliği belirsiz kişilerce kırıldığı da tespit edildi.
ŞİFRE: FETİH SURESİNİ OKUYACAĞIZ
Soruların ham halinin dışardan sisteme müdahale olmaksızın ÖSYM'den flaş belleklerle sızdırıldığı öne sürüldü.
Sızdırılan soruların "paralel yapının" il sorumlularına önceden verildiği belirlendi. Sorular il sorumlularına ilk önce mail yoluyla ulaştırıldı, ancak bunun deşifre olmasıyla sorular elden iletildi.
İddiaya göre, şüpheliler sınavdan önce "paralel yapıya" yakınlığıyla bilinen bazı kişileri "Bu gece Fetih Suresi'ni okuyacağız" diyerek kendilerine ait evlere toplantıya çağırdığı, bu toplantıda kendi mensuplarına sınav sorularını paylaştığı tespit edildi.
İl sorumlularının, soruları "paralel yapı" mensuplarının yanı sıra kendi akrabalarına da verdiği, bu kişilerin soruları para karşılığı sattığı öğrenildi. Sınavdan yüksek puan alan şüphelilerden bir bölümünün, "paralel yapıya" bağlı şirketlerde çalıştıkları, sınavdan sonra kamu kurumlarına yerleştikleri bildirildi.
Soruşturma kapsamında, o dönemde ÖSYM tarafından yapılan tüm sınavların incelendiği, 2010 KPSS'de usulsüzlük iddiasına yönelik soruşturmanın ise devam edeceği bildirildi.