Köy çocuklarına müzik servisi
Güncelleme Tarihi:
Müzik öğretmeni Mehmet Günay Eser, 7 yıldır köy köy gezerek köy okullarındaki çocukları müzik aletleriyle tanıştırıyor. Eser’in, “Ülkenin dört bir yanındaki çocuklar için bir şey yapmalıyım” diyerek başlattığı ‘Köy çocukları geleneksel çalgılarımızla buluşuyor’ projesi pandemi döneminde verdiği aradan sonra enstrüman ailesine klasik batı müziği enstrümanlarının da eklenmesiyle devam ediyor.
Ağrı’nın Tutak ilçesinde Mehmet Şükrü Balcı Anadolu Lisesi’nin müzik öğretmeni olan Mehmet Günay Eser, 7 yıl önce köy köy gezerek eskide kalan geleneksel müzikleri arıyor ve onları bulup konserlerinde seslendiriyordu. Bir gün yine bir köye giderken karşılaştığı çocuklar onun hem müzik hem de köy okullarındaki çocuklar için bir şeyler yapmaya karar vermesine neden oldu. O günden sonra elindeki müzik aletlerini toplayıp bu müzik aletlerini tanıtmak ve yeni nesille yaşamalarını sağlamak için yola koyuldu. Eser, projesinin nasıl başladığını şöyle anlattı:
“Bir gün bir köye giderken çoban çocuklara rastladım ve yol sormak için yanlarına gittim. Taşın üzerinde yemek pişiriyorlardı. Yol sormak için onlara yöneldiğimde önce yemeklerinden ikram etmek istediklerini söylediler. Şehir kültüründen uzakta kalan bu çocukların paylaşma duygusunun devam etmesi, popüler kültürden daha az etkilenmiş olmaları beni oldukça etkiledi. Sonra ben de “Ülkenin dört bir yanında böyle güzel çocuklar var ve ben de onlar için bir şey yapmalıyım, onlar için elimden gelen bir şey olmalı” diyerek müzik aletlerimi toplayıp köyleri dolaşmaya başladım.
HEM GELENEKSEL HEM DE BATI MÜZİĞİ ENSTRÜMANLARI YANIMDA
Hayatında hiç enstrüman görmemiş, müzikle birebir bağlantı kurmamış öğrenciler için köylere gidip onlara ilk başta kültürümüzde olan ve kaybolmaya yüz tutmuş çalgılarımızı tanıtmaya başladım. Üç telli bağlama, sipsi, kabak kemanesi gibi çalgıları anlatıyorum. Onlarla birlikte Aşık Veysel gibi halk ozanlarımıza ait eserleri seslendiriyorum. Böylelikle o eski eserlerin yaşamasına ve daha çok insana ulaşmasına katkı sağlıyorum. Dersin sonundaysa öğrencilere enstrümanlarla kısa bir dinleti yapıp, öğrencilerin enstrümanlara dokunmalarını sağlıyorum. Pandemiden dolayı 2 yıla yakın bir süre köy okullarına gitmeye ara vermiştim. Şimdi projeme yeni şeyler ekleyerek devam ediyorum. Geleneksel çalgıların öğrenilmesi gerektiğini düşünüyorum ama köylerdeki çocukların belki geleneksel bir çalgıya değil de kemana, klasik gitara ya da caz gitara ilgisi olabileceğini düşündüm. Bunun üstüne elimde bulunan klasik batı enstrümanlarımı da köylere götürmeye başladım. Klasik gitar, keman, viyolonsel gibi müzik aletleri de artık yanımda.”
Projesine ilk olarak kendi memleketi olan Mersin’deki köy okullarıyla başladığını söyleyen Eser, Muğla’nın Fethiye ilçesindeki ve Mardin’deki köy okullarını da gezdi. 5 yıl önce tayininin Ağrı’ya çıkmasıyla projesine Ağrı’da devam etti. 7 yılda 105 köy gezerek çocuklarla bir araya gelen Eser, “Gideceğim köylerin herhangi bir sırası olmuyor ama nereye gideceğim daha çok iklim şartlarına göre şekilleniyor. Fakat her haftada mutlaka en az bir köye gidiyorum” dedi.
‘ÇOK MUTLU OLDUKLARINI GÖRÜYORUM’
Gittiği köydeki çocukların daha önce yakından enstrüman görmeyip temas etmediğini hatta bir kısmının daha önce televizyonda bile enstrümana rastlamadığını söyleyen Eser, “Benim geleceğimi öğretmenleri onlara önceden söylediği için arabamı gördüklerinde koşarak yanıma geliyorlar, müzik aletlerini taşımama yardım ediyorlar ve çok duygulanıyorlar. Müzik aletleriyle çalışmalarımızı yaptıktan sonra da bana sarılarak beni yolcu ediyorlar. Çok mutlu olduklarını görüyorum” diye konuştu.
Eser, gittiği köyden ayrılmadan önce köyde okula gidemeyen çocuk var mı diye soruşturuyor. Eğer varsa onların da aileleriyle görüşüp çocukları eğitime kazandırmak için ikna etmeye çalışıyor. Bu sayede yaklaşık 20 çocuğu eğitim hayatına kazandırdı. Eser, “Ben hep köylerde çalışmak istiyorum. Şehir merkezine gitsem bile köylere giderek projemi sürdürmek istiyorum. Köyler benim için kaynağından su içtiğim yerler. Öğretmenliğin asıl hissedildiği, asıl güzelliklerin yaşandığı yerler. Bu sebeple köylerde olmaya devam edeceğim” dedi.