Güncelleme Tarihi:
Kovalent bağ ise, farklı ya da aynı tür elementler arasında ortaya çıkabilir. Aynı tür ametaller arasında oluşan kovalent bağ ise, element molekülü farklı tür ametallerin arasında oluşan kovalent bağa da bileşik molekülü adı verilir.
İki atomun bir ya da daha çok elektronu paylaşması sonucunda aralarında kovalent bağ meydana gelir. Kovalent bağ, elde edilen molekülü bir arada tutan çekim gücüne verilen isimdir. Paylaşılan elektronlar ise, iki çekirdeğin etrafında gezer. İki çekirdek etrafında da uzun bir süre dolaşmaları nedeni ile burada (-) yüklü alan ortaya çıkar. Bu (-) yüklü alan her iki çekirdeğe de çekme kuvveti yapar. Bunun sonucunda da aralarında bir bağ meydana gelmesine yol açar.
Kovalent bağ oluşumları, atomların dış yörüngeleri dolduğundan meydana gelir. Kovalent bağ, moleküllerin arasında yer alan hidrojen bağından çok daha güçlüdür. İyonik bağdan da ya daha güçlü ya da aynı güce sahiptir.
Kovalent Bağ Elektriği İletilir Mi ve Kimler Arasında Olur?
Hidrojen (H), Klor (Cl), azot (N), su (H2O), amonyak (NH3) gibi inorganik maddelerin molekülleri ve bütün organik maddelerin molekülleri arasında kovalent bağ yer alır. Kovalent bağlar, iyonik ve metalik bağların tersi yönlüdür. Bunun yanında bağ açılarının da etkileşimleri üzerinde olan etkisi çok fazladır.
Kovalent bağ oluşumları çoğunlukla, benzer yapıya sahip olan atomların arasında gerçekleşir. Bu nedenle de özellikle de ametaller arasında kovalent bağ görülür. Metaller ise, genellikle metalik bağ yapar. Ametallerin arasındaki bulunan elektronların serbest kalması çok daha zor olduğundan dolayı aynı elektro negatifliğe sahip olan maddelerin aynı elektronu paylaşması daha kolay olur.
Kimyasal Bağlar
Kimyasal türler birbirine yaklaştığı zaman elektron bulutları ve çekirdekler arasında elektrostatik çekme ve itme kuvvetleri meydana gelir.
Çekme kuvvetleri, itme kuvvetlerinden daha büyükse güçlü etkileşimler yani kimyasal bir bağ meydana gelir.
Çekme ve itme kuvvetlerinin birbirine yakın olduğu zaman ise zayıf etkileşimler ortaya çıkar.
Güçlü etkileşimlerde atomların son aşamasında bulunan elektronlar etkileşir. Kimyasal bağ oluşumu için tercih edilen bağ oluşumu ve son katmanı göstermek için değerlik elektronlarının gösterildiği yapılar tercih edilir. Bu yapılar ise, Lewis Yapısı olarak tanımlanır.
Lewis Yapısı
Bir element sembolü ile birlikte son katman (değerlik) elektronlarının sayısını da gösteren noktalardan oluşur. Bir atomun Lewis yapısını yazabilmek için şu adımları takip etmek gerekir;
Elementin katman ve elektron dizilimini yazarak ve son katmandaki elektron sayısını bulabiliriz.
Aynı zamanda element sembolünü de yazarız.
Element sembolünün çevresine bulunan değerlik elektron sayısı kadar nokta konur.
İyonik Bağ
Metaller genellikle elektron vererek (+) değerlik, ametaller ise, elektron alarak (–) değerlik alır. Bu şekilde oluşan (+) ve (–) yükler birbirini büyük bir kuvvetle çekmeye yardımcı olur. Bu çekim ise, iyonik bağın oluşumuna neden olur. Kısacası, ametal ve metal atomları bileşik oluşturduğu zaman oluşan çekime iyonik bağ denir. İyonik bağlı bileşikler, zıt yüklü iyonların bir araya gelmesi sonucunda oluşan elektrostatik çekim kuvveti olduğu için erime ve kaynama noktaları oldukça yüksektir. İyonik bileşiklerin katı halleri ise oldukça sert ve kırılgandır. İyonik katılar, suda çözündüğü zaman elektrik akımını iletir.