Koronavirüs ruh sağlığını da etkiliyor
Güncelleme Tarihi:
Hayatın her alanını etkileyen pandemiden ruh sağlığı da nasibini aldı. Salgının neden olduğu kaygı bozukluğu ve ölüm korkusuyla psikolog ve psikiyatrların kapısını çalanların sayısı iki-üç kat arttı.
Beykoz Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Psikiyatrist Prof. Dr. Mansur Beyazyürek, pandemi sürecinde kaygı bozukluğu ve ölüm korkusu şikayetiyle uzmanlara başvuran hastaların ağırlıklı olarak 25-50 yaş aralığında olduğunu söyledi. Yetkililerin koronavirüs konusunda farklı görüşler dile getirmesinin toplumda kafa karışıklığına yol açtığını belirten Mansur Beyazyürek şöyle konuştu:
“Sağlıklı veri aktarımı, toplumun ve bireylerin ruh sağlığı açısından çok önemli. Uzmanların gerek aşı gerekse mutasyonlu virüs gibi konularda farklı görüşler dile getirmesi insanların kafasını karıştırıyor. Kaygı artışının devam etmesinde Merkel dışındaki dünya liderlerinin de payı var. Liderler, toplumlarına doğru, sağlıklı ve net bilgiler veremedi. Bütün bunlar kaygıyı pekiştiriyor. Belki COVID-19 bir gün bitecek ama kaygısı devam edecek. Kaygıların iyileşmesi, virüse bağlı fiziksel rahatsızlıkların iyileşmesinden daha zor. Benim 1999 depremi nedeniyle gelişen kaygılarıyla ilgili halen tedaviye gelen hastalarım var.''
Kaygıyla nasıl başa çıkılır?
Kaygıyla başa çıkma konusunda atılması gereken ilk adım kendine güven. “Yaşadığımız dönemde yapabileceğimiz birçok öneri toplumda yeterince karşılık bulamayabilir. Birçok insan geçim derdinde. Bu yüzden önerilerimize olabildiğince kulak vermeleri gerektiğini söyleyebilirim. İyi beslenme, düzenli uyku, aile içi iletişim kaygılarla başa çıkmak için önemli. Kişilerin kendilerini mutlu edecek bir uğraş edinmelerini de önemsiyorum. Küçük bir saksıda bir çiçek yetiştirmek bile kaygıyla başa çıkmada katkı sağlar” diyen Prof. Dr. Mansur Beyazyürek önerilerini şöyle sıralıyor:
1-) Kendinize güvenin.
2-) Fiziksel aktivitenizi arttırın.
3-) Sanatsal faaliyetlerle uğraşın ve kendinize hobi edinin.
4-) Aynı evi paylaştığınız aile bireylerinizle, kaygılarınızı paylaşmaktan çekinmeyin.
5-) İyi ve kaliteli uyumaya, düzenli beslenmeye çok dikkat edin.
6-) Teknoloji olanaklarını kullanarak, olabildiğince sevdiklerinizle ve arkadaşlarınızla görüşün.
7-) Bütün bunları yaptığınız halde kaygılarınızı kontrol altında tutamıyorsanız; psikolog ya da psikiyatra başvurmaktan çekinmeyin.