Güncelleme Tarihi:
Kolestaz gibi bazı hastalıkların özellikle de gebelik döneminde yaşanması bir takım sıkıntılara yol açabilmektedir. Gebelik döneminde yaşanılan kolestaz hem anne sağlığını hem de bebek sağlığını tehlikeye atabilecek bir rahatsızlık olarak ifade edilebilir. Gebelik sürecini zarar almadan geçirebilmek için kolestaz ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmak oldukça önemlidir.
Kolestaz Nedir?
Normal şartlarda safra salgısının, safra yollarından ince bağırsağa geçmesi gerekmektedir. Kolestaz durumunda safra salgısının geçişinde bir takım aksaklıklar oluşabilir. Safra salgısının engellenmesine bağlı olarak meydana gelen kolestazın ise birçok farklı sebebinin olduğunu söylemek mümkündür. Kolestaz nedeniyle ciltte kaşıntıların ortaya çıktığını söylemek de mümkündür. Gebelikte kaşıntıya neden olan kolestazın ciltte birikmesi sonucunda kaşıntılar meydana gelir. Beslenmede selenyum eksikliğine bağlı olarak kolestaz meydana gelme ihtimalinin yüksek olduğunu da söylemek mümkündür. Bir takım genetik faktörlere ve hormonel etkilere bağlı olarak da kolestaz görülme riskinin yüksek olduğu bilinmektedir.
Kolestaz olduğunu anlamanın ilk belirtisi yaşanılan kaşıntı olarak ifade edilebilir. Laboratuvar sonuçlarından daha hızlı bir şekilde anlaşılması için kaşıntı bulgularının değerlendirilmesi gerekmektedir. Gebelik sonlandıktan sonra karaciğer enzimlerinde düşme yaşanır. Düşen enzimlere bağlı olarak da kolestaz etkilerinde azalma meydana gelir. Gebeliğin sonlanmasına rağmen devam eden kolestaz ve düşmeyen karaciğer enzimlerinin farklı bir sebepten kaynaklandığını söylemek mümkündür.
Kolestaz da Ne Yükselir?
Kolestaz özellikle gebeliğin ikinci döneminden sonra ortaya çıkabilen bir rahatsızlık olarak bilinmektedir. Kolestaz görülmesine bağlı olarak kaşıntı yükelir. Aynı zamanda safra asitlerinin de yükselmesi bir takım sıkıntılara yol açabilmektedir. Özellikle önceki gebelikte kolestaz görüldüyse bir sonraki gebelikte de kolestaz yaşanma ihtimali yüksektir. İkiz gebeliklerde de kolestaz görülme ihtimali daha yüksektir. 35 yaş üstünde yaşanan gebeliklerde görülme oranı yüksektir. Yardımcı üreme teknikleriyle oluşan gebeliklerde de kolestaz görülme oranı daha fazla olarak ifade edilebilir. Hepatit C varlığına bağlı olarak da kolestaz yükselmesi görülebilir.
Gebelik Kolestazı Bebeği Nasıl Etkiler?
Kolestazın anneye ve bebeğe bağlı geliştirdiği farklı semptomlarının olduğunu söylemek mümkündür. Ancak kolestazın bebeğe etkilerinin anneye etkilerinden daha yoğun ve tehlikeli olacağını söylemek mümkündür. Normal gebeliklere oranla kolestaz görülen gebeliklerde yaşanılacak olan ani bebek kaybı ve prematüre bebek doğumu ihtimalinin daha yüksek olduğu da söylenebilir. Gebelik döneminde yaşanacak olan kolestaz bebek sağlığı için oldukça tehlikelidir. Gebelikte oluşabilecek kötü fetal sorunlar kolestaz yaşanan gebeliklerde daha yüksek oranlarla görülmektedir. Gebelik kolestazının hem annenin hem de bebeğin sağlık durumunu olumsuz bir şekilde etkilediğini söylemek mümkündür.
Gebelik Kolestazında Tedavi
Gebelik kolestazında tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Uygulanan bu tedavi yöntemleri ile annenin vücudunda meydana gelen kaşıntıların azaltılması ve bebekte meydana gelebilecek tehlikeli komplikasyonların önlenmesi amaçlanmaktadır. Annenin sağlığı ve tedavisi için en etkili tedavi yöntemi ursodeoksikolik asit olarak bilinmektedir. Ancak uygulanan bu tedavinin ise bebek için bir fayda sağlayamadığı bilinmektedir. Aynı zamanda kusma ve bulantıya ek olarak K vitamini eksikliği de kolestaza bağlı olarak yoğun bir şekilde görülmektedir. Buna bağlı olarak ise annede ve bebekte kanama görülme ihtimali ortaya çıkmaktadır. Tedavide amaç annenin şikayetlerini azaltarak bebeğin sağlıklı bir şekilde dünyaya gelmesi olarak ifade edilebilir.