Kitap okuyan öne çıkar

Güncelleme Tarihi:

Kitap okuyan öne çıkar
Oluşturulma Tarihi: Haziran 03, 2019 09:31

Son yıllarda okuma becerisine dayalı uzun paragraflar ve üst düzey düşünme becerisi gerektiren sorular, başarılı öğrencileri belirlemede kullanılır hale geldi. Bu sadece bizde değil başka ülkelerde de giderek yaygınlaşan bir durum. YKS'ye katılacak adaylardan da kitap okuyan, analitik düşünenler öne çıkacak.

Haberin Devamı

Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na (YKS) sayılı günler kaldı. YKS'nin birinci oturumu olan Temel Yeterlilik Testi (TYT) 15 Haziran'da; ikinci oturumu Alan Yeterlilik Testleri (AYT) ile üçüncü oturumu Yabancı Dil Testi (YDT), 16 Haziran'da yapılacak. Adayların bu sınavdan başarıyla çıkması için dikkat etmesi gereken şeyler var.

Bunları şöyle sıralamak mümkün:
- Sınav hazırlığı bir süreçtir ve dikkatli bir planlama gerektirir. Bu nedenle adaylar sınav hazırlıklarını gözden geçirmeli ve güçlendirmeleri gerektiğini düşündükleri konularla ilgili çalışma planı oluşturmalı.
- Son haftalara yeni bir konuyu bırakmamalılar. Yeni karşılaşılan bilgilerin kalıcı hale gelmesi yani öğrenmenin oluşması için zihnimizin zamana ve tekrara ihtiyacı var. Zihnimizde bilgiler şemalar halinde bulunur. Bu şemaların oluşması, düzenlenmesi, transfer edilmesi ve uygun biçimde kullanılması sürece dayalıdır ve bireyden bireye değişir. Bu nedenle adaylar son haftaları sadece konuların tekrar edilmesine ayrılmalı.

Haberin Devamı

SINAV HAZIRLIĞI BİR YILLA SINIRLI TUTULMAMALI
- Adaylar konu temelli çalışmaların yanı sıra sahip oldukları becerilerin de başarılarını doğrudan etkilediğini bilmeli. Son yıllarda okuma becerisine dayalı uzun paragraflar ve üst düzey düşünme becerisi gerektiren sorular başarılı öğrencileri belirlemede kullanılır hale geldi. Bu sadece bizde değil başka ülkelerde de giderek yaygınlaşan bir durum. Bu nedenle öğrencilerin sınav hazırlığını sadece bir yılla sınırlı tutmamaları faydalı olacaktır. Öğrencilerin sınav başarısından ziyade kişisel gelişim odaklı olmaları, kitap okuyan, analitik düşünen, düşünme becerilerini farklı alanlarda uygulayabilen bilişsel esnekliğe sahip olması onların başarılı olmalarını belirlemeye başladı. Eskiden olduğu gibi temel konuları çalışmak orta düzey bir puan aralığında başarılı olmayı sağlasa da daha yüksek puan aralıklarına sahip olabilmek için okuma becerisi ve analitik düşünme becerisi ayırıcı özellikler oldu.

KAYGINIZI KONTROL ETMEYE ÇALIŞIN
- Sınav kaygısı adayın başarısını engelleyecek düzeyde olmamalı. Sınava ya da başarıyla ilgili olumsuz düşünceleri ortadan kaldırmak gerçek performansın ortaya konmasını kolaylaştıracaktır. Beynimiz, kaygıyla başa çıkmak için çeşitli mekanizmalara sahiptir. Bunların başında 'savaş ya da kaç' gelir. Bu nedenle sınav esnasında gereğinden fazla kaygılanmak mide bulanması, baş dönmesi gibi fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra dikkatin dağılması, odaklanamama gibi olumsuzluklarla sonuçlanır. Adaylar sınavda sadece sorulara odaklanmalı. Sınav öncesi ve sonrasını sınava taşımak adayın kaygı düzeyini arttırmak dışında bir işe yaramayacaktır.

Haberin Devamı

ÖZGÜVENİNİZİ ZEDELEMEYİN
- Adaylar sınava gereğinden fazla anlam yüklememeli. Sınavla ilgili başarı durumu ile yaşam başarısı arasında mükemmel bir ilişki yoktur. Bu ne demek? Yani bir sınavda çok başarılı ya da başarısız olmamız bizi başarılı ya da başarısız birisi yapmaz. Biz akademik özelliklerimizin yanı sıra sosyal ve manevi özelliklerimizle bir bütünüz. Yaşam başarısı bu bütünün sağlıklı işleyebilmesiyle mümkün olabilir. Bu nedenle adaylar bir sınava çok fazla anlam yükleyip özgüvenlerini zedelememeli.

KARİYER BİR SÜREÇTİR
- Kariyer bir süreçtir. Bu ülkemizde sadece üniversite eğitimiyle sınırlanıyor. Oysaki adaylar eğitim yaşamları boyunca kendilerini tanımalı, hangi alanlara ilgi ve yetenekleri olduğunu, kariyer seçeneklerini iyice araştırmalı ve sınavların sonucu ne olursa olsun ilgi alanlarına dönük gelişim süreci içinde olmaya devam etmeli.
- Son olarak aileler çocuklarının her zaman yanında olduğunu hissettirmeli. Kimi zaman adaydaki kaygıyı aile farkında olmadan besliyor olabilir. Bu nedenle sınav sonuçlarının çocukları ile olan ilişkilerini olumsuz etkilemeyeceğini açık bir şekilde anlatmalılar. Akademik başarı durumu aile uyumunu, mutluluğunu negatif etkileyen bir özellik olmamalı.

Haberin Devamı

DOÇ. DR. YELKİN DİKER COŞKUN KİMDİR?
1979 doğumlu olan Yelkin Diker Coşkun, lisans ve lisansüstü eğitimini Hacettepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü-Eğitim Programları ve Öğretim Anabilim Dalı’nda tamamladı. Ulusal ve uluslararası akademik dergilerde yayınlanan çok sayıda makalesi bulunan Doç. Dr. Yelkin Diker Coşkun, halen Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı’nda görev yapıyor.  Doç. Dr. Coşkun, öğretim programlarının geliştirilmesi ve değerlendirilmesi, öğrencilerde akademik ve sosyal becerilerin geliştirilmesi, yaşam boyu öğrenme alanlarında çalışıyor.

BAKMADAN GEÇME!