Güncelleme Tarihi:
Geride bırakmak üzere olduğumuz eğitim-öğretim yılı birçok açıdan zorlayıcı oldu. En çok da öğrenciler için... Onlar pandemiyle birlikte değişen eğitim sistemine adapte olmaya çalışırken bir yandan da hayatlarına yön verecek bir sınava hazırlandılar. Aylarca evlerinden çıkamamalarının getirdiği buhran da cabası... Ama artık defteri - kitabı kapatmanın zamanı geldi... Onbinlerce öğrenci için sınav telaşı gelecek hafta bugün bitiyor. Son haftayı nasıl geçirmeleri gerektiğini Prof. Dr. Zeynep Kızıltepe’ye ve Doç.Dr. Aslı Bugay Sökmez’e a sorduk. Sökmez önerilerini sekiz başlıkta sıralıyor, COVID-19 nedeniyle ciddi bir rahatsızlık ya da kayıp yaşayan öğrencilerin sınav kaygısının daha yüksek olduğunu gösteren araştırmaları da hatırlatıyor.
1. SINAV TAKTİĞİ VERMEYİN
Test taktiği vermek sizin işiniz değil. Çocuğunuzun zaten bu bilgileri öğrenebileceği öğretmenleri, kitapları ve her şeyi hemen sorduğu Google var. Bu yüzden bir de sizden sınav taktiği duymaya ihtiyaçları yok. “Bugün bence şu konuya çalış, bu konuyu tekrar et” gibi önerilerden de kaçının.
2. ÇOCUĞUNUZLA OLUMSUZ KONUŞMAYIN
Çocuğunuzun sınava dair yeterliliği hakkında olumsuz tekrar eden sohbetler yapmayın. “Yeterince çalışmadın”, “Keşke kışın daha çok çalışsaydın” gibi bugün artık işlevi olmayan konuşmalar onun sınav kaygısını arttırmaktan başka bir işe yaramaz.
3. ASLA YARGILAMAYIN
Evet, belki de dediğiniz gibi çocuğunuz daha çok çalışabilirdi. Haklısınız, sosyal medyada da daha az zaman geçirebilirdi. Ama bu hesaplaşmaları yapmak için artık çok geç. Onun çok genç ve tecrübesiz olduğunu, böylesi zorlu bir dönemde elinden geleni yaptığını kabul edin.
4. ÖZGÜVENİNİ ARTTIRIN
“Aslansın, kaplansın, dâhisin” gibi sahte sözlerden uzak durun. Çocuğunuza gerçekçi ve olumlu geribildirimlerde bulunun, kendini geliştirdiği alanların altını çizin. “Matematikte ilk aylara göre daha çok fazla doğrun var” veya “Türkçe sorularını ilk aylara göre daha hızlı okuyup anlıyorsun” gibi cümleler onu motive edecektir.
5. RİSKLİ DAVRANIŞLARA KARŞI TEDBİRLİ OLUN
Gençlerin kaygı gibi zorlayıcı duygularla baş etmek için birbirine önerdiği bazı sağlıksız davranışlar var. Sınav dönemi, kesici aletle kendini kesme, kendine zarar verme, sigara, alkol ya da madde kullanımın en arttığı dönemdir... Tedbirli olun.
6. KENDİ KAYGINIZI BULAŞTIRMAYIN
Ev içinde duygular tıpkı grip gibi birbirimize bulaşır. Sizdeki telaş ve endişe çocuğunuzu kaygılandırabilir veya çocuğunuzun kaygısını yükseltebilir. Yüksek düzeyde kaygı da net düşünmeyi engeller, bilgileri ve yetenekleri bulanıklaştırır. Eminim, bu sizin en son isteyeceğiniz şey bile değildir.
7. COVID’E YAKALANDIYSANIZ...
Araştırmalar ailesinde COVID-19 nedeniyle ciddi bir rahatsızlık ya da kayıp yaşayan öğrencilerin sınav kaygısının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bu tür zorluklar yaşayan öğrenciler sınavdan önce bu konuda profesyonel destek almalı.
8. ÖFKELİ OLMASINI ÜZERİNİZE ALINMAYIN
Çocuğunuz her zamankinden daha alıngan, öfkeli ya da duygusal olabilir. Bu durumu kişiselleştirmeyin. “Bana saygısızlık yapıyor” gibi düşünüp üzerinize almayın, konuyu büyütmeyin.
‘ÇOCUĞUNUZUN İMKÂNLARINI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURUN’
Doç. Dr. Aslı Bugay Sökmez (ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Böl. Öğr. Üyesi)
Bu yıl, sosyal-duygusal olarak avantajlı öğrencileri daha avantajlı hale getirdi, dezavantajlı öğrencilerse daha da dezavantajlı hale geldi. Akademik olarak zaten güçlü olan öğrenci kendi kendine de öğrenme becerisine sahip, meraklı ve hırslıydı. Bu özellikleri, eğitim çevrimiçi olsa da başarısını sürdürmesine yardımcı oldu. Akademik olarak dezavantajlı olan öğrenciyse düşük özgüvenli ve daha az motiveydi. Bu öğrenciler için dersleri takip etmek, sınava hazırlanmak daha da zorlaştı.
Olumlu aile yaşantısına sahip olan öğrenci evde ailesinin desteğiyle sınava huzur ve güven içinde hazırlandı. Olumsuz aile koşullarına sahip öğrencilerse evden bir nebze uzaklaşıp okulda veya kursta, yani dışarıda düşüncelerini rahatlatma olasılığını da kaybetti. Bu öğrencilerin sınava yönelik hazırlıklarını bu durum da olumsuz etkiledi.
Pandemi sürecinde öğrenciler arasındaki ekonomik farklılıklar da kendini somut bir şekilde gösterdi. Evde kendi odası, çalışma masası ve teknolojik ekipmanı olan öğrenci sınava daha konforlu hazırlandı. Odası bile olmayan öğrenci okuldaki kendi sırasının konforundan bile mahrum kaldı. Özetle, yarışa dezavantajlı başlayan öğrenciler, çevrimiçi eğitim sürecinde çifte dezavantaj yaşadı.
Çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslarken sahip olduğu imkânları ailesi olarak sunduğunuz sosyo-duygusal ve ekonomik katkıları da göz önünde bulundurun. Gelişimini buna göre değerlendirin.
‘AKRABALAR SINAVDAN ÖNCEKİ GÜN ARAMASIN’
Prof. Dr. Zeynep Kızıltepe (Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi)
- Artık tüm günü çalışarak geçirmeyin. Derslere daha sık ara vererek kendinizi rahatlatın.
- Son hafta yeni şeyler öğrenmek yerine eksik konulara odaklanın. Günde bir-iki saati geçmemek kaydıyla istediğiniz konunun üstünden geçebilirsiniz.
- Sınav günü yaklaştıkça bir şey bilmiyormuş gibi hissedebilirsiniz. Bu çok normaldir. Paniklemeyin.
- COVID’le ilgili endişeleriniz varsa sınav salonlarında tüm önlemlerin alınacağını bilin, endişelenmeyin.
- Doğada zaman harcayın; deniz kenarında yürüyün ya da ormana gidin.
- Sağlıklı yemekler yemek ve uyku düzenine dikkat etmek önemli.
- Sevdiklerinizle vakit geçirin.
- Sosyal medyada ya da televizyonda canınızı sıkacak şeyler izlemeyin.
- Sınav kaygısı gibi durumlarda çoğunlukla kendi kendimize başa çıkabiliriz. Ama başa çıkamadığınız noktada bir uzmana mutlaka danışın.
- Öğrencilerin sınavdan önceki son haftasını rahat geçirebilmesi için ailelerine çok iş düşüyor. Baskı yapmamaları, anlayışlı olmaları gerekiyor. “Her şey iyi olacak” mesajı verirlerse öğrenciler kendilerini güvende hisseder.
- Son gün hiçbir şey yapmamayı deneyebilirsiniz.
- Akrabaların sınavdan bir gün önce arayıp başarı dilemek amacıyla yaptığı bazı konuşmalar öğrencilerin strese girmesine neden oluyor. Ailelerin akrabalardan gelen ‘iyi şans dilekleri’ni çocuklarına iletmeleri yeterli.