Güncelleme Tarihi:
Bireyler günlük yaşantılarında yaşamlarını devam ettirirken maddi sorunları içerisinde kefil olmak, kefalet sözleşmesi gibi hukuksal terimlere sıklıkla rastlamıştır. Hatta belirli borçlara kefil olmuş ya da kefalet sözleşmesi yaptırmak mecburiyetinde kalmış olabilir.
Kefalet Nedir?
Kefaletin ne olduğuna geçmeden önce kefil kelimesinin tanımı yapılmalıdır. Birinin borcunu ödememesi veya verdiği sözü tutmaması durumunda bu sorumluluğu üstlenme olayına kefillik sorumluluk alan kişiye de kefil denmektedir.
Hukuki işlem türleri yönünden bakıldığında, kefillikle ilgili sözleşmeyi içeren sürece kefalet denmektedir. Kefalet sözleşmesi, güvence sağlama amacına yönelik yapılan sözleşmeler arasında yer almaktadır.
Bu sözleşmede her sözleşmede olduğu gibi taraflar yer alır. Bu tarafları alacaklı ve kefil kişi oluşturmaktadır.
Kefaletten söz edilme durumu bölünebilir bir borca birden çok sayıda kefilin zincirleme sistemi şeklinde kefil olmaları durumunda da geçmektedir.
Kefalet asıl borçlu adına bu borcun bir başka kişi ya da kişiler tarafından resmi olarak üstlenilmesi anlamına gelmektedir.
Kefaletin belirli türleri de bulunmaktadır. Birlikte kefalet, zincirleme kefalet, adi kefalet, kefile kefalet, rücua kefalet bu çeşitler arasındadır.
Kefalet Nasıl Hesaplanır?
Kefalet hesaplamaları kefalet kanununa göre yapılmaktadır. Kefalet hesaplaması birçok alanda geçmektedir. Dolayısıyla geçtiği alana göre ve kanunlara göre de her kefaletin belirli bir hesaplanma şekli bulunmaktadır.
Örneğin iş hayatındaki kefalet aidatı terimi giriş aidatı ile aylık aidattan oluşmaktadır. Buradaki giriş aidatı 1500 TL olarak gösterge aidatı olarak geçmektedir. Bu tutar memur maaşlarına uygulanan kat sayı ile çarpımı sonucunda bulunmaktadır. Giriş aidatındaki ilk taksiti kefalete bağlı olarak alınan ilk ücretten başlamak üzere dört eşit taksitte kesilmektedir. Bu kesintiye kefalet kesintisi denmektedir.
Kefalete tabi tutulan kişiye sözünde durmadığı taktirde borca karşılık gelecek haliyle kanuna göre kefalet borcu hesaplamaları gerçekleşmektedir.
Hukukta Kefalet Sözleşmesinin Geçerlilik Şartları
Oluşturulan borçta bir güvence alabilmek adına borca kefil olma durumunda ilgili kişi ve kişilere uygulanan ve imzalatılan sözleşmeye kefalet sözleşmesi denmektedir.
Kefalet sözleşmesi sona erdirilmekte ve bu son durumunun da belirli şartları bulunmaktadır.
Aynı zamanda hukukta kefalet sözleşmesinin de geçerlilik şartları yer almaktadır. Bu durum kanunda kefaletin geçerlilik unsurları olarak bilinmektedir.
Hukukta kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartları şöyle sıralanmaktadır:
Geçerli bir asıl borç ilişkisinin olması şarttır.
İradeyi bozan nedenlerle yapılan kefalet sözleşmesi geçersiz sayılmaktadır.
Alacaklı kişinin kefil olan kişiye başvurduğu zaman asıl borcun mevcut bulunması kaydıyla gelecekte doğabilecek olan borçlar için de kefalet sözleşmesinin yapılması mümkün kılınmıştır.
Kefalet sözleşmesinde yer alan kefil tarafının tam ehliyetinin bu duruma uygunluğunun olması istenmektedir.
Bu şartta bağlı olarak kefilin reşit, sezgin ve kısıtlanmamış olması gerekir.
Bu şartların aksi bulunduğu kefil sözleşmede gösterildiyse sözleşme geçersiz sayılmaktadır.
Tam ehliyete sahip olmayan kişilerin kefil olabilmeleri için vasilerinin onlar adına kefil sözleşmesi yapabilmeleri kabul edilmemektedir.
Kefalet sözleşmesi yazılı olmak zorundadır.
Kefaletin olduğu bazı deliller ile ispatlansa dahi kefalet sözleşmesi yazılı olarak resmi bir belge niteliği kazanmadığı sürece geçerli görülmemektedir.
Kefalete konu olan borç miktarı kefalet sözleşmesinde net bir şekilde belirtilmelidir.
Türk lirası cinsinden belirtilmesi istenen asıl borç, borçlu ve borç miktarının kesinliğidir.