Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Gül’ün gündeme getirdiği “Rektör adayının çarşaflı eşi” ile ilgili ihbar, 10. Cumhurbaşkanı Sezer’e yapılmış. Sezer, bu atamayı görev süresi dolana kadar yapmadığı belirlendi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Pakistan yolunda “eşi kara çarşaflı rektör adayı” ihbarını anlatırken, sanktu bu yazının Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı tarafından gönderildiği izlenimini verdi. YÖK, hiç zaman kaybetmeden “bizim gönderdiğimiz dosyada böyle bir mektup yok” deyince, bu durumu düzeltmek de yine Gül’e düştü. Gül, “ben YÖK’den geldi demedim” açıklamasını yaptı ama ilk açıklamasıyla YÖK’ü büyük bir zan altında bıraktı.
Yalnız bugün değil, geçmişte de YÖK bazı siyasilerin hep hedefinde olan bir isim. YÖK’ü eleştirmek, yerden yere vurmak bir yerde “özgürlüğü savunmak” diye nitelendiriliyor. YÖK’ün türbanın, kara çarşafın önünde engel olarak görenler, YÖK’ü darmadağın etmenin çabası içinde… Yıllardır sürdürülen o çaba ve “rektörler, türbanlı öğrencilere selama duracak” diyen anlayış giderek ivme kazanıyor.
EŞİ KARA ÇARŞAFLI REKTÖR ADAYI
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından Cumhurbaşkanlığı'na sunulan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi için önerilen rektör adaylarından birisiyle ilgili yazılan ihbar mektubunun, Ahmet Necdet Sezer'in Cumhurbaşkanlığı döneminde gerçekleştirildi. Sezer'in, bu atamayı yaklaşık bir ay bekletti ve görev süresi dolduğu için seçimi Gül'e bıraktı.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu'nun ayrılması, Mustafa İsen'in ise genel sekreterlik görevine başlamasından önce, içinde ihbar mektubu bulunan rektörlerle ilgili dosya Cumhurbaşkanı Gül'e sunuldu. Gül de "kara çarşaf" iddiasını MİT'e araştırttı. Gül, hakkında asılsız iddia bulunan Prof.Dr. Fazıl Tekin'i, YÖK'ün önerdiği sıralamada ikinci olmasına rağmen rektör olarak atadı.
BİRİ 80, DİĞERİ 116 OY
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğü için üniversitede yapılan seçimde, Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Gaye Usluer 116 oy alırken, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Fazıl Tekin ise 80 oy aldı. Yükseköğretim Genel Kurulu da, üniversitenin yaptığı seçimi dikkate aldı ve Cumhurbaşkanlığı'na gönderilen listede ilk sırada Usluer, ikinci sırada ise Tekin'e yer verdi.
SEZER İŞLEM YAPMADAN BEKLETTİ
Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğü için YÖK'ün hazırladığı liste Cumhurbaşkanlığı'na gönderildi. Ancak 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, rektör atamasını yapmadı ve YÖK'ün rektör adayları listesini yaklaşık bir ay bekletti. Sezer, görevden ayrılınca Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de ilk rektör atamasını gerçekleştirirken, "kara çarşaf" ihbarıyla ilgili mektubu da inceletti.
GENEL SEKRETERSİZ DÖNEMDE
Prof.Dr. Fazıl Tekin'in evlenmemesine rağmen, eşinin kara çarşaflı olduğuna ilişkin ihbar mektubunun, doğrudan Cumhurbaşkanlığı'na hitaben yazıldığı anlaşıldı. Sezer'in görevde olduğu dönem yazılan mektup, o dönem dikkate alınmadı. Sezer, rektör seçimi ile ilgili işlem yapmadığı için dosya da göreve başlayacak yeni cumhurbaşkanına bırakıldı.
Deneyimli bürokrat Kemal Nehrozoğlu'nun Sezer'le birlikte görevden ayrılması, yerine atanan ve devletin önemli görevlerinde yıllarca başarıyla görev yapmış Prof.Dr. Mustafa İsen'in ise Köşk'te göreve başlamasından önce ihbar mektuplu rektör adayları dosyasının Gül'ün seçimine sunulduğu anlaşıldı.
Cumhurbaşkanı, rektör adaylarıyla ilgili araştırma yaptırır mı? Bunu araştırdığımda yetkililerden şunları öğrendim:
MİT'TEN RAPOR İSTENİR
Rektör adaylarıyla ilgili olarak ihtiyaç duyulması halinde Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarlığı'ndan bilgi isteniyor. MİT, gerekli araştırmayı yaptıktan sonra elde ettiği bilgileri Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğine sunuyor. Her aday için MİT'ten araştırma istenmeyebilir. Yani ihtiyaç duyulması durumunda böyle bir rapor isteniyor. Nitekim, Cumhurbaşkanı Gül de, “çarşaflı eş” iddiaları üzerine rektör adaylarından birisi hakkında araştırma yaptırıyor. Gelen yazı o kişi ile ilgili dosyaya ekleniyor ve o haliyle Cumhurbaşkanlığı'na sunulur.
İHBAR MEKTUBU OLURSA
Rektör adaylarıyla ilgili olarak ihbar mektupları da oluyor. Bunlar usulüne göre yazılmış ve kayda girmişse o kişinin dosyasına konuluyor. Örneğin Prof.Dr. Fazıl Tekin'in eşinin kara çarşaflı olduğuna ilişkin bir ihbar mektubu geldiyse ve bu kayıtlara girdiyse dosyasına konulur ve Cumhurbaşkanına o haliyle de sunulur. Bu ihbar mektubunu dikkate alıp almamak ise makamın tercihine bağlı oluyor.
Peki, kara çarşaf ihbarı kimden? Yazdığı mektuba gerçek adını, soyadını yazamayan, imzasını atamayan zavallı birinden… Bunlar her dönemde vardır. İşte, onlar değil mi YÖK ve diğer kurumların yıpranmasına neden olanlar?