“Kahvaltıyı kendimize, akşam yemeğini düşmanımıza…”

Güncelleme Tarihi:

“Kahvaltıyı kendimize, akşam yemeğini düşmanımıza…”
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 2014 09:10

Çağımızın en önemli sağlık sorunlarının kaynağı haline gelen obezite maalesef ülkemiz insanı için de artık büyük bir tehlike...

Haberin Devamı

Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 21 ülkede DSÖ tarafından ‘Çocukluk Çağı Şişmanlık Araştırması’ yapıldı. Türkiye genelinde çalışma sahası için seçilen 216 okulda, 7 ve 8 yaş grubu çocuklarda şişmanlık, beslenme ve fiziksel aktivite durumu incelendi. Araştırma sonucunda 7-8 yaş grubu çocukların yüzde 14,2’sinin fazla kilolu, yüzde 8,3’ünün şişman olduğu ortaya çıktı. 7 yaş grubunda şişmanlık yüzde 8,6 iken 8 yaş grubunda ise yüzde 8 olduğu belirlendi. Kentlerde yaşayan çocuklarda şişmanlık yüzde 9.3 oranındayken kırda bu rakamın yüzde 3.4 olduğu tespit edildi.
Sağlıksız beslenme ve yetersiz fiziksel aktivitenin neden olduğu bu tabloyu değiştirmek, çocuklarımızın hem ruh, hem de bedenen sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlamak için onları obeziteye karşı korumalıyız. Özellikle okullarda sağlıklı beslenme konusunda yapılacak bilgilendirme ve eğitim faaliyetleri farkındalığı arttıracak ve bireylerin daha bilinçlenmesini sağlayacak.

Haberin Devamı

Bilgisayar oyunları obezite dostu!

Araştırmalara göre ülkemizde her dört çocuktan üçü (yüzde 74,2) herhangi bir spor kulübüne gitmiyor ve hafta içinde çocukların yüzde 43,4’ü, hafta sonunda ise yüzde 56,8’i bilgisayarda oyun oynayarak vakit geçiriyor.
Hafta içinde çocukların yüzde 96,8’i, hafta sonunda ise yüzde 97,7’sinin günlük yaşam aktiviteleri arasında televizyon seyretmek yer alıyor. Bu tablo çocuklarımızın sosyal hayat içinde yeteri kadar yer almadığını ve gerektiği kadar fiziksel aktivitede bulunmadığını gösteriyor. Buna karşı okullarımız, beslenme ve fizik aktivite uygulamaları açısından uygun koşullara kavuşturulmalı.
Sağlık Bakanlığı olarak obezite ile daha etkin bir şekilde mücadele edebilmek için Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte okul kantinlerini mercek altına aldık. Buna göre kantin raflarında besin değeri az olan yüksek kalorili yiyecek ve içecekler yerine ayran, süt, meyve suyu, taze mevsimlik meyve gibi doğal ve sağlıklı yiyeceklerin yer almasını sağladık. Bunun yanı sıra çocuklarımıza ve ailelerine ekran başında ulaşabilmek için ulusal ve bölgesel televizyonlarda yayınlanmak üzere kamu spotları hazırlıyoruz. Animasyon çalışmaları ile çocukların ilgisini çekerek sağlıklı beslenme için onları bilgilendirirken eğlendirmeyi de ihmal etmiyoruz. Bunun için kısa bir zaman önce Elif ile Gürbüz çizgi film karakterleri oluşturduk. Gürbüz 7 yaşında ilkokula yeni başlamış, kardeşi Elif ise daha küçük... Gürbüz, hareketli yaşam, sağlıklı beslenme, düzenli uyku, ağız ve diş sağlığıyla ilgili mesajlar verirken, kardeşi Elif ise anne sütünün faydaları, aşı, dumansız hava sahasının önemine dikkat çekiyor. Bu temaları işleyen 13 farklı kamu spotu hazırlandı ve yakın bir zamanda televizyon ve sosyal medyada yayınlanacak.
Toplumunun genelini obeziteye karşı uyarmak ve uzun vadeli olumlu davranış değişiklikleri geliştirmek için 2014 yılını ‘Sağlıklı Yaşam ve Hareket Yılı’ ilan ettik.

Haberin Devamı

Her ayın son pazar günü Türkiye sağlığa yürüyor

‘Sağlıklı Yaşam ve Hareket Yılı’ programı halk sağlığı müdürlüklerimizin koordinasyonunda 2014 yılı boyunca her ayın son pazar günü yapılacak. Aralık ayında Manisa’da “Sevdiklerimizle Sağlığa Yürüyoruz” teması ile programa start verdik. Daha sonra şubat ayında ev hanımlarımızla ve mart ayında sağlık çalışanlarımızla yürüdük. Son olarak belediye başkanlarımızla birlikte “Sağlıklı Kentler İçin Sağlığa Yürüyoruz” teması ile yeni bir etkinliğe imza attık. Bu programlar sonunda vatandaşlarımızdan aldığımız geri bildirimler, benzer çalışmaların devamının yapılması yönündeydi. Ortaya çıkan bu tablo ile sağlıklı yaşam için yaptığımız projenin halk tarafından benimsendiğini ve planladığımız şekilde ilerlediğini gördük.
Obeziteye karşı başlattığımız kampanyanın bir diğer ayağında ise beslenme ve hiç şüphesiz bu alanın en önemli aktörü ev hanımları var... Mutfaklara girmeden obeziteyle mücadele etmemiz düşünülemez. Sevdiklerinin gönlüne lezzetli tariflerle hitap eden hanımlarımıza ‘Sağlıklı Tabak’ önerileri sunuyoruz. Yağlı ve tuzlu hamur işleri yerine sebze ağırlıklı yiyecekler, şerbetli ve kremalı tatlılar yerine meyveleri, gazlı ve bol şekerli içecekler yerine limonlu açık çay ve ayran içelim diyoruz.

Haberin Devamı

Ve tavsiyelerim: Akşam yemeğini düşmanınıza yedirin

Son olarak okurlarımızla kendi sağlıklı yaşam reçetemi paylaşmak istiyorum. Sabahları dört dörtlük mükellef bir kahvaltı, öğleyin dört üçlük bir yemek, akşam ise dört ikilik bir sofrayla günü noktalıyorum. Özellikle akşam saat 19.00’dan sonra tabir yerindeyse mutfağa uğramıyorum. Ağır tatlılar yerine meyve yemeyi tercih ediyorum. Eski bir atasözü zinde kalma formülümü çok güzel özetliyor aslında. “Sabah kahvaltısını kendin için yap, öğle yemeklerini sevdiklerinle birlikte ye, akşam yemeğini ise düşmanına yedir..!”
“Yaz geliyor kilolarımı vermem lazım, yaz bitti rahata geçmem lazım.” Bu sağlıklı beslenme değil, sağlıklı görünme arzusudur. Sağlıklı görünme arzusu sağlıklı beslenme arzusunun önüne geçtiğinde bizi yanlış sonuçlara götürebiliyor. O yüzden sağlığımız için kilo vermeli bunu mutlaka uzman kontrolünde yapmalıyız. Hareketli yaşam zaten hayatımın bir parçası. Yakın çevremdekiler çok iyi bilir yoğun çalışma temposunun arasında fırsat buldukça yürümekten büyük keyif alıyorum. Asansör değil merdiven kullanıyorum ve Ankara’da sabahları güne yüzerek başlıyorum. Benim yaşamımda hızlı kilo verdiren sihirli formüller asla olmadı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!