Kadavra yetersizliğine dijital çözüm

Dijital kadavra yani teknik adıyla ‘sanal diseksiyon’ masası, insanın anatomik yapılarını deneyimini gerçeğe yakın şekilde, üç boyutlu görüntüler vasıtasıyla oluşturabilen bir platform. Öğrenciler dijital kadavra ile insan vücudundaki tüm sistemleri detaylı ve anatomik olarak çalışabiliyor. Tıp fakültesi öğrencilerinin kadavra eksikliğine karşı geliştirilen teknolojik çözümün eğitimin kalitesini pozitif yönde etkileyeceğine ve yeni akademik yılın başlangıcından itibaren fakülte öğrencilerine sunulacağına dikkat çeken İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayberk Kurt, dijital kadavrayı şöyle anlatıyor;

“Gerçek kadavranın temini ve muhafazası ciddi bir maliyet oluşturur, ayrıca kadavra eğitimi de pahalı bir kaynak gerektirir. Bir kez kullanılan kadavralar tekrar kullanılamaz ve bu durum uzun vadede eğitimin kalitesini düşürür. Dijital kadavra ise insan vücudundaki tüm sistemlerin son derece detaylı ve anatomik olarak doğru üç boyutlu modellerini sergileyen bir teknoloji. 2023-2024 yılından itibaren kendi kaynaklarımızla üretmiş olduğumuz ve hala geliştirmek ve diğer ulusal ve uluslararası eğitim ve sağlık bileşenleri ile paylaşmak için yoğun bir şekilde çalıştığımız bir sanal diseksiyon masası yani dijital kadavra ile eğitime başlıyoruz. Bu sanal diseksiyon masasının farklı versiyonları elbette Türkiye’de birkaç üniversitede var. Fakat yerli ve milli bir teknoloji olarak ilk defa biz kazandırmış olacağız.

EĞİTİMİ GELİŞTİRİP KATKI SAĞLAR
Bu işlemde tıbbi görüntüleme veri kümeleri sanal bir diseksiyon masasına (dijital kadavra) yüklenir, 3B olarak görüntülenir ve öğrenciler dijital araçları kullanarak görüntüleri hareket ettirebilirler. Hastalarının derisini, kaslarını ve kemiklerini ayrı ayrı ve bütün halinde inceleyebilir ve yaşayan bir insanın anatomisini görebilirler. Dijital kadavra masası, insan anatomik yapılarını  gerçeğe yakın şekilde yansıtır.. İnsan vücudundaki tüm sistemlerin son derece detaylı ve anatomik olarak doğru üç boyutlu modellerini sergiler. Öğrencilerin sanal tecrübeyle klinik döneme dair bilgi edinmeleri, ileri senelerdeki eğitim hayatlarını daha iyi yönde geliştirecek. Ayrıca klinik eğitimler öncesi erken dönemde cerrahi uygulamalara aşina olması staj eğitimlerine de katkı sağlayacak.”